15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde trafiğin içinde kalan köpeği korumak için yavaşlayarak, araçlarını bir çeşit koruma kalkanı yapan sürücü ile arkadaşı konuştu.
O anları cep telefonu ile de görüntüleyen İpek Erdin, "Aracı durdurup içeri alalım istedik ama üzerinde ciddi bir korku vardı" dedi.
Anadolu Yakası'ndan Avrupa Yakası'na geçmek için 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü kullanan sürücüler, dün saat 11.00 sıralarında pek de alışık olmadıkları bir görüntüyle karşılaştı. Bir köpek, hızla ilerleyen araçların arasından Avrupa Yakası yönüne yürüyordu. Sürücülerin birçoğu sağ şeritte yürüyen köpeğin yanından hızla geçerken, bazı sürücüler hayvanın zarar görmesini engellemek amacıyla hızlarını keserek kendisine eşlik etti. Arkadaşıyla birlikte seyahat eden bir sürücü ise, otomobili ile bir çeşit koruma kalkanı yaparak köpeğin güvenle yürümesine katkıda bulundu. Sürücünün arkadaşı tarafından cep telefonu ile de görüntülenen olayda, iki motosikletli kurye köprü üzerinde durarak köpeği yakalamaya çalıştı. Kuryelerden kaçan köpek, daha sonra, görevliler tarafından ip yardımıyla yakalanarak köprüden götürüldü.
Arkadaşıyla birlikte araçlarını yavaşlatarak güvenli şerit oluşturan ve bu anları cep telefonuyla görüntüleyen İpek Erdin, köpeği köprüde yürürken görünce telaşlandıklarını belirterek "Anadolu Yakası'ndan Avrupa'ya sağ şeritte giderken bir dostumuzun orada olduğunu fark ettik. Zaten yayınlanan videolarda da sesimdeki telaş belli; durmamız gerektiğini ve köpeğin bir zarar göreceğinden bahsettik. Kontrollü bir şekilde yavaşlayarak aracı durdurduk, diğer araçlar da durdu. 2 motosikletli kurye dikkatimizi çekti. Sağ olsunlar onlar da yardımcı oldular. O süre içerisinde zaten köprüdeki personeller köpeği yakalamaya çalışıyorlardı. Köpek, herhangi bir şekilde zarar görmedi diye düşünmek istiyorum. Açıkçası büyük bir şok yaşadık" dedi.
"ARACA ALMAK İSTEDİK AMA ÜZERİNDE CİDDİ BİR KORKU VARDI"
İlk defa böyle bir olayla karşılaştıklarını ifade eden Erdin, "Hayatımızda hiç, köpeğin köprüden geçtiğini görmedik. O da çok korkmuş bir köpekti. Fiziki olarak da hasta ve bakımsız gözüküyordu. Bir yerden mi kaçtı, başına bir iş mi geldi bilmiyoruz maalesef. Aracı durdurup içeri alalım çok istedik ama üzerinde ciddi bir korku vardı. Diğer görevli arkadaşlar da yakalamaya çalışırken epey zorlandı. KGM'de görevli arkadaşlar sağ olsunlar bir ip yardımıyla köpeği tuttular ve aldılar. Daha sonra biz nereye götüreceklerini sormuştuk, beyefendi de 'Beşiktaş'ta barınağa bırakıldı' diye sosyal medya hesabından paylaşımımıza yorum yapmış.
"ONLARIN DA YAŞAMAYA HAKKI VAR"
Maalesef ki; günümüzde barınaklar olsun, sokakta yaşanan tacizler, yaralanmalar olsun. Çok fazla olay yaşıyoruz ve küçükten büyüğe, evde beslediğimizden sokakta beslediğimize kadar; bizim yaşama hakkımız olduğu kadar onların da yaşamaya hakkı var. İnsanların çok gereksiz ve acınası yorumlarını gördüm ve bu durum canımı yaktı açıkçası. Eğer konumuz inançsa; bu inançta karıncadan kuşa kadar onların da bizim kadar yaşamaya hakkı olduğunu bilmeleri gerekiyor. Umarım zamanla, kimi insanımız bunu bilinçli hale gelecek şekilde öğrenir" diye konuştu.
'KÖPEĞE KALKAN OLDUK'
Hızını keserek, otomobiliyle köpeğe bir çeşit koruma kalkanı oluşturan Seren Avcı ise şunları söyledi:
"Biz normal işe giderken trafiğin, rutin köprü trafiği olduğunu düşünmüştük ama iki görevlinin ellerinde iplerle bariyerlerden karşıya geçmek istediğini görünce ben, köpeği fark etmeden, insan olmasıyla bir panikle hemen dörtlüleri yakarak kontrollü bir şekilde durmak istedim. Köpeği fark edince daha çok panikledik. Bu panik herkesi sıkıntıya sokabilirdi. Bir anda motorlar geldi, köpek çok korkmuştu. Bizim için çok tedirgin bir andı. Sağ olsun arkamızdan gelen araçlar da durumu fark edip dörtlülerini yaktılar ve sağ şeridin trafiğini tamamen durdurabildik. Köpek panikle diğer şeritlere doğru kaçıyordu. Çok ürkekti ve her sese sıçrıyordu.
Görevliler bize işaret ederek, bu şekilde kalkan olun, kapatın dediler. Köpeği olabildiğince sağ şeride çekmeyi başardık. Sonra trafik orta ve sol şeritten akınca onlar tekrar bariyerlerden gelip aldılar. Biraz panik haliydi, çok şükür kimseye bir şey olmadı. Tehlikeli bir durumdu. Nihayetinde akıl erdirebilecek bir canlı değil, bir şeyden kaçtığını ve korktuğunu düşünmek istiyorum. O yüzden biraz daha anlayışla, olası bir tehlikeyi önleyip, çok şükür diyerek insanlık ya da hayvan severlik vazifesi diyerek kimseyi tehlikeye atmadan kontrollü bir şekilde hallettik. Onun adına mutluyuz. Bu olumsuz süreçte umarım diğer dostlar içinde güzel bir örnek olur."