İZMİR'de, polis memuru Fethi Sekin ve mübaşir Musa Can'ın şehit olduğu adliye saldırısı için bomba ve tüfek mermilerini temin ettiği iddiasıyla tutuklanıp, hakkında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 192 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılan PKK/KCK'lı terörist Suriye uyruklu Delil Hıso'nın (35) yargılanmasına devam edildi.Savunma yapan Hıso, kendisine yöneltilen suçlamaları bir kez daha reddetti.
İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'nca İzmir Adliyesi'ne yönelik 5 Ocak 2017'de, PKK/KCK'lı teröristler tarafından düzenlenen, polis memuru Fethi Sekin ve mübaşir Musa Can'ın şehit olduğu saldırıya ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında; 'Delil Azzo' kod adlı Suriye uyruklu terörist Delil Hıso, geçen yıl 12 Ekim'de polis ekiplerince yakalandı. Delil Hıso'nun, adliyeye saldıran teröristlerin kullandığı Kalaşnikof tüfek mermilerini, TNT malzemelerini ve el bombalarını İzmir'e getirdiği belirtildi. Terörist Hıso'nun, 2015 yılında Mardin'in Nusaybin ilçesinde güvenlik güçlerine yönelik düzenlenen 3 bombalı eylem ve zırhlı polis aracına yapılan saldırıya katıldığı tespit edildi. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Delil Hıso, tutuklandı. Hazırlanan iddianamede, Hıso'nun silahlı terör örgütü PKK/KCK-YPG/PYD içerisinde faaliyet yürüttüğü, adliye saldırısından yaklaşık 6 ay önce İzmir'e çok sayıda mermi, TNT, el bombasını tatlı kutularında getirdiği belirtildi. Savcı, Hıso'nun, 1 kez 'devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma', 2 kez 'kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme' suçlarından olmak üzere 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası, 19 kez 'kasten yaralama' ve 24 kez 'patlayıcı madde kullanarak mala zarar verme' ve 'kamu malına zarar verme' suçlarından da toplam 192 yıl hapisle cezalandırılmasını istedi.
'İZMİR'E ARKADAŞLARIMI ZİYARETE GELDİM'
Hıso'nun yargılanmasına bugün İzmir 18'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen 2'nci duruşmayla devam edildi. Tutuklu sanık Hıso, avukatları ve tercüman salonda hazır bulundu. Mahkeme başkanı, ilk celsede Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi'nden (SEGBİS) için kayıt alınmadığını belirterek sanıktan yeniden savunma yapmasını istedi. İzmir'e arkadaşlarını ziyaret için geldiğini savunan Hıso, "2013 yılında Suriye'den Nusaybin'e çalışmak için ailemle birlikte geldim ve bir tekstil atölyesinde çalıştım. 7-8 ay sonra bu kez Nusaybin'de çalışmaya başladım. Birkaç ay sonra da başka bir tekstil atölyesine geçtim ve 3 sene orada çalıştım. 2016'da işler durulunca Ahmet Özgün ile İzmir'e geldim. Burada akrabalarım ve Suriye'den okul arkadaşlarım vardı. Onları görmek amaçlı İzmir'e geldim. 7-8 gün kaldıktan sonra yeniden Mardin'e döndüm. 2018 yılının Şubat ayında evlenmek için Suriye'ye geri döndüm. Emniyetten resmi olarak çıkmak için işlemlerimi hallettim. Ancak gideceğim yollar tehlikeli olduğundan kaçak yollarla Kamışlı'ya gittim" dedi.
'KAMIŞLILI OLDUĞUM İÇİN PKK'LI OLARAK YAFTALADILAR'
Türkiye'ye dönerken Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kendisini PKK'lı olduğu gerekçesiyle gözaltına aldığını iddia eden Hıso, "Kamışlı'da ailemin kiremit fabrikasında çalışmaya başladım. Evlenmek kısmet olmadı. Almanya'daki ablam bu kez beni yanına çağırdı. Kaçak yollarla gitmeye karar verdim. Kaçakçılarla Gaziantep'e gitmek için 1350 dolara anlaştım ve Münbiç'e geldim. ÖSO tarafından durdurulduk. Kimliğime baktıklarında adım ve şehrim sebebiyle beni PKK'lı olarak yaftaladılar. Otobüsten indirerek karakola götürdüler. Önümde 8 bin kişilik listeden adımı sorguladılar ama ismim çıkmadı. PKK'lı olduğumu kabul etmememe rağmen darbedildim. Ertesi gün beni mülteci kampına götüreceklerini söylediler. Üzerimdeki 700 doları ve telefonumu bayram harçlığı diyerek aldılar. Beni Cerablus'ta ÖSO ve Türk jandarmalarına teslim ettiler. Burada da işkence gördüm" ifadelerini kullandı.
'SUÇLAMALARI KABUL ETMEK ZORUNDA KALDIM'
Kendisinin hiçbir eylemde yer almadığını savunan Hıso, "Hendek olayları sırasında Kızıltepe'de çalıştığımı söylesem de inanmadılar. İşkencenin bitmesi için ne isterlerse kabul edeceğimi söyledim. Beni, Hendek olaylarında 5 askerin ölmesiyle suçluyorlardı. Bu iddiayı kabul etmemi istediler. Sonrasında Facebook adresimi istediler, söyledim. Orada 2016 yılındaki İzmir ziyaretimde deniz kenarında çekildiğim fotoğrafımı gördüler. Bunun üzerine 2016 yılındaki İzmir ziyaretimde mühimmat getirdiğimi kabul etmemi söylediler. Dayanılmaz işkence görüyordum. O nedenle kabul ettim. Beni sonrasında İzmir'e getirdiler" dedi.
Savunmanın ardından mahkeme başkanı, sanığa olayın ardından sevk edildiği adliyede de kendisine yöneltilen suçlamaları kabul ettiğini hatırlatınca Hıso, "Beni tehdit ettikleri için suçlamaları kabul etmek zorunda kaldım" dedi.
Hıso'nun avukatı, müvekkilinin suçsuz olduğunu belirterek tahliye talebinde bulundu. Konuşmaların ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Hıso'nun tutukluluk halinin devamına karar veren heyet, dinlenmeyen tanıkların dinlenmesine ve dosyadaki eksikliklerin giderilmesine hükmedip, duruşmayı erteledi.