Burçlu sur duvarı, sütunlu yol, hamam ve kilise, tiyatro, amfi tiyatro, stadyum, suyolları, kaya mezarları ile Çukurova bölgesinin en önemli antik kenti olan Anavarza, definecilerin gözünü kamaştırıyor. Çukurova Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Anavarza Antik Kenti Kazı Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Fikret Fatih Gülşen, antik kentte bulunan Kral Tarkondimotos’un kızı Julia’ya ait olduğu bilinen tapınak mezarın yanındaki kayalık yüzeye defineciler tarafından 9 adet dinamit çukuru açılmasıyla ilgili açıklamalarda bulundu. Dr. Öğretim Üyesi Gülşen, dinamit çukurlarının 2015 yılında açıldığını söyledi.
“Kilikya bölgesinin en büyük antik kentlerinden”
Antik kentle ilgili bilgi veren Gülşen, “Anavarza Antik Kenti, resmi kayıtlara göre İsa’dan önce 19’da İmparator Augustus ile başlatılıyor. Ancak kazı çalışmalarında gelinen son noktada M.Ö. 5500 yıllarında, yani kalkolitik döneme ait eserlere de rastlanmaktadır. Kent yaklaşık 4 bin dönüm arazi üzerine kurulmuş, devasa ve çok anıtsal boyutlarda olan bir antik kenttir. Kilikya bölgesinin en büyük antik kentlerindendir. M.S. 408 tarihinde ovalık Kilikyanın başkenti olmuştur” diye konuştu.
Antik kentin 2014 yılında UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne girdiğini anımsatan Gülşen, bugün itibarıyla yaptıkları çalışmalarla daimi listeye girmesi için son noktaya geldiklerini kaydetti.
“Anıtsal mezar Helenistik döneme ait”
Dinamitle patlatılmak istenen anıtsal ölçülerde yapılmış kaya mezarının Helenistik döneme ait anıtsal kaya mezarı olduğunu belirten Gülşen, “Yapım tarihi İsa’dan önce 1’nci yüzyıla aittir. Kral 2. Tarkondimotos’un kızı Julia için yapılmış bir anıt mezardır. Mezar 3 metreye 3 metrekare planlı bir mezardır. Mezarın üst tarafında bu mezarın hikayesinin anlatıldığı kabartmalar mevcuttur. Kabartmalarda sağ tarafta dünyevi ağıt yakan kadınlar, ölü töreni mevcuttur. Diğer tarafta tanrısal dünyayı anlatan tasvirler mevcuttur. Figürlerin hemen altında 10 satırlık eski Yunanca yazıt bulunmaktadır. Bu yazıt da deşifre edilmiştir. Yazıtta hem Julia ile ilgili hem Tarkondimotos ile ilgili hem de mezar lanetleri ile ilgili uzun bilgiler verilmiştir. Lanet yazıtlarında ilginç betimlemeler bulunmaktadır. ‘Bu mezarı soymayın, soyan ölsün, çocuğu olmasın veya ciğerini kargalar dağlasın’ gibi caydırıcı yazıtlar bulunmaktadır. Yapıldığı dönemde bunun bir caydırıcılığı olsa da sonraki dönemlerde medeniyetin değişmesi, belki yazıların okunamamasından dolayı mezarın antik dönemde soyulduğunu biliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Tam patlatılmak üzereyken engellendi”
Bu kadar önemli, devasa boyutlarda mezarın olmasının o dönemde olduğu kadar günümüzde de mezar hırsızlarının dikkatini çektiğini kaydeden Gülşen, “Mezar hırsızları, günümüzde de boş durmuyorlar ve çalışmaya devam ediyorlar. 2015 yılında, mezarın hemen yan tarafında 9 tane karotla açılmış yuvalar içerisine dinamit lokumları yerleştirilmiş. Tam patlatılmak üzereyken hem Gaziköy Jandarma Karakolunun hem de kazı ekibinin dikkati ve başarısı sayesinde bu girişim engellenmiş, Adana Valiliğimiz ve kazı başkanlığımızın girişimleriyle de güvenlik tedbirleri arttırılmış ve buradaki tarihi yapı koruma altına alınmıştır” dedi.