Antik çağlardan beri insanoğlunun elinin altında olan cam, usta ellerde birbirinden zarif sanat eserlerine dönüşüyor. 40 yıldır cam işleme sanatını icra eden İbrahim Ballan, şehir şehir gezerek aşkla mesleğini icra ediyor.
Asırlardır hayatın her yerinde olan cam, antik çağlardan beri birçok eşyanın yapımında yoğun olarak kullanılıyor. Günlük ihtiyaçlara dönük üretimlerin yanı sıra cam, usta ellerde sanata dönüşüyor.
Cam işleme sanatına 1984 yılında çırak olarak başlayan Erzincanlı İbrahim Ballan (56), mesleğini büyük aşk ile sürdürüyor. Cam üzerine isim ve desen işleyerek bardak, sürahi ve şişeleri sanata dönüştüren Ballan, fuarlara katılarak işini zevk ile yaptığını söyledi.
Fuarlara katılarak Türkiye’nin her bölgesi ve şehrine giden Ballan, gittiği şehirlerde çok ilgi gördüğünü ve ailesini zamana direnen sanatı sürdürerek geçindirdiğini belirtti.
Türkiye’de cam işleme sanatını profesyonel olarak yapan 3 kişiden biri olduğunu ifade eden Ballan, çırak bulmada zorlandıklarını, çırak bulamamanın nedeninin cep telefonu bağımlılığı ile yeni neslin tembel ve hantallığına bağladı.
14 yaşlarında bu işe başladığını belirten Ballan, "İşi öğrenmem sıkıntılı geçti. Taşın başına oturup bardağı eline aldığı zaman insanda bir korku oluşuyor. Bardak kırılma korkusu, çatlama korkusu. Bu tür şeyler olduğu zaman insanda çekinme oluyor. Bu korku endişe süreci 4-5 ay sürdü. Ondan sonra alışıyorsun zaten. Alıştıktan sonra insana heves ve zevk veriyor. İşi öğrenme sürecinde çoğu kez elimi kestim. Serçe parmağımı kestim işlevini kaybetti parmağım. Çok farklı bir sanat olduğu için sürekli yapmak istiyorsun. Kimsede olmadığı için bu sanat cezp ediyor. Ben şimdi bu işi bıraksam başka bir işte çalışamam" dedi.
Mesleğinde usta olduktan sonra atölye açtığını, 15 yıl boyunca toptancılara çalıştığını dile getiren Ballan, "15 yıldan sonra atölyeyi kapatıp fuarlara başladım. Şu anda şükürler olsun insanların ilgisi beni teşvik ediyor" diye konuştu.
"15-20 sene sonra sanayilerde çırak bulunmayacak"
Çırak bulamadığını ve nedenini aktaran Ballan, "Bu işi bizden sonra gelen nesil öğrenmeyi tercih etmiyor. Hevesleri yok. Cep telefonu yüzünden kimse öğrenmiyor. Çırak bulamıyorum. Nedeni dediğim gibi cep telefonu, hazır yemeleri, baba parayı veriyor yiyor. Eskiden babamız kulağımızdan tutar götürür bir ustanın yanına ’bu çocuğun eti senin kemiği benim’ derdi iş biterdi. Şimdi öyle bir şey yok. Şimdi çocuk yanıma işi öğrenmeye gelse bir şey söylesem ya da bir tokat atsam sabah sülalesi bakıyorsun kavga etmeye gelmiş. Sırf bu yüzden 15-20 sene sonra sanayilerde çırak bulunmayacak. Makinemi getirmişim, bardaklara isim ve desen yazıyorum. Millet görüyor, merak ediyor. Ailemi bu meslekle geçindiriyorum. İşler iyi Allah’a şükürler olsun. Bizimki helalinden olsun. Bin lira olacağına 500 olsun helalinden olsun" şeklinde konuştu.