ALKOLE bağlı olmayan iltihaplı karaciğer yağlanması yani NASH, Türkiye’yi bekleyen gizli tehlike olarak adlandırılıyor. Çünkü kilo ve sağlıksız beslenme hastalığın en büyük sebebi ve Türkiye ise Avrupa’da obezitede en yüksek oranlara sahip ülke konumunda. Uzmanlar 9 Haziran Ulaslararası NASH Günü’nde uyardı: ”Ülkemizde 20 milyon yağlı karaciğer hastası var ve bunların en az 2 milyonu ‘siroz’ riski taşıyan NASH hastası”
Halk arasında karaciğer yağlanması olarak bilinen ve alkole bağlı olmadan karaciğerde yağ dokusunun artarak organın bir süre sonra sertleşip fonksiyonlarını yerine getirmesini engelleyen hastalık NASH, çocuklar dahil milyonlarca kişinin hayatını tehdit ediyor. Henüz ilaç tedavisi yok, hiçbir belirti vermeden ilerliyor ve asıl neden ise sağlıksız beslenme. Özellikle çocukların yüzde 10’unda görülen yağlı karaciğer hastalığının ana nedeni beslenme ve yaşam tarzı ile ilgili. İstanbul Sepetçiler Kasrı’nda İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Marmara Üniversitesi Gastroenteroloji Enstitüsü Müdürü ve Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği Üyesi Prof. Dr. Yusuf Yılmaz, Koç Üniversitesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Murat Akyıldız, İstanbul Tıp Fakültesi Gastroentereloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu ile Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Gupse Adalı’nın katıldığı bir etkinlikle NASH farkındalığının önemi anlatıldı. Siroza, karaciğer kanserine ve son olarak karaciğer nakline kadar giden bu amansız hastalığı önlemek için yapabilecekler hakkında farkındalık yaratmak amacıyla 2018 yılında ilk Uluslararası NASH Günü’nün başlatıldığı kaydedilirken NASH’in yakın gelecekte insanoğlunun en büyük düşmanı olarak sağlık sistemlerine tehdit oluşturduğu vurgulandı.
”KOVİD BU KADAR TEHLİKELİ DEĞİL”
NASH, obezitenin yol açtığı dünyanın en yaygın kronik karaciğer hastalığı olarak tanımlanıyor. Toplantıda konuşan İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Memişoğlu, şunları söyledi: ”Kovid salgınında şunu öğrendik ki, toplum olarak hastalanmadan sağlığımızın ve bedenimizin kıymetini bilmemiz gerekiyor. Kovid’de kaybettiklerimiz ise genelde bedenlerine iyi bakmayan, kilolu, yandaş hastalığı olan kişilerdi. Her hastalık esasında önlenebilir. Bedeninize iyi bakarsanız. Kovid’den ölen sayısı ile dolaşım sistemi hastalıklarından hayatını kaybedenleri kıyaslarsanız aradaki uçurumu görmek mümkün. Dünyada 17 milyon insan dolaşım sistemi hastalıklarından ölüyor. Bunlardan karaciğer yağlanmasına bağlı sirotik hastalıklar da çok daha sinsi ve yaygın. En önemli sebebi ise kilo ve hareketsizlik. Bu hastalıklar insanların bedenine bakmamasıyla oluşan hastalıklar. Toplumsal bilinç oluşturmamız gerekiyor. Kentleşmeyi çok kısa sürede yapan bir toplumuz. Beslenme ve yaşam alışkanlıklarımız kısa sürede köyden kente değişti. Bir burgeri beş dakikada yiyip işimizin başına dönüyoruz. Bir de ilave katkısı çok olan besinleri tüketiyoruz. Bu toplumun en büyük risklerinen birisi şu an obezite. 4 kişiden birinde karaciğer yağlanması var. Bunların 10’da biri hastalığa dönüşüyor. Şu anda süregelen en büyük sorunlarımızdan bir tanesi NASH hastalığı. Ama NASH önlenebilir bir hastalık. Farkında olmazsak karaciğeri bitirdiğini topluma öğretmemiz lazım. Biz insanların hastalığını tedavi etmekten çok hastalanmamasından mutlu oluyoruz. Ben işsiz kalmaya razıyım yeter ki insanlar sağlıklı kalsın.”
NASH’E BAĞLI ASIL ÖLÜM NEDENİ KALP HASTALIĞI OLUYOR
İstanbul Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Sabahattin Kaymakoğlu, ”Yağlı karaciğer hastalığı metabolik sebeplere bağlı olduğu için diğer organ sistemlerine bağlı sorunların da yansıtıcısı oluyor. Dolayısıyla bir kişide yağlı karaciğer varsa eşlik eden kalp böbrek hastalığı diğer organ sistemlerini ilgilendiren akciğer hastalığı, gibi sorunların da bir arada olma olasılığı kuvvetlidir. Karaciğer dışı organlardan tümör gelişme riski artmıştır. Dolayısıyla karaciğer hastası olmak yağlanmaya bağlı, alarme edicidir. NASH’de kalp damar hastalıklarından ölüm daha çok oluyor. Sanıldığı gibi ölümlerin büyük çoğunluğu karaciğer yetmezliğinden değil. NASH önlenirse, kalp hastalığı azalacak. Karaciğer dışı kanserler azalacak. NASH’de en sık üçüncü ölüm nedeni karaciğer yetmezliği.” dedi.
SAĞLIK MENSUPLARI BİLE BU HASTALIĞI İYİ BİLMİYOR
Prof. Dr. Yusuf Yılmaz ise sağlık mensuplarının dahi NASH konusunda bilinç düzeyinin yüksek olmadığına işaret etti ve hastalığın bilinirliğini artırmak için gayret gösterdiklerini vurguladı. Prof. Dr. Yılmaz, bir soru üzerine NASH hastalığına yönelik dünyada da tarama programları için çaba sarfedildiğini kaydetti ve Avrupa ve ABD’de bu taramaların nasıl yapılması gerektiğine dair ciddi çalışmalar yürütüldüğünü belirtti. Türk Karaciğer Araştırmaları Derneği olarak da bu konuda bilimsel bir kılavuz hazırladıklarını, bunu Meclis düzeyine taşımak istediklerini kaydetti ve taramalarla ciddi hasarı olan kişilerin saptanması, bunun için de riskli popülasyonun taranması gerektiğini belirtti. NASH’in 20 yıl sonra sağlık sistemlerine ciddi bir maliyet yükü ile de döneceğine dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, karaciğerdeki yağlanmanın ciddi hastalığa dönüşmesinin yaklaşık 20 yılı bulduğunu vurguladı. Türkiye’nin fiziksel aktivite açısından bölgedeki en kötü ülke olduğunu da sözlerine ekledi.