AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı Ayşe Keşir, "Biz 2002'de iktidara geldiğimizde, üniversite çağına gelip de üniversiteye giden kız çocuklarının oranı yüzde 13,5'ti.
Bugün 81 ilde açılan üniversitelerle kız çocuklarının yüzde 49,5'i artık üniversiteye gidebiliyor. Bu oran erkeklerde yüzde 40. Niye bunu söylüyorum? Eşit fırsatlar verdiğinizde kadınlar, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendiriyorlar" dedi.
AK Parti Genel Merkez Kadın Kolları Başkanı ve Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, parti genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Keşir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan ile beraber 29 Eylül 2021'de başlattıkları 'Nerede Kalmıştık?' projesi ile lise eğitimlerini yarım bırakmış kadınların eğitimlerini tamamlamaları için bir şanslarının olduğunu bir kez daha hatırlattıklarını söyledi.
Eğitimin ömür boyu devam ettiğini ve hangi sebeple olursa olsun yarım bırakılan lise eğitiminin Milli Eğitim Bakanlığı'nın ilgili programlarıyla tamamlanabileceğini kaydeden AK Parti'li Keşir, bugüne kadar projeye başvurup lise eğitimine başlayan kadın sayısını 21 bin 176 olduğunu belirtti. Keşir, bu dönemin son kayıt gününün 14 Ekim olduğunu anımsatarak, "Hem geçen yıl kayıt yapmış eğitime devam edenlerle hem de hiç bu sürece başlamamış, liseyi terk etmek zorunda kalmış ya da hiç liseye başlayamamış 20 yaş üzeri kadınlara buradan çağrı yapalım. 'Nerede Kalmıştık' diyelim ve hem online hem de ilçe ya da il müdürlüklerine giderek başvuru yapabilirler. Eğitimin önemi fırsat eşitliğidir. Hem cinsiyetler hem de sosyoekonomik yapılar arası farklılığı giderebileceğimiz yegane araç eğitimdir" diye konuştu.
AK Parti 2002'de iktidara geldiğinde, üniversite çağına gelip de üniversiteye giden kız çocuklarının oranının yüzde 13,5 olduğunu belirten Keşir, şunları söyledi:
"Bugün 81 ilde açılan üniversitelerle kız çocuklarının yüzde 49,5'i artık üniversiteye gidebiliyor. Bu oran erkeklerde yüzde 40. Niye bunu söylüyorum? Eşit fırsatlar verdiğinizde kadınlar, bu fırsatı en iyi şekilde değerlendiriyorlar. Bu tabii bir domino taşı etkisi yaratıyor. Aynı zamanda bizim iş gücü piyasalarına ve karar alma mekanizmalarımıza katılımımız gibi verileri de çok etkileyen bir şey. Eğer bugün biz kadının sosyal hayata, iş hayatına, siyasi hayata katılımını bir yerde tartışacaksak önce eğitimde fırsat eşitliği var mıydı? Bunu yakalamış mıydı? Bunu konuşmamız lazım. Bugün aslında geçmişte eğitimini alamayan kümelenmiş bir yığın da var. İşte biz bu tür kampanyaları niye özellikle lise eğitimi üzerine kurduk? Çünkü lise eğitimi tamamlayanlar mutlaka bir üniversite eğitimi hayali kuruyorlar. Bu da bir meslek öğrenmek, uzmanlaşmak ve artık vasıflı birey haline gelmek demek. Kadın aynı zamanda kalkınmanın bir parçası, beşeri sermayenin önemli bir unsuru. Diyoruz ki kadını dışlayan bir toplum aynı zamanda gücünün ve potansiyelinin yarısından vazgeçmiş demektir"