Ömrünün yarısından çoğunu dikiş makinesi tamirciliğine adayan 60 yaşındaki Salih Erçin, bu işten emekli olmasına rağmen sektörün son temsilcilerinden biri olarak işine devam ediyor. Yaklaşık 36 yıldır arızalı ve eski dikiş makinelerini çalışır hale getiren Erçin, gençlerin bu mesleği bilmemesinden yana dert yanıyor. Geçmişten günümüze hayatımızda olan dikiş makinelerinin tamire ihtiyaç duyduğunu ve bu işi yapanların her geçen gün azaldığını belirten Erçin, ileriki yıllarda mesleğinin yok olma tehlikesinden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. İnternette satılan basit ve küçük cihazların tamir edilemediğini fakat eskilerden kalma ve günümüzde de satılan kaliteli dikiş makinelerinin bakım ve onarımla ömürlük kullanıldığını söyleyen Salih Erçin, “Bu mesleğe halkın ihtiyacı var” dedi. Vatandaşların dikiş makinesi tamiri yaptırmak için başka alternatifinin olmamasından dolayı yoğun işlerinin olduğunu belirten Erçin, bu potansiyele rağmen mesleğin günden güne yok olduğunu söyledi.
“Küçük ve basit cihazların tamiri yapılamıyor”
Dikiş makinesi tamirciliğinin eskilerinden birisi olarak internette satılan basit cihazların tamirinin mümkün olmadığını belirten Salih Erçin, “Dikiş makinelerinin en küçük olanları minyatür olarak geçiyor. Genelde internette satılıyor. Mağazalara satılmaz. Çünkü hiçbir işe yaramıyor. İnternette satarlarken belli bir gün iade edilebileceği yazar. Fakat o sürenin sonunda bozulur. Minyatür olan cihazlar böyle. Bu tarz küçük ve basit cihazların tamiri yapılamıyor. Yedek parçası ve servisi yok. İnternette satılan dikiş makineleri genelde sorunlu oluyor. Mağazalardan alınması ve servis imkânının değerlendirilmesi gerekiyor” diyerek uyardı.
“Bu mesleğe halkın ihtiyacı var”
Günümüzde birçok evde dikiş makinesinin olduğunu ve bir kısmının kullanılmaya devam ettiğini belirten Erçin, “Bu mesleğe halkın ihtiyacı var. Geçmiş dönemde evlenecek olan kızların çeyizine dikiş makinesi konulurdu. Yani şuanda birçok evde kullanılan ve kullanılmayan dikiş makineleri var. Vatandaşlar bir noktadan sonra bunu değerlendirmek istiyor. Çünkü tüm ürünler terziye götürülüp diktirilemiyor. Evde dikilmesi gerekiyor. Evdeki makineler de bozulabiliyor. Mecbur vatandaşın getirip yaptırması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Mesleğin gelecek nesle aktarılmasını isterim”
Emekli olmasına rağmen kopamadığı mesleğinde ömrünün yarısından çoğunu geçiren 60 yaşındaki Erçin, gençlerin dikiş makinesi tamirciliğine yönelmediğini belirtti. Hayatından 36 yılını verdiği dikiş makinesi tamirciliğinin gelecek nesillere de aktarılmasını isteyen Erçin, şunları söyledi:
“Gençlerde bu işe yönelme yok. Çünkü bu işi biraz sıra dışı bir meslek olarak görüyorlar. Hatta bu mesleği fark etmeyenler bile oluyor. Bundan dolayı da yeni nesillerden mesleğe bir talep yok. Eskişehir’deki diğer meslektaşlarımızla da tanışırız. Onların da yaşları ilerledi. Neredeyse benimle aynı yaşlardalar. Benden yaşlı olan da var. Zaten toplamda 4-5 kişi anca kaldı. Ama geriden yetişmiyor. Yani yeni nesil bu mesleğe hiçbir önem vermiyor. Ama bizim işlerimiz iyi. Vatandaşın tamir için başka alternatifi olmayınca bize getiriyor. Bu meslekle ilgilenmek isteyen gençlerin öncelikli olarak mesleği sevmesi gerekiyor. Mutlaka ve mutlaka çıraklık süresini geçirmesi gerekiyor. Diğer mesleklerdeki gibi 3 ay veya 6 ay çıraklık yeterli değil. Bu mesleği yapmak isteyen bir kişi en az 2 yıl çıraklık yapmak zorunda. Milli eğitim ve halk eğitime bağlı eğitim kurumlarında meslekle ilgili yetiştirme kursları açılabilir. Mesleğin gelecek nesle aktarılmasını isterim.”