HATAY'ın Defne ilçesinde yaşayan Sevgi Soydinç (45), Kahramanmaraş merkezli ilk depremde 2 katı çöken binanın 3'üncü katından atlayıp, oğlu ve eşiyle, enkazdan çıktı.
Depremde yara almayan ve sonrasında, sokakta yürürken otomobil çarptığını anlatan Soydinç, "Sert bir darbe yedim ama o an ne olduğunu anlayamadım. Tek hissettiğim sırtımdaki sıcaklıktı, kanmış. 3 gün sonra doktora gittim. Bel kemiğimde 3 çatlak ve kayma olduğunu öğrendim" dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremde Sevgi Soydinç ile kaporta boya ustası eşi Mahmut Soydinç (45) ve oğlu Ali Nizam Soydinç'in (21), Hatay Defne'de yaşadıkları apartman da yıkıldı. Aile, ilk depremde 2 katı çöken binanın 3'üncü katından çıkarak hayatta kaldı. Enkazdan kurtulan Sevgi Soydinç'e deprem sonrasında yaşanan kargaşada sokakta yürürken otomobil çarptı. Olayın sıcaklığıyla o an yaralandığını fark etmediğini söyleyen Soydinç, doktora başvurduğunda belinde 3 çatlak ve kayma olduğunu öğrendi. Deprem anını gözyaşlarıyla anlatan Soydinç, "Küçük bir evimiz vardı ama bizim için dünyanın en güzel eviydi. Çünkü eşimle beraber, o evi alabilmek için gece gündüz çalıştık. Oğlum üniversite son sınıfta okuyordu, bu sene mezun olacaktı. Deprem küçük bir sarsıntıyla başladı. Yatağın kenarına oturup dua etmeye başladım. Durunca bitti sandık" ifadelerini kullandı.
'YATAKLA KOMODİN ARASINDA GİDİP GELEREK DEFALARCA ÇARPTIM'
Bu sırada tekrar başlayan depremin şiddetini arttırdığını dile getiren Soydinç, şöyle konuştu:
"İlk önce depremin durduğunu sandık ama bitmedi. Aksine giderek hızlandı. Ev yaklaşık 10 metre ileri geri gidiyordu. O sırada yere düştüm. Gök gürlüyor, ışıklar saçılıyordu. Depremi yaşayan insanlar benimle aynı şeyleri yaşadıkları için ne demek istediğimi daha iyi anlar; yer sanki çapraz hareket ediyordu. Yatakla komodin arasında gidip gelerek defalarca çarptım. Kemiklerimden ses geliyordu. Evdeki eşyalar adeta havaya kalkıp, tekrar yere oturuyordu. Oğlum odasından 'Ne olur yardım edin' diye bağırıyordu ama yanına gidemiyorduk. Yürümemiz ya da ayağa kalkmamız mümkün değildi."
'KIYAMET GİBİYDİ'
Enkazdan kurtulup dışarıya çıktıklarında, sokakta aldığı darbeyle yere düştüğünü anlatan Soydinç, "Alt katlar çöktüğü için merdivenler yoktu. Koridordan da geçemedik çünkü her şey yıkılmıştı. Evimiz, apartmanın 3'üncü katında olmasına rağmen 2 kat çöktüğü için 1'inci katta gibiydik. Enkazdan kurtulup, dışarıya çıktığımızda kıyamet gibiydi. İnsanlar kaçışıyor, bağrışıyordu. Neler olduğunu anlamaya çalışıp, yürürken bir anda sırtımdan aldığım sert darbeyle yere düştüm. Otomobil çarpmıştı. O an bana ne olduğunu tam olarak anlayamadım. Tek hissettiğim sırtımdaki sıcaklıktı, meğer kanmış. Ağrılarımı saatler sonra hissedip, 3 gün sonra doktora gittim. Kaza sonucu bel kemiğimde 3 çatlak ve kayma olduğunu öğrendim. 3 gün boyunca cenazelerle oturup kalktık. Hayatımız boyunca bu kadar acı çekmedik" dedi.
Hatay'da, depremden önce, Sevgi Eli Sosyal Yardımlaşma Derneği başkanlığını yürüttüğünü de belirten Soydinç, "Derneğime kayıtlı 400 yetim vardı. Dernek olarak onlara yardım ederdik, şimdi bizim de yardıma ihtiyacımız var. Yakınlarımızı, akrabalarımızı kaybettik ve burada ne yapacağımızı bilmez bir halde, çaresiz durumdayız" ifadelerini kullandı.
GÖNÜLLÜLERDEN DESTEK
Deprem bölgesinden gelen kişiler için desteğe ihtiyaç olduğunu belirten Türk Kızılay Gaziemir Şube Başkanı Davut Dinçel ise "Depremzede vatandaşlarımız müracaat ettikleri zaman bizden giyim ihtiyaçlarını alabiliyorlar. Şu anda genel merkezimizin de bizlere göndermiş olduğu 1000'er TL'lik nakit yardımlarını veriyoruz. Gıda ihtiyaçları için market kartlarını veriyoruz. Kızılay'ımız şu an veren el ve alan el arasında bir köprü vazifesi kurduğu için bizler bütün hayırsever vatandaşlarımızı şubelerimize davet ediyoruz. Gelsinler, çalışmalarımızı görsünler ve gönüllü olarak bize destek olsunlar" diye konuştu.