ZONGULDAK Bülent Ecevit Üniversitesi Üroloji Ana Bilim Dalı'nda görevli Prof.Dr. Bülent Akduman, ailesinde prostat öyküsü bulunan 40 yaş üstü erkeklerin, prostat kanseri tarama polikliniğine başvurması gerektiğini belirtti. Akduman, "Hastanın herhangi bir şikayeti olmuyor fakat bütün erkeklerde görülebilen kanser bu. Erken teşhis çok önemli; herhangi semptomu, şikayeti olmayan kişilerin düzenli prostat muayenesi olması önemli" dedi.
Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Üroloji Ana Bilim Dalı'nda görevli Prof. Dr. Bülent Akduman, prostat kanserinde erken teşhisin hayat kurtardığını dile getirerek, muayene olmanın önemini vurguladı. Prof. Dr. Akduman, prostat kanserinin herhangi bir belirti vermeden görülebileceğini söyleyerek, "Bizim en çok karşılaştığımız durum bu şekilde oluyor. Hastanın herhangi bir şikayeti olmuyor fakat bütün erkeklerde görülebilen bir kanser bu. 50 yaşın üzerinde en sık gördüğümüz bir kanser ve kansere bağlı ölümlerde akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor" diye konuştu.
Ailesinde prostat öyküsü bulunan 40 yaş üstü erkeklerin prostat kanseri tarama polikliniğine başvurması gerektiğini aktaran Akduman, "Önce PSA dediğimiz kan testi yapıyoruz ve prostat muayenelerini oluyorlar sonrasında da teşhis edilirse tedavisi daha mümkün oluyor. Prostat muayenesi de diğer muayenelerden pek farklı değil. Son derece basit ve kimsenin korkmasını gerektirecek bir şey değil. Hastalar ağrı duyduklarını düşünüyorlar ama çok ağrılı bir işlem değil, halkımız kesinlikle korkmadan rahatlıkla yaptırabilirler" dedi.
Prostat kanserinin erken teşhisi için ücretsiz tarama yapmayı uygun gördüklerini kaydeden Akduman, "Çeşitli diyetlerin önlediğine yönelik çalışmalar var ama çalışmaların neticesi göstermiş ki şu anda tespit edilmiş ispatlanmış herhangi bir şey yok, madde kullanımı önerilmiyor. Çok sayıda ilaçlar, vitaminler var ancak bunların hiçbiri prostat kanserini önlemede kanıtlanmış tedaviler değil. Bu nedenle erken teşhis çok önemli, herhangi semptomu, şikayeti olmayan kişilerin düzenli prostat muayenesi olması önemli. Biz de bu çerçevede tüm halkımıza ücretsiz tarama yapmayı uygun gördük" diye konuştu.
‘HER 6 ERKEKTEN 1’İNİN YAKALANMA RİSKİ VAR’
Prostat kanserinin herhangi bir belirti göstermeden de olabileceğini anlatan Akduman, "Prostat kanserinin belirtisi genellikle asemptomatik, yani hiçbir belirtisi olmayan kişilerde de görülebilir çünkü genelde hastalar bize bu şekilde gelirler. ‘Benim hiçbir şikayetim yok. İdrarımı rahatlıkla yapıyorum ama kan testi yaptırdım onda da yüksek çıktı sonra da kanser teşhis ettiler’ diye gelir. Bunun dışında ileri evresindeyse eğer idrar sıkma, idrara çıkmada artış, geceleri idrara kalkması olabilir. Daha ileri evrelerde kemik ağrıları, böbrek fonksiyonlarında bozulmalar gibi şikayetler olabilir. Tüm erkeklerde olabilir. Her 6 erkekten 1’i, hayatı boyunca prostat kanserine yakalanma riskine sahiptir. Semptom vermediği için herhangi bir belirti vermediği için korunmak mümkün olmadığı için tek yapılması gereken düzenli prostat kontroldür. Düzenli prostat kontrolü yapılan erkeklerin korkmasında hiçbir neden yok. Uygun ve erken dönemde tespit edildiği takdirde her türlü tedavisi mümkün” dedi.
Prostat kanseriyle ilgili yanlış bilinenlere değinen Prof. Dr. Akduman, "Bazen hastalardan duyuyorum; ‘Ayakta idrar yapmak prostat kanserine neden oluyormuş’ diye. Böyle bir şey yok. Ayakta idrar yapmak prostat kanserine neden olmadığı gibi önleyici bir faktör de değildir, etkilemez. Bazen ‘Kabak çekirdeği yemek prostat kanserini engeller mi’ diye geliyor. Böyle bir şey de yok. Kabak çekirdeğinde doğal östrojenler var, bu doğal östrojenler PSA’yı biraz düşürürler ama kanser önleyici değillerdir" diye konuştu.