Palmira Antik Kenti, DAEŞ saldırılarının ardından yeniden doğuyor. Tarihi ve kültürel mirasıyla ünlü kent, bölge halkının umuduyla eski ihtişamına kavuşmayı hedefliyor.
Suriye'nin merkezinde yer alan ve UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan Palmira Antik Kenti, 2015 yılında terör örgütü DAEŞ'in gerçekleştirdiği saldırılar sonucu büyük bir yıkıma uğramıştı. Kültürel ve tarihi mirasıyla dünya çapında ün kazanan bu antik kent, savaşın izlerini hala taşıyor. Ancak, bu kenti yeniden hayata döndürme çabaları, bölge halkının ve tarih meraklılarının umudu haline gelmiş durumda.
2015 yılında DAEŞ’in eline geçen Palmira, kısa sürede savaşın en önemli cephelerinden biri haline gelmişti. Terör örgütü, kentin tarihi yapılarından Bel Tapınağı ve Zafer Takı gibi ikonik simgeleri yok etmiş, birçok diğer yapıyı ise bombalayarak kullanılamaz hale getirmişti. Savaşın bu yıkıcı etkileri, sadece arkeolojik açıdan değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik yapısına da derin bir darbe vurmuştu.
Ancak 2017 yılında Rusya'nın desteğiyle Suriye rejimi, Palmira'yı DAEŞ'ten geri almayı başardı. Bununla birlikte, antik kentin toparlanması ve eski görkemine kavuşması uzun yıllar alacak gibi görünüyor.
Palmira, tarih boyunca önemli bir kültür ve ticaret merkezi olmuştur. 1. yüzyılda, kervanların geçtiği güzergah üzerindeki bu kent, Roma İmparatorluğu ve Pers İmparatorluğu arasında önemli bir geçiş noktasıydı. Akdeniz’in kıyısındaki Roma İmparatorluğu ve Fenikelilerin limanları ile Orta Doğu’nun iç bölgeleri arasında ticaretin ve kültür alışverişinin merkezi olan Palmira, aynı zamanda dini açıdan da önemli bir yerdi. Zengin tarihi mirası ve eşsiz mimarisiyle, Roma İmparatorluğu döneminin en görkemli şehirlerinden biriydi.
Palmira, "Çölün Gelini" olarak anılıyor, çünkü çölde yer almasına rağmen Roma döneminin etkileyici yapıları ve zengin kültürüyle adeta bir vaha gibi parlıyordu. Şam’a 215 kilometre uzaklıkta bulunan bu şehir, tarih boyunca pek çok medeniyetin izlerini taşıyor ve MÖ 19. yüzyıla kadar uzanan bir geçmişe sahip.
Rejimin devrilmesinin ardından, Palmira’nın yeniden eski ihtişamına kavuşması umut ediliyor. Yabancı turistlerin geçmişte bölgede yoğun ilgi gösterdiği ve Avrupa ile Orta Doğu'dan otobüs turlarıyla gelen turistlerin burayı ziyaret ettiği biliniyor. Bu ziyaretler, sadece kentin tarihsel önemini keşfetmek değil, aynı zamanda Suriye'nin ekonomisine de katkı sağlıyordu.
Bugün, bölge halkı eski Palmira'yı yeniden canlandırma umuduyla hareket ediyor. Abid adlı bir Suriye vatandaşı, "Burası tarihi ve eski bir yer. İnşallah eskisi gibi burası yeniden açılır ve turistler gelmeye başlar," diyerek bu umudu dile getiriyor. Başka bir yerel halk ise, Palmira'nın geçmişteki turistik çekiciliğinden bahsederek, bir zamanlar Avrupa ve Ortadoğu'dan gelen turistlerin burayı sıklıkla ziyaret ettiğini belirtiyor.
Palmira Antik Kenti’nin yeniden ayağa kalkması, yalnızca tarihi bir mirası korumakla kalmayacak, aynı zamanda savaşın yarattığı toplumsal ve ekonomik zorluklarla başa çıkma noktasında da önemli bir adım olacak. Kentin geçmişi, sadece Suriye için değil, tüm dünya için büyük bir kültürel değere sahip. Tarihi ve kültürel mirası yeniden inşa etme çabaları, Suriye halkı için bir tür iyileşme sürecinin de başlangıcını temsil ediyor.
Palmira'nın kurtarılması ve tekrar turistlerin ilgisini çekmesi, Suriye'nin turizm sektörünün canlanmasına ve ekonomisinin yeniden şekillenmesine yardımcı olabilir. Bölge halkı, bu eski şehri yeniden hayat bulmuş görmek için büyük bir umut taşıyor.