James Dyson Vakfı tarafından genç mühendisleri desteklemek amacıyla 29 ülkede düzenlenen ve bu sene ilk defa Türkiye’nin de dahil olduğu uluslararası tasarım yarışması James Dyson Ödülü’nün merakla beklenen uluslararası kazananları belli oldu.
Ayrıca Eylül ayında açıklanan ulusal kazananlara da ödülleri verildi. Göğüs fizyoterapi yönteminin, fizyoterapistler veya hasta yakınları tarafından hastalara doğru ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayan “PhysioCircle” projesiyle Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü mezunu 27 yaşındaki Selami Erdoğan, Türkiye ayağının ulusal kazananı olarak, 5 bin sterlinle ödüllendirildi.
Dünyanın dört bir yanındaki genç mühendis ve bilim insanlarının gelecek vaat eden 300'den fazla buluşuna bu zamana dek 1 milyon sterlinden fazla para ödülüyle destek veren James Dyson Ödülü’nün uluslararası kazananlarının açıklanmasıyla son aşama da gerçekleşti. Bu yıl Sir James Dyson, icatlarının sonraki aşamalarını desteklemek üzere her biri 30.000 Sterlin para ödülü kazanan iki uluslararası kazanan ve 5.000 sterlin kazanan bir ikinci seçti.
SARGIYI ÇIKARMADAN YARANIN DURUMUNU DEĞERLENDİRİYOR
2022 Uluslararası kazananı Polonya'daki Varşova Teknoloji Üniversitesi öğrencileri tarafından icat edilen “SmartHEAL” projesi oldu. Yara iyileşmesinde en sık yapılan hata pansumanın çok sık değiştirilmesiyken, bu durum enfeksiyonlara ve doku bozulmasına yol açabiliyor. Buna çözüm sunan akıllı, uygun fiyatlı ve ölçeklenebilir bir pH sensörü olan SmartHEAL; Radyo Frekansı Tanımlama (RFID) iletişim sistemlerini kullanıyor ve bir yaranın pH değerini izleyip, sargıyı çıkarmadan ve dolayısıyla dokuyu bozmadan yaranın durumunu değerlendirebiliyor ve enfeksiyonu tespit edebiliyor.
PLASTİK ŞİŞELER GERİ DÖNÜŞTÜRÜLÜYOR
2022 Sürdürülebilirlik kazananı ise Kanada McMaster Üniversitesi öğrencileri tarafından icat edilen “Polyformer” projesi oldu. Filament ithalatının yüksek fiyatlı olması ve plastik şişelerdeki geri dönüştürme altyapısı eksikliği probleminden yola çıkarak tasarlanan makineyle, plastik şişeler geri dönüştürülerek gelişmekte olan ülkeler için uygun fiyatlı 3D yazıcı filamentine çevriliyor. Polyformer ile üreticiler ucuz, yüksek kaliteli 3D yazıcı filamentine daha kolay erişebilip, gelişmekte olan ülkelerde tasarım altyapısının kullanımını ve kariyer düşüncesini teşvik ederken, üreticilerin kendi atıklarını geri dönüştürmelerini ve çıktıları verimli bir şekilde kullanmalarını sağlıyor.
Bu senenin Uluslararası ikincisiyse, Belçika Antwerp Üniversitesi'nden Charlotte Blancke tarafından icat edilen “Ivvy” oldu. Charlotte, evde tıbbi tedavinin giderek arttığını, ancak ev ortamının özellikleri farklı olmasına rağmen evde intravenöz tedaviler için kullanılan ekipmanın hastanelerdekiyle aynı olduğunu, rahatsız edici tıbbi cihazların evde, genellikle uygun olmayan koşullar altında daha sık kullanıldığını gözlemledi. Bundan ilham alarak, hastalar için konforu ve hareketliliği artıran, mevcut intravenöz serum askısı aparatının giyilebilir bir alternatifini tasarladı.
Dyson Kurucusu ve Baş Mühendisi Sir James Dyson bu yılki yarışmayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “James Dyson Ödülü her yıl gençlerin dünyamızı iyileştirme, çevresel ve tıbbi sorunları çözme konusunda ne kadar tutkulu olduklarını kanıtlıyor. Bazı insanlar önemsedikleri konular hakkında sadece tribünlere oynarken, bu genç mucitler daha üretken ve işe yarar şeyler yapıp, mühendislik, bilim ve tasarımı ustaca kullanarak problemleri özenle çözmeye çalışıyor” dedi.
TÜRKİYE’DEN ÖDÜLÜ KAZANANLAR
Başvuruların başladığı Mart ayından Temmuz ayındaki değerlendirme sürecine kadar Türkiye’den 350’nin üzerinde başvuru alarak büyük ilgi gören yarışmanın bu yılki ulusal James Dyson Ödülü sahibi, “PhysioCircle” projesiyle Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü mezunu ve aynı bölümde yüksek lisans öğrencisi olan, 27 yaşındaki Selami Erdoğan olmuştu. Göğüs fizyoterapi yönteminin, fizyoterapistler veya hasta yakınları tarafından hastalara doğru ve etkin bir şekilde uygulanmasını sağlayan “PhysioCircle” projesi, 5 bin sterlinle ödüllendirilmişti.
PORTAKAL ATIKLARINDAN DEKORASYON MALZEMESİ ÜRETTİLER
Eylül ayında ulusal kazanan ve ikincilerinin açıklandığı projenin Türkiye ikincileri de yangınları gerçek zamanlı olarak algılayan IoT tabanlı bir sensör sistemi olan, Karbondioksit (CO2) ve sıcaklık seviyeleri yükseldiğinde yetkililere haber vererek yangın yayılmadan önce müdahale etmelerini sağlayan, İstanbul Bilgi Üniversitesi’nden İdil Deniz, Suat Batuhan Esirger, Rana İmam, Rahme Nur Örnek tarafından tasarlanan “ForestGuard” ile gıda işletmelerinin üretim sonrası portakal atıklarını kullanarak, doğa üzerindeki etkisinin azalmasını sağlayan, biyomalzemeleri eklemeli üretimle birleştirerek dekorasyon sektöründe bir çığır açan Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nden Açılay İpek, Levent Eldem ve Nihal İrem Bayram tarafından tasarlanan “Kikkis” projeleri olarak açıklanmıştı.
16 Kasım Çarşamba günü İstanbul’da düzenlenen etkinlik ile uluslararası kazananlar duyurulurken Eylül ayında açıklanan ulusal kazananlara da ödülleri verildi. Etkinliğe yarışmanın Türkiye ayağı için jüri grubunda yer alan Orta Doğu Teknik Üniversitesi Endüstriyel Tasarım Bölümü ve TMMOB Mimarlar Odası Endüstriyel Tasarımcılar Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Gülay Hasdoğan ve İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde, Pazarlama İletişimi, Reklam ve Dijital Pazarlama dersleri de veren gazeteci Dr. Fatoş Karahasan ve jüri grubunda yer alan Dyson yetkilileri katıldı.
ERDOĞAN: ÖDÜL MOTİVASYONUMUZU ARTIRDI
James Dyson Ödülü Ulusal Kazananı Selami Erdoğan ödüle dair, “Ulusal ve uluslararası yarışmaları düzenli olarak takip etmek ve kazanan projeleri incelemek bir tasarımcı olarak kendimi geliştirmemi sağlıyor. James Dyson Ödülü de bu alanda takip ettiğim değerli uluslararası yarışmalardandı. Kazanan projelerin sadece bir fikir ya da tasarım projesi değil, bir ekip çalışması sonucu ortaya çıkan teknik detayları düşünülmüş projeler olması ilgimi çekti. Bu nedenle ben de uygulanabilirlik ve teknik açıdan da güçlü olduğuna inandığım PhysioCircle ile bu yarışmaya katılmaya karar verdim. Bu ödül benim ve ekip arkadaşlarımın, solunum yolu hastalarının yaşam kalitesini arttırmaya yönelik tasarım çözümleri üzerinde çalışma motivasyonumuzu artırdı. Elde ettiğim bu başarıyla PhysioCircle’ın daha fazla kişiye ulaşması için çalışmalarıma devam edeceğim” dedi.
Erdoğan, “Bu projeye 2021 yılının Ocak ayında başladık. Hacettepe Üniversitesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Fakültesi’nin değerli eğitim kadrosu ile birlikte yürüttüğümüz Ar-Ge sürecimiz yaklaşık 1 yıl sürdü. Bu süreç boyunca birçok geliştirme ve prototipleme yaptık. Son olarak ürünün 3. versiyonunu çıkardık ve hem fizyoterapistler hem de hasta yakınları ile kullanıcı testlerimizi tamamladık. Şu an elimizde çalışan ve uygulamada kullanılan bir ürünümüz mevcut. PhysioCircle; kistik fibrozis, astım, KOAH, bronşektazi ve Tip 1 SMA hastalarımızın yakınlarının eğitiminde de kullanılabiliyor. Çünkü bu hastalıklarda ortak sorun solunum yollarının düzenli olarak temizlenmesine ihtiyaç duyulması. Küresel çapta yaşanan Kovid-19 pandemisinin solunum yolu problemlerine yol açması ve bu hastaların tedavisinde gerekli olan nitelikli sağlık çalışanı eksikliği de ürünün gelişim sürecinde etkili oldu. Bu yüzden PhysioCircle’ın birçok insanın hayatına dokunabileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
“İHRACATA BAŞLIYORUZ”
Yangınları gerçek zamanlı olarak algılayan ve sıcaklık seviyeleri yükseldiğinde yetkililere haber vererek yangın yayılmadan önce müdahale etmelerini sağlayan “ForestGuard” projesinin geliştiricilerinden Suat Batuhan Esirger ise “Geliştirdiğimiz modüllerin üzerinde güneş panelleri var ve sensör ağı kuruyorlar. Anormal bir durum olduğunda yetkililere haber veriyorlar. 2 ay gibi kısa bir süreçte protatipi geliştirdik, ürünleşip satışa geçmemiz 1 yılı buldu. Önümüzdeki ay ihracata başlıyoruz. Ulusal ikinci olarak bu ödülü almaktan çok mutluyuz” diye konuştu.
Kikkis projesini geliştiren ve ikincilik ödülü alan ekipten Nihal İrem Bayram da “Projeyi geliştirirken amacımız doğaya zarar vermemekti. İçinde hiçbir şekilde katkı maddesi ve plastik bulundurmadan doğada yüzde 100 çözülebilen bir malzeme ürettik. Aldığımız ödülle şirketleşme sürecini hızlandıracağız. Şu anda bir web sitemiz var ürünlerimiz oradan satmaya başlayacağız. Çok mutluyuz aldığımız en önemli ödül” dedi.
James Dyson Ödülü’nün Türkiye ayağı jüri grubunda yer alan ODTÜ EÜTB ve TMMOB Mimarlar Odası Endüstriyel Tasarımcılar Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Gülay Hasdoğan ise “Ülkemizin bu sene ilk defa dahil olduğu böylesine önemli bir organizasyonun jürisinde yer almak benim için çok keyifli ve önemliydi. Ülkemizden pek çok başarılı gencin yarışmaya katıldığını gördük. Çok ilginç ve önemli projeler vardı. Seçim yapmak da bir o kadar zordu. James Dyson Ödülü’nün ülkemizdeki ilk senesinde bu kadar ilgi görmesi, gençlerimizin yaratıcılıklarını, tasarım ve mühendislik becerilerini sergilemeleri açısından büyük gurur verici bir olay. PhysioCircle projesi ile birincilik elde eden Selami Erdoğan’ı tebrik ediyorum. Yarışmanın bir sonraki ayağı olan uluslararası arenada bizi başarı ile temsil ettiğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.
ÖDÜL HAKKINDA
Problem çözen bir şey tasarlamanız isteniyor. Bu problem insanların günlük hayatta karşılaştığı bir problem olabileceği gibi küresel bir problem de olabilir. Önemli olan, çözümün etkili olması ve dikkate değer bir tasarım düşüncesi göstermesidir. Başvurular, ilk olarak ulusal düzeyde bir jüri ekibi ve Dyson mühendisileri tarafından değerlendirilir.
Her katılımcı ülke bir ulusal kazanan ve iki ulusal ikinci seçerek ödüllendiriliyor. Dyson mühendislerinden oluşan bir panel, kazananlar arasından 20 başvurudan oluşan uluslararası İlk 20 listesini seçer. En iyi 20 proje daha sonra Uluslararası kazananları seçen Sir James Dyson tarafından incelenir.
Sir James Dyson tarafından seçilen uluslararası kazananlar 30.000 sterline kadar para ödülü alma hakkı kazanır. Uluslararası ikinciler 5.000 sterlin para ödülü alma hakkı kazanır. Ulusal kazananın her biri 5.000 sterlin para ödülü alma hakkı hazanır.
Adaylar James Dyson Ödülü web sitesi üzerinden online başvuru formu aracılığıyla katılabilir. Başvurular Mart 2023'te tekrar açılacak. Katılımcılar icatlarının ne olduğunu, nasıl çalıştığını ve geliştirme süreçlerini kısaca açıklamalıdır. En iyi icatlar gerçek bir sorunu çözer, net bir şekilde açıklanır, gelişim gösterir, fiziksel prototipleme kanıtı sağlar ve destekleyici görüntülere ve bir videoya sahiptir.