Herakleia Antik Kenti'ndeki kazılarda, Roma dönemine ait bir hamamda eşsiz mozaikler bulundu. Timsah ve flamingo betimlemeleri, arkeologları ve yerel halkı şaşkına çevirdi.
Herakleia Antik Kenti'ndeki kazılar, sadece arkeologları değil, yerel halkı da şaşkına çeviriyor. Kapıkırı Mahallesi'nin sakinleri, yıllardır yaşadıkları topraklarda gizli kalmış tarihî zenginliklerin ortaya çıkmasıyla büyük bir sürpriz yaşıyor. Arkeologlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Geleceğe Miras Projesi kapsamında, 2024 yılı itibarıyla Herakleia'daki Roma hamamında önemli kazı çalışmalarına devam ediyorlar.
Selçuk Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi ve Latmos ile Herakleia Kazısı Başkanı Prof. Dr. Zeliha Gider Büyüközer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, hamamın şu ana kadar keşfedilen en iyi korunmuş Roma yapılarından biri olduğunu belirtti. "Neredeyse çatı seviyesine kadar ayakta kalan hamamın çeşitli bölümlerini açtık. Bu yapı, hem işlevsel olarak hem de arkeolojik açıdan çok büyük bir öneme sahip," diyen Büyüközer, kazı sırasında oldukça ilginç bulgulara rastladıklarını ifade etti.
Büyüközer'in verdiği bilgilere göre, hamamda açığa çıkan mozaiklerde dikkat çeken en önemli figürlerden biri, birbirine yönlendirilmiş 6 timsah betimlemesi. "Bu mozaik, gördüklerimiz kadar ilginç çünkü bu coğrafyada timsahların yaşadığını düşünmek zor. Ancak bu mozaikleri yapan ustanın, mutlaka timsahları gördüğüne ve tüm detaylarıyla bunu mozaiğe aktardığına inanıyoruz," diye devam etti. Mozaikler, antik dünyanın sanatçıları hakkında da önemli ipuçları sunuyor.
Büyüközer, usta sanatçının bölgeye gelmiş olabileceğini ve belki de timsahların yaşadığı farklı coğrafyalarda çalışmış bir gezici usta olabileceğini düşündüklerini belirtti. "Bu tür detayları o dönemdeki bir sanatçının gözlemleme yeteneğiyle uyumlu olarak değerlendiriyoruz."
Hamamdaki ılıklık kısmında açığa çıkarılan diğer mozaikler de oldukça ilgi çekici. Bir mozaikte, dört yunus arasında flamingolar ve flamingoların ağzında yılan balıkları yer alıyor. Flamingolar hâlâ bu bölgedeki doğal yaşamda görülebilirken, yılan balığı figürleri, bölgenin hayvan çeşitliliği açısından önemli bir simge haline gelmiş. "Sanatçı, gördüğü hayvanları detaylı bir şekilde betimlemiş," diyen Büyüközer, bunun sanatçının çevresini nasıl gözlemlediğine dair de derin izler bıraktığını vurguladı.
Hamam, sadece Roma döneminde değil, daha sonraki yıllarda da farklı işlevlerle kullanılmış. Yıllarca köylüler tarafından ahır olarak kullanılmasının ardından, mozaikler ve diğer arkeolojik kalıntılar, günümüzde büyük bir ilgiyi üzerine çekiyor. Büyüközer, hamamın eski sahiplerinin hala hayatta olduklarını ve köylülerle yapılan sohbetlerde, hamamın çeşitli hayvanların barındığı bir alan olarak kullanıldığını öğrendiklerini söyledi. Ayrıca, "Çevre halkı, hamamın yakınlarındaki alanları hala ahır olarak kullanıyor. Ancak artık, mozaikler ve diğer bulgulara olan ilgi, bu yapıya bakış açılarını değiştiriyor," diye ekledi.
Herakleia Antik Kenti'nin yer aldığı Kapıkırı Mahallesi'nde ikamet eden 68 yaşındaki Turcen Aydın, yıllarca mozaiklerin bulunduğu alana hayvanlarını bağladığını belirtti. Aydın, "Burada kazı yapılmaya başlandıktan sonra çıkan mozaikleri görünce çok şaşırdım. Gerçekten tarihî bir hazineyi üzerinde yaşadığımı fark ettim," diyerek, kazı ekibinin yaptığı çalışmaları büyük bir takdirle karşıladığını ifade etti. Yerel halkın, her gün üzerinde yaşadıkları topraklarda ne kadar zengin bir tarihi miras bulunduğundan habersiz olmaları, bölgedeki keşiflerin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.
Aydın'ın sözleri, köylülerin tarih ile arasındaki mesafeyi ve bu keşiflerin onların yaşamlarına etkisini de yansıtır nitelikte. "Meğerse bir tarihin üzerinde yaşamışız, haberimiz yokmuş," diyen Aydın, kazı ekibinin ortaya çıkardığı bu büyük mirası görmekten duyduğu mutluluğu dile getirdi.