Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü tarafından yayımlanan Küresel İnovasyon Endeksi’ne göre Türkiye, 2022’de 37.sıraya yükseldi.
Dört basamaklık ilerlemeyle ilk kez 40 ülke arasında yer alan Türkiye’deki Ar-Ge ve inovasyon ortamına ilişkin yeni bir rapor yayımlandı. Ser Danışmanlık tarafından hazırlanan ve Ar-Ge’de insan kaynağı, harcamalar, üretim kapasitesi, patent, faydalı model ve tasarım tescilleri, inovasyon faaliyetleri gibi başlıkları içeren 2022 Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Raporu’nda, 2021 ve daha öncesinde yayımlanan veriler analiz edildi. Rapora göre Türkiye’de Ar-Ge harcamalarının 10 yıldır artış eğilimi gösterdiği, 2021’deki artışın ise yüzde 49 olduğu tespit edildi.
Küresel İnovasyon Endeksi'ne göre 2022'de 41. sıradan 37. sıraya yükselen Türkiye’de Ar-Ge ve inovasyon ortamının durumuna ışık tutan rapor yayımlandı. Türkiye’nin Ar-Ge harcamalarının 10 yıldır arttığı, 2021’deki artışın ise yüzde 49 olduğu tespit edildi.
Ser Danışmanlık Genel Müdürü Dr. Ömer Özdinç, rapora ilişkin değerlendirmelerini paylaşarak, “Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon sahasındaki gelişimine dair genel bir perspektif sunmayı amaçlayan raporumuz, her parametrede benzer performans görülmese de genel anlamda 2021’in Ar-Ge ve inovasyon performansında önemli artışların yaşandığı bir yıl olduğunu gösteriyor” ifadelerini kullandı.
TÜRKİYE, OECD ÜLKELERİ ARASINDA PATENT BAŞVURU SAYISI EN ÇOK ARTAN ÜLKE OLDU
Raporda değinilen başlıklar arasında Ar-Ge ve inovasyon çıktıları başlığı altında patent, yayın, faydalı model ve tasarım tescilleri de yer aldı. 2020’de olduğu gibi 2021’de de Türkiye’de yerleşik girişimci ve iş insanlarının patent, faydalı model ve tasarım başvuru ve tescillerinin arttığı görüldü. 2021’de yerli tasarım başvurularının bir önceki yıla göre yüzde 41 arttığını, faydalı model tescil oranlarının ise bir önceki yıla kıyasla yüzde 119 artış gösterdiğini vurgulayan Dr. Ömer Özdinç, “Fransa, Almanya, Japonya, Birleşik Krallık, Kanada gibi ülkelerde patent başvuru sayıları son yıllarda azalma eğilimi gösteriyor. Buna karşın Türkiye, OECD ülkeleriyle karşılaştırıldığında, söz konusu ülkeler arasında birliğe yeni katılan ve patent başvuru sayısı az olan Kolombiya hariç 10 yıl öncesine göre yüzde 111 gibi yüksek bir oranla patent başvurularını en fazla artıran ülke olarak konumlanıyor. Ar-Ge personeli başına patent verimliliğinde ise 100 personel başına 4 patent başvurusu görülüyor. Bu veri de birçok Avrupa ülkesiyle aynı seviyede. Öte yandan akademisyen başına düşen bilimsel yayın sayısında da düzenli artış trendi görülüyor. Tescil ve başvurulardaki artış, ticari çıktılara da yansıyor. 2021’de Türkiye’de imalat sektörünün toplam ihracat tutarında önceki yıla kıyasla %33 artış olurken, yüksek teknoloji ihracatında da yüzde 18’lik artış dikkat çekiyor” dedi.
AR-GE PERSONELİ SAYISI 2021’DE YÜZDE 11 ARTTI
2022 Türkiye Ar-Ge ve İnovasyon Raporu’nda ulusal ve uluslararası teşvik istatistikleri incelendi. KOSGEB’in teknoloji ve bilgi yoğun sektörlere desteğinin artmaya devam ettiği hususu öne çıkarken, TÜBİTAK’ın destek tutarlarında yüzde 28, KOSGEB’inkilerde ise yüzde 45 artış görüldü. Teşvik ve desteklere paralel olarak istihdamın da arttığını ifade eden Özdinç, değerlendirmelerini şu sözlerle sonlandırdı:
“İstihdam verilerinde Ar-Ge personeli sayısının 2021’de yüzde 11 arttığını, son 10 yılda çalışan sayısını en çok artıran sektörün ise bilgisayar programlama sektörü olduğunu görüyoruz. 2021’deki en yüksek Ar-Ge iş gücü artışının yüzde 24’le bilgi ve iletişim sektöründe olduğunu biliyoruz. Teknoparklardaki şirket sayısı 2021’de bir önceki yıla kıyasla yüzde 17 artarken, teknoparkların ulusal istihdama katkısının 75 bini aştığını tespit ediyoruz. Bugünün rekabetçi ortamında kamu ve özel sektörün iş birliği içinde geliştirilmesi gereken yönleri ülke gerçeklerine uygun olarak güçlendirmesi ve güçlü yönlerin faydalı çıktılara dönüşmesi için gerekli araçları devreye alması gerekiyor. Ser Danışmanlık olarak bu yıl üçüncü kez hazırladığımız ve Türkiye’nin gelişmiş ekonomiler arasında yerini almasına katkıda bulunan ve Ar-Ge ve inovasyon ekosistemine kapsamlı bir bakış sunması açısından önem arz eden raporumuzun bu çabalara ışık tutmasını diliyoruz.”