Bir milletin kaderi 103 yıl önce bugün değişti. 23 Nisan 1920’de Meclis açıldı. Milletin iradesi ve ulusun egemenliği tüm dünyaya ilan edildi. Ulu Önder Atatürk, bu anlamlı günü çocuklara armağan etti. 103 yıldır bayram coşkusu hiç eksilmedi.
Düşman işgali altındaki Anadolu ve Rumeli topraklarında, Mustafa Kemal Paşa'nın önderliğinde Kurtuluş Savaşı'nı başlatıp Cumhuriyete giden yolda önemli adımlar atılmasını sağlayan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılışının 103'üncü yıl dönümünü kutluyoruz. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkmasının ardından, Mondros Mütarekesi'ne rağmen ülkenin işgal edilmeye başlanması üzerine Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı.
İSTANBUL İŞGAL ALTINDA
1919 sonbaharında yapılan seçimlerden sonra Osmanlı Mebusan Meclisi 12 Ocak 1920'de, 168 üyesinden 162'sinin katılımıyla toplandı. Mustafa Kemal, Erzurum mebusu seçilmişti ancak o Ankara'da kaldı. Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti yanlısı milletvekillerinin çoğunlukta olduğu bu Meclis, 28 Ocak 1920'de yaptığı gizli oturumda Misak-ı Milli'yi kabul etti. İstanbul'un 16 Mart'ta işgali ve Milli Mücadele yanlılarının tutuklanmaya başlamaları üzerine milletvekilleri ve aydınlar, Ankara'ya gitmeye başladı. Mebusan Meclisi de 18 Mart'ta son kez toplanarak, Meclisin süresiz olarak tatil edilmesini kararlaştırdı. Mustafa Kemal, 19 Mart 1920'de yayımladığı genelgeyle ‘'Ankara'da olağanüstü yetkili bir Meclis'in toplanacağını” duyurdu.
ULUSUN BAĞIMSIZLIĞI
Genelgede, ‘'Ulusça olağanüstü yetki verilecek bir Meclisin Ankara'da toplantıya çağrılması ve dağıtılmış olan mebuslardan Ankara'ya gelebileceklerin de bu Meclise katılmaları'' istendi. Bu amaçla yapılacak seçimle belirlenen milletvekilleri ile dağıtılan Osmanlı Mebusan Meclisi'nden kaçarak Ankara'ya gelebilenlerden 84'ü, ilk Meclis'te yer aldı. Mustafa Kemal, 22 Nisan 1920'de Meclis'in açılışını duyurduğu genelgesinde ise ‘bütün sivil ve askeri makamların ve bütün ulusun emir alacağı en yüksek kat'ın bu Meclis olacağını kaydetti.
23 Nisan 1920'de, Hacıbayram Camii'nde cuma namazı kılınıp kurbanlar kesildikten sonra ilk TBMM, İttihat ve Terakki Kulübü olarak yapılan binada açıldı. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 23 Nisan'da açılması, Türkiye Cumhuriyetinin kurtuluş mücadelesinin en önemli safhalarından birisi oldu. Kurtuluş adım adım geldi.
Milli iradenin amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır
TBMM açıldığı günden bu yana milli iradenin yansımasının simgesi oldu. TBMM'nin ilk Başkanı Mustafa Kemal Atatürk, 1 Mart 1920'de milli iradenin önemini şöyle dile getirmişti: “Hep birlikte bakışlarımızı, vicdanımızın merkezi olan millete dikelim. Orada erdemin, vefa ve içten bağlılığın, yenileme arzusunun, egemenlik aşkının ve geleceğin sönmeyen ateşi yanmaktadır. Bu kutsal ateş, kendi içindeki bilgisizlik ve karanlığı yakacak ve bağımsızlığımızın önüne dikilecek olan bütün engelleri yıkacaktır. Efendiler, millet önünde, onun hak ettiği bağımsızlığın önünde, onun layık olduğu gelişme ve yenileme arzusu önünde, her kuvvet ancak milletin irade ve amaçlarına uymak şartıyla yaşayabilir. Milletin irade ve amaçlarına uymayanların talihi hüsrandır, çökmedir.''
İlk çocuk Bayramı
Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, 23 Nisan'ı çocuklara armağan etti. İlk Çocuk Bayramı kutlaması da 23 Nisan 1927'de Atatürk'ün himayesinde Ankara'da gerçekleşti. Ulu Önder o gün arabasını çocuklara tahsis etti, Cumhurbaşkanlığı Bandosu çocuklar için konser verdi, çocuk balosu düzenlendi… Sonraki yıllarda kutlamalar tüm yurda yayıldı. Her geçen yıl bayram coşkusu daha da arttı… 23 Nisan 1933'te ise Atatürk yeni bir gelenek başlattı. Atatürk çocukları makamında ağırladı ve onlarla sohbet etti…
Meclis dünyaya bu sözlerle duyuruldu
23 Nisan 1920 günü Ankara'da büyük bir coşku vardı… Mustafa Kemal ve beraberindeki milletvekilleri, önce Hacı Bayram Camii'nde cuma namazını kıldı. Ardından da dualarla ilk Meclis'in açılışını gerçekleştirdi. Aynı gün, Meclis'in adının, “Türkiye Büyük Millet Meclisi” olmasına karar verildi. İlk konuşmayı yapan Sinop Milletvekili Eşref Bey, “Meclis'in açılışını milletimizin iç ve dış tam bağımsızlık içinde alın yazısının sorumluluğunu doğrudan doğruya yüklenip, kendi kendisini yönetmeye başladığını bütün dünyaya ilan ederek, Büyük Millet Meclisi'ni açıyorum” sözleriyle dünyaya duyurdu.