Okul öncesi eğitim, çocukların gelişim yolculuğundaki en önemli duraklardan biri olduğu halde, bugün dünyadaki en az 175 milyon çocuğun okul öncesi eğitime erişimi bulunmuyor.
Eğitime erişilen noktalarda ise nitelikli eğitimi garanti altına almak için pek çok uluslararası kurum çalışıyor. Geçtiğimiz temmuz ayında Türkiye’deki kurulan Özel Bir Yer Okullar Ağı da okul öncesi eğitimin nitelikli olması ve eksiksiz tamamlanması için çalışmalar yürütüyor.
Öğrenmenin temelleri, büyük ölçüde yaşamın ilk yıllarında ve ilkokuldan önce inşa ediliyor. Bu sebeple Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri arasında, 2030 yılına kadar tüm çocuklara kaliteli erken çocukluk gelişimi, bakımı ve okul öncesi eğitim sağlanması yer alıyor. Ancak UNICEF’in verilerine göre, bugün dünyadaki okul öncesi çocukların yarısı, yani en az 175 milyon çocuk, okul öncesi eğitim alamıyor. Ülkemizde ise MEB verilerine göre okullaşma oranı 4 yaşta yüzde 29,77’de kalırken, 5 yaşta yüzde 83,41’e yükseliyor. İlkokulu kapsayan 6-9 yaş aralığında ise yüzde 98,44 oluyor.
Dünya çapında okul öncesi eğitime erişim bu kadar düşükken, eğitime erişilebilen noktalarda kurumların nitelikli işler yapmasını hedefleyen pek çok uygulama yer alıyor. 1892’de kurulan Uluslararası Erken Çocukluk Eğitim Vakfı, yayımladığı Uluslararası Etik Kodlar ile 40’ı aşkın ülkede okul öncesi eğitimin nitelikli ve eksiksiz olmasına katkıda bulunuyor. Özel Bir Yer Okullar Ağı ise yenilikçi bir model oluşturarak bu uluslarası yaklaşımı ülkemizde uygulamak için çalışmalar yürütüyor. Temmuz ayında kurulan ağ, MEB verilerine göre okul öncesi eğitimde 1 milyon 885 bin 4 öğrencisi bulunan Türkiye’deki okul öncesi eğitim kurumlarını Uluslararası Etik Kodlar akreditasyonuna davet ediyor.
“21. YÜZYIL BECERİLERİNİ DESTEKLEYEN ÖĞRENME ORTAMI YARATMAYA ÖZEN GÖSTERİYORUZ”
Okul öncesi eğitim kurumlarının öğrenme ortamlarını Uluslararası Etik Kodlar’a göre yeniden tasarladıklarını belirten Özel Bir Yer Okullar Ağı Akademik Direktörü Bilge Çakır, “Bunu yaparken de 21. yüzyıl yaşam becerilerini destekleyen yaratıcı, enerji dolu, huzurlu, eğlenceli ve yetenekleri açığa çıkaran ortamlar yaratmaya özen gösteriyoruz. Odağımıza çocukları alırken eğitimci, idareci ve ebeveynlerle işbirliği halinde hareket ediyoruz” dedi. “Zamanı geldi. Şimdi sahaya inme vakti” mottosuyla hareket ettiklerini ifade eden Bilge Çakır, “Özel Bir Yer Okullar Ağı olarak, Uluslararası Etik Kodlar akreditasyonu çerçevesinde ağa dahil olan okul öncesi eğitim kurumlarıyla, mesleki bağlılık, pedagojik uygulama, toplum katılımı ve küresel duyarlılık olmak üzere dört ana başlık altında çalışmalar yürütüyoruz” diye konuştu.
“OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARIYLA ÇALIŞIYORUZ”
Samsun’dan Ankara’ya, Şanlıurfa’dan Manisa’ya birçok okul öncesi eğitim kurumuyla beraber hareket ettiklerini söyleyen Çakır, ağın Türkiye’deki okul öncesi eğitim kurumlarıyla buluşmasını, “Bu süreçte çocuklarımızın nitelikli eğitime ulaşabilmeleri için çaba harcayan öğrenme yoldaşlarıyla tanışıyor, aslında ne kadar da kalabalık olduğumuzu fark ettikçe inancımızı ve azmimizi artırdık, onlardan güç aldık” diye ifade etti.
“EKOSİSTEMDEKİ TÜM PAYDAŞLARA DOKUNUYOR”
Birçok anaokulu ile iş birliği halinde çalışmalar yürüttüklerine dikkat çeken Bilge Çakır, sözlerini şu sözlerle sonlandırdı:
“Özel Bir Yer Okullar Ağı paydaşı olan eğitim kurumlarındaki akademik ve idari kadroyla, Uluslararası Etik Kodlar eğitimleri düzenliyoruz. Velilerle okul öncesi dönemde ebeveyn katılımına dair söyleşiler gerçekleştiriyoruz. Özel Bir Yer Okullar Ağı oluşumu olarak, çocukların üstün faydasını gözeten bir öğrenme ortamı oluştururken bir yandan da ekosistemde tüm paydaşlara dokunarak öğrenmenin mutluluğunu yaşıyoruz.”