Elazığ TSO Yönetim Kurulu Başkanı Asilhan Arslan, MTA tarafından tespit edilen Cumhuriyet tarihinin en büyük bakır maden yataklarının Elazığ iş dünyası tarafından işletilerek, buradan doğacak tüm zenginliklerin Elazığ’ın kalkınma ve gelişmesine öncülük etmesi için girişimlerini sürdürüyor. Maden sahasının işletilmesi için Elazığ Girişim Grubu oluşumunun yasal zemin ve statüsü üzerinde çalışmalar devam ederken, Arslan süreçler hakkında Ankara ve İstanbul’da hem seri ziyaretler hem de bir dizi toplantılar organize etti.
Maden ilçesinde MTA tarafından tespit edilen maden sahasının cumhuriyet tarihinin en büyük bakır maden rezervi olduğunu belirten Asilhan Arslan, “Elazığ’ın sosyokültürel ve ekonomik kalkınma ve gelişmesi için bu madenin Elazığ iş dünyası tarafından işletilmesi tarihi bir dönüm noktasıdır. Sadece Elazığ’ın da değil aslında tüm bölgenin de kalkınma ve gelişimine büyük etki edecek bir süreçtir. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için yatırımın Elazığ iş dünyası tarafından yapılarak tüm katma değerin de bu şehre ve bölgeye yansıtılması gerekmektedir. Aksi takdirde ihaleyi alan firma dışında çok küçük bir katma değer ilimize yansıyacaktır. Bunu daha önce ihalesi yapılan çeşitli özelleştirme yatırımlarından görmekteyiz” diye konuştu.
Arslan, bölgede yaklaşık 35 milyon tonluk bakır rezervi olduğunu, bunun da değerinin yaklaşık 20 milyar dolar olduğunu ifade ederek, “Bakır özelinde alt sınırı bin ppm olmak üzere yaklaşık 35 milyon tonluk bir rezervden bahsediyoruz. İçindeki diğer madenlerle birlikte buradaki 35 milyon tonluk yataktan yaklaşık 12 milyar dolarlık bir gelir hedeflenmekte. Devam eden sondajlarla birlikte başka yataklar da olacaktır. Yaklaşık burada 20 milyar dolarlık bir büyüklük oluşacaktır. Yaklaşık yatırım bedelini 500 milyon dolar, artı eksi 25 milyon dolar yanılmayla öngörüyoruz. İlk yılda tesisle zenginleştirme madeni, sonra da diğer ayrıştırma ünitelerinin kurulumu söz konusu olacak. Bu büyüklükte bir yatırım Elazığ için çok değerli olmakla birlikte bölgesel kalkınma anlamında da değerli olacak ve tüm bölgemizdeki irili ufaklı madenlerin de burada işlenmek suretiyle yüksek katma değere dönüşmesi ve gelirinin bölgeye aktarılması mümkün olacaktır. Bugün Karadeniz Bölgesi’ndeki yataklar için Karadeniz’de tesisler var. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin madenleri için de burada bir merkezimiz olsun, merkezi üretim alanımız olsun ve bu ihalenin şartnamesine bu şekilde girsin istiyoruz. Sadece bu ihale için değil bundan sonraki madencilik faaliyetleriyle ilgili böyle bir tesisimiz olması, ifade ettiğim gibi tüm bölge ekonomisini olumlu yönde etkileyecektir” şeklinde konuştu.
Arslan, ihale şartlarının yeniden belirlenmesi için hem hukuki hem de lobi sürecinin devam ettiğini belirterek, “Biz öncelikle bu büyüklükte bir maden yatağından devletin çok küçük bir ihale bedeli ile ayrılmasını itemiyoruz. Hem devletimiz hem de kamu zarar etmesin. Uygulamaları var. Gelir dağlımı yöntemi ve rödovans yöntemi ile ihale açılsın. Kazan kazan yöntemi getirilsin. Maden faaliyette olduğu sürece hem işletenler hem devletimiz kazansın. Biz Elazığ Girişim Grubu olarak yüzde 15 gelir dağlımı ile ihaleyi açmaya hazırız. İhale buradan başlasın, nereye giderse artık. Buna herkes razı olsun. İhale koşulları haksız rekabeti ortadan kaldıracak şekilde yeniden düzenlensin" dedi.