KAHRAMANMARAŞ merkezli depremlerin ardından 100 kişilik ekiple Hatay'daki arama kurtarma çalışmalarına katılan ANDA Arama Kurtarma Derneği Bursa Temsilciliği, 120 kişiyi enkazdan sağ kurtardı.
Çalışmalarda enkazda açtıkları tüneldeyken, Belen'deki 5.8'lik depreme yakalanıp yaralanan ekip üyeleri, Bursa'ya dönünce depremin travmasını atlatmak için psikolojik destek aldı. ANDA Arama Kurtarma Türkiye Saha Amiri Oktay Aslan, "Rüyalarımızda hala enkaz kaldırıyoruz. Geldikten sonra destek aldık. Psikolojimiz sağlam da olsa, orada bozuluyor" diye konuştu.
Kahramanmaraş'ta 6 Şubat'ta meydana gelen depremlerin ardından ANDA Arama Kurtarma Derneği Bursa Temsilciliği, 100 kişilik profesyonel ekiple Hatay'a gitti. 36 ilde faaliyet gösteren ANDA Arama Kurtarma Derneği'nin, 10 ilde 1200 profesyonel personelle arama kurtarma çalışmalarına katıldığını belirten ANDA Arama Kurtarma Türkiye Saha Amiri Oktay Aslan, depremi haber alır almaz il temsilciliğinde toplandıklarını belirterek, "Hazırlığımızın ardından 20 saat yolculuktan sonra Hatay'a vardık. İlk gördüğümüzde, 'Burada kıyamet kopmuş' dedik. Çünkü 2 evden 1'i yıkılmış, diğeri de ağır hasarlıydı. Biz İzmir, Elazığ, Denizli depremlerinde bulunmuştuk ama bu denli büyük felakete ilk defa tanık olduk. Çünkü her taraf yıkık, her tarafta bir acı, bir feryat. Enkazların altından ses, dışarıdaki insanların feryadı. Biz de ilk defa orada kısa da olsa şok yaşayıp, sonra tekrar toparlanıp görevimizin başına geçtik" dedi.
'ARKADAŞLARIMIZIN KOLLARINDA VİTAMİN SERUMU VARDI'
Aslan, 14 günde 120 kişiyi enkazdan sağ çıkardıklarını söyleyerek, özellikle ilk 72 saatin çok önemli olduğuna dikkat çekti. Daha çok canlıyı enkazdan çıkarmak için uyumadan çalıştıklarını ve bunun için de vitamin serumlarıyla ayakta durduklarını belirten Aslan, sosyal medyada da paylaşılan fotoğrafın hikayesini şöyle anlattı:
"72 saatte biz ne kadar yaralı çıkartırız, canlı çıkartırız diye uğraşırken, tabi o sırada vücut bayağı yorgun düştü. Orada sadece ben değil, bütün arkadaşlarımızın ikinci gününden sonra kolunda bir vitamin serumu vardı. Yani serumu alıp 10 dakika dinlenip, tekrar enkaza girmek zorunda olduğumuz zamanlar oldu. O fotoğrafın hikayesi öyle. Bu serumu aldığımız zaman, vücudun tekrar direnci oluyor. Hem az uyuyoruz hem yorgunluğumuz gidiyor. Tekrar hiç yorulmamış gibi devam ediyoruz. Ne kadar çok çalışırsak, ne kadar hızlı hareket edersek, oradan bir tane daha fazla canlı çıkartırız umuduyla yaptık. Çünkü orada saniyelerle yarışıyoruz. Yani sadece benim değil, hemen hemen bütün arkadaşlarımın kollarında serum vardı."
ENKAZDAKİ TÜNELDE DEPREME YAKALANDI
Arama kurtarma çalışmalarında, enkazda kazdıkları tüneldeyken, merkez üssü Hatay'ın Belen ilçesi olan 5.8 büyüklüğündeki depreme yakalanan Aslan, sırtına düşen moloz parçalarıyla yaralandı. Bir enkazdan ses aldıklarını ve çalışmalara başladıklarını belirten Aslan, "Biz bir yaralı çıkarmak için çalışıyorduk. Enkaz içinde tünel kazarken 5.8 büyüklüğünde bir artçıya yakalandık. Biz oraya dehliz açmıştık. Dehlizin içinde yakalanınca ufak bir çökme oldu. Enkazdan bir kaya sırtıma düştü. Ufak bir yara oldu, bir morarma oldu orada" diye konuştu.
'PSİKOLOJİNİZ NE KADAR SAĞLAM OLURSA OLSUN, ORADA BOZULUYOR'
Depremlerden 14 gün sonra çalışmalarını tamamlayıp Bursa'ya dönen ANDA ekibi, yaşadıkları travmayı atlatmak için psikolojik destek aldı. Enkazdaki çalışmalarını anlatan Aslan, "İlk zamanlar birini çıkardığımız zaman sanki kendi kardeşimizi, bir annemizi, bir arkadaşımızı çıkarmış kadar mutlu oluyorduk. Cenaze alınca da bir o kadar üzülüyorduk. İlk zamanlar biraz zordu ama belli bir zamandan sonra herhalde alıştık. Rüyalarımızda hala enkaz kaldırıyoruz. 'Kepçeyi oraya sokma, canlı olabilir' diye rüyasında konuşan arkadaşlarımız var. Geldikten sonra tüm arkadaşlarımızla psikolojik destek aldık. Psikolojimiz ne kadar da sağlam olsa, orada sağlam psikoloji bozuluyor" dedi.
'ELBİSTAN'DA VE ADANA'DA YAKINLARIM VARDI'
ANDA Arama Kurtarma Afet Planlamacısı Hasan Kebeli de arama kurtarma çalışmalarının zorlu geçtiğini söyledi. Aslen Kahramanmaraş Elbistanlı olan Kebeli, Adana'da doğup büyüdüğünü ve akrabalarının çoğunun Adana ve Elbistan'da yaşadığını söyledi. Aklının sürekli yakınlarında olduğunu belirten Kebeli, "Orada doğdum büyüdüm ama neticede bizim maksimum fayda odaklı düşünmemiz gerekiyor. Böyle durumlarda duygusallıktan ziyade, maksimum faydayı nasıl sağlarız? Biz maksimum faydayı ekibimizle, ekipman bulunduğu yerde, ekibimizin bulunduğu yerde hep birlik halinde güçlü bir fayda sağlayabilirdik. Antakya'da ciddi faydamızın olacağı düşüncesiyle orada görev aldık. Yolda Elbistan'ın durumunu öğrendim. Doğrudan yakın akrabalarımda çok şükür, maddi hasarlar harici herhangi bir problem yoktu. Sağlıkları iyiydi. Bunu öğrenmiş olmam zaten içimi biraz daha ferahlattı. Ekibimizle ve ekipmanımızla görevlendirdiğimiz noktaya gitmek durumundaydık" ifadelerini kullandı.
'RÜYALARIMDA HALA ENKAZ İÇİNDEYİM'
Yaklaşık 4 yıldır ANDA Arama Kurtarma Derneği'nde gönüllü olan Murat Gülmez de Hatay'daki çalışmalara katıldı. Depremin psikolojisini hala atlatamadığını söyleyen Gülmez, "Yaşadığım daire apartmanın 5'inci katı. Bursa'ya döndüğümde merdivenlerinden çıkamadım. Deprem bölgesinde 14 günlük görev aldık. Eve girer girmez hemen anneme sarılma isteği duydum. Çünkü orada gördüğüm insanları, kendi ailemden biri olarak gördüm. Empati kurdum. Kendi ailemi kaybetmiş gibi oldum. Anneme sarılıp ağladım. Ayrıca geceleri kalktığımda, hala kendimi enkazın içinde gibi hissediyorum. Uyandığımda her tarafı yıkık şekilde görüyorum. Onun için de tüm ekip arkadaşlarımızla beraber psikolojik destek aldık. Zaman zaman süreci atlatıyor gibiyiz ama tabi bu süreç zor atlatılacak. Onun için de ekipçe kendimize güçlü tutmaya çalışıyoruz" dedi.