Abone Ol

Ailelere organ bağışı çağrısı

 İZMİR İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri İlaç Tıbbi Cihaz Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr.Özgür Sönmez, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle yaptığı açıklamada, İzmir'in organ bağışı konusunda ülke genelinde 1'inci sırada olduğunu belirtip, pandemi döneminde azalan bağış sayılarını artırmak için saha çalışmalarına ağırlık verdiklerini söyledi. Organ bağışında aile onamının şart olduğunu dile getiren Sönmez, "Organ nakli olmadan şifa bulması mümkün olmayan bir hasta grubu var. Bu hastalıkların kimi bulacağı ve ne zaman bulacağı bilinmiyor. Herkesin başına gelebilir" dedi.

Yayınlanma: 12:11 05-11-2022
Güncellenme: 12:11 05-11-2022
Ailelere organ bağışı çağrısı


Türkiye genelinde canlıdan bağış sayılarında İzmir'in lider olduğuna dikkati çeken İzmir İl Sağlık Müdürlüğü Sağlık Hizmetleri İlaç Tıbbi Cihaz Hizmetleri Başkan Yardımcısı Dr. Özgür Sönmez, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle değerlendirmelerde bulundu. Sönmez, pandemi sürecinin sayılarda azalmaya neden olsa da uzun süredir bu birinciliğin devam ettiğini açıkladı. İzmir'de 80 binin üzerinde bağışçı bulunduğunu dile getiren Sönmez, "Ne yazık ki pandemi döneminde Sağlık Bakanlığı'nın önceliklerinin değişmesine bağlı olarak farkındalık çalışmalarının azalmasıyla bağış sayılarımız düşmüştü. Bu süreçte tekrar sahalara inerek organ bağışının farkındalığını arttırmak istiyoruz. 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle kent genelinde farklı etkinlikler planladık. Hem bağış sayısını hem donör üretimini hem de donörden yapılan bağış sayılarını artırmak için faaliyetlere daha fazla önem veriyoruz. İzmir'de 80 binin üzerinde bağışçımız var. Türkiye'de ilk sırada yer alıyoruz. Geçen yıl da birinciydik ama sayılarımız daha önceki yıllara göre çok düştü. Bağış sayımız 15 bin civarındayken 1500'lere kadar düştü. Etkin saha çalışmalarına başladık. Sayıları arttırıp eskisinden daha yükseğe çıkarmayı hedefliyoruz" diye konuştu. 


Avrupa ülkelerinde nakillerin genellikle canlıdan daha ziyade beyin ölümü gerçekleşmiş donörlerden sağlandığını aktaran Sönmez, yüzde 75-80 oranında donörlerden organ bağışı ile insanların şifa bulabildiğini anlattı. Sönmez, "Türkiye'de bu farkındalığın azlığı, beyin ölümü tespiti sürecindeki eksiklerden de olabilir, aile onamı almakta zorlanmamızdan da olabilir. Bu yüzden genellikle canlıdan nakil yapılıyor. Biz de beyin ölümü gerçekleşmiş vakalardan organ naklini arttırmayı hedefliyoruz" dedi.


'BEYİN ÖLÜMLERİNİN 3'TE 1'İ AİLE ONAMI ALIYOR'


Beyin ölümü gerçekleşmiş insanlardan nakil süreçlerinin aile onamı ile başladığını söyleyen Sönmez, bazı hastalıkların tedavilerinin mümkün olmadığını ve organ naklinin şart olduğunu dile getirerek, şunları ifade etti:
"Aile rıza göstermezse beyin ölümü tespiti yapsak da organ bağışı sürecine taşıyamıyoruz. Beyin ölümü tespit ettiğimiz vakaların ancak 3'te 1'i aile onamı alabilmekte. Beyin ölümlerinin 3'de 2'si aile onamı alamadığı için şifa kaynağı olma şansını kaybediyor. Aile onamı olan donörler en az 8 kişiye hayat kaynağı olabilir. Bizim de üzüldüğümüz nokta bu. Tıbben ve dinen de ölü olarak kabul edilen kişilerin başkalarına şifa kaynağı olması noktasında halkın duyarlılığını arttırmalıyız. Çünkü ne yazık ki hala organ nakli olmadan şifa bulması mümkün olmayan bir hasta grubu var. Karaciğer, akciğer, kalp yetmezlikleri gibi hastalıkların başka tedavi şansları yok. Eğer organ listelerine girdiyse ancak organ nakliyle şifa bulabilirler. Bu insanlar bekleme listelerinde şifa bulamadan ölümle yüz yüze kalıyorlar. Yıllarca bekleyenler var. Organ nakli gerekliliği tanısı koyulduktan kısa süre sonra hayatını kaybedebiliyorlar. Bazıları da bir süre destek tedavileriyle yaşama tutunabiliyor. Beyin ölümü farkındalığını arttırıp aile onamı almamız şart. Amacımız bu. Kişi ölü olarak kabul ediliyor başkalarına hayat verme şansı var. Beyin ölümü geri dönüşü olan bir süreç değil."


'BU VASİYETİ AİLENİZLE PAYLAŞIN'


Ailelere de bir çağrıda bulunan Sönmez, "Organ bağışı için form alıyoruz. Ama bu bir deklarasyon. Asıl önemli olan beyin ölümü gerçekleştiğinde aile yakınlarına soruluyor. Onların rızası olmadığı sürece donör olup organ bağışı yapılması mümkün değil. Kişi canlıyken sosyal ortamda ya da aile ortamında organ bağışı konusunda 'olumlu düşünüyorum' demesi çok önemli. Bizim kültürümüzde vasiyet kültürü çok değerli. Eğer böyle bir niyetiniz varsa, yakınlarınız ile muhakkak paylaşın. Ana kriter aile onamı. Bu hastalıkların kimi bulacağı ve ne zaman bulacağı bilinmiyor. Herkesin başına gelebilir" ifadesini kullandı. 

 

 

Kaynak: DHA
Etiketler:
Editör: Büşra Ustaol - busraustaol@ulkedenhaberler.com.tr

Yorum Yazın (Üye olmadan da yorum yazabilirsiniz)
0 Yorumlar
Bizi Takip Edin

ÇOK OKUNANLAR

GÖZDEN KAÇMASIN