2019 yılında yatırıma açık olmayan şirketler arasında ve sigorta sektöründe bir ilke imza atarak GRI tabanlı entegre raporlamaya geçmiş olan Allianz Türkiye, bu yıl itibarıyla üçüncü entegre raporunu yayımladı. Bağımsız dış denetim de geçirilen entegre raporda; Allianz Türkiye’nin, bütünsel değer yaratmak üzere ekosisteminin dönüşümüne katkı sağlamaya başladığı sürdürülebilirlik yolculuğunun detayları paylaşılıyor. Raporda ayrıca Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri ve İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD) raporlamasına da yer veriliyor.
Allianz Türkiye, varoluş amacı “Allianz Seninle”yi, sürdürülebilirliğin çevresel, sosyal ve yönetişimsel katmanlarına taşıyarak kaydettiği ilerlemeyi kamuoyuna duyurmak amacıyla hazırladığı 2021 entegre raporunu yayımladı. Uluslararası Entegre Raporlama Konseyi (IIRC) tarafından önerilen Uluslararası Entegre Raporlama Çerçevesi ve Küresel Raporlama Girişimi (GRI) standartlarına göre hazırlanan ve finansal olmayan verileri de kapsamlı dış denetimden geçirilen Allianz Türkiye 2021 Entegre Raporu’nda, bu yıl ilk defa Paydaş Kapitalizmi Göstergeleri ve İklimle Bağlantılı Finansal Beyan Görev Gücü (TCFD) raporlaması da yer alıyor.
Finansal bir kuruluş olarak içinde bulunduğu ekosistemin dönüşümüne katkı sağlıyor
2016 yılından bu yana hayata geçirdiği projeleri ve kaydedilen ilerlemeyi basın, iş dünyası, sivil toplum örgütleri ve kamuoyu nezdinde paylaşmak üzere istikrarlı bir sürdürülebilirlik politikası izleyen Allianz Türkiye, kabul edilebilir tek iş modelinin sürdürülebilir değer yaratma olduğuna inanıyor. 2016 yılından bu yana yıllık olarak GRI tabanlı sürdürülebilirlik raporu yayımlayan Allianz Türkiye, 2019 yılı verilerini paylaştığı ve 2020 yılında yayımlanan ilk entegre raporuyla yatırıma açık olmayan şirketler arasında bir ilki gerçekleştirmişti. İkinci entegre raporuyla ilk defa finansal olmayan verilerini de kapsamlı bağımsız dış denetimden geçiren Allianz Türkiye, yeni yayımlanan üçüncü entegre raporunda ise ilk defa TCFD raporlamasına da yer veriyor. Sadece organizasyon olarak değil finansal bir kuruluş olarak da içinde bulunduğu ekosistemin dönüşümüne sağladığı katkıları ortaya koyan Allianz Türkiye, son entegre raporunda gelecekte atmayı planladığı farklı ve cesur adımları da ön plana çıkarıyor.
“Üstümüze düşenden daha fazlasını yapmalıyız”
Allianz Türkiye CEO’su Tolga Gürkan, pandemi süreciyle başlayan ve üst üste yaşanan doğal afetlerle yükselen farkındalığın, çevre ve iklim konusunda bireysel ve kurumsal fayda çabalarının önemini bir kez daha gösterdiğini vurguladı. Gürkan “Özellikle küresel anlamda yaşanan iklim krizi, doğal kaynakların hızla tükenmesi ve küresel ısınmaya bağlı olası yeni krizlerin, dünyaya pandemiden daha fazla zarar vereceği kabul ediliyor. Dünyanın dört bir yanından orman yangınları, aşırı sıcaklar ve ani sağanakların yol açtığı sel haberleri gelirken hava olaylarıyla ilgili de üst üste yeni rekorlar kırılıyor. Son dönemde etkilerini daha fazla hissetmeye başladığımız iklim krizi, üstümüze düşenden daha fazlasını yapmamızı kaçınılmaz hale getiriyor” dedi.
“İcra kurulu seviyesine taşıdığımız sürdürülebilirlik komitemizle geleceğe dair daha cesur kararlar alıyoruz”
Allianz Türkiye olarak kendilerini dönüştürerek çevrelerine öncülük etmekten öteye geçmeyi, finansal bir kuruluş olarak içinde bulundukları ekosistemin de dönüşümüne katkı sağlamayı hedeflediklerine dikkat çeken Tolga Gürkan “ 2016 yılında çıktığımız sürdürülebilirlik yolculuğunda 2020 yılı itibarıyla finansal bir kuruluş olarak ekosistemimizin çevresel, sosyal ve yönetişimsel dönüşümüne katkı sağlamayı odağımıza almaya başlamıştık. Bu süreci desteklemek ve geleceğe dair daha cesur kararlar almak için sürdürülebilirlik komitemizi icra kurulu seviyesine taşımıştık” şeklinde konuştu.
“İklim odaklı hedeflerimizde hız kesmeden ilerliyoruz”
Raporlama sonucunda bu hedeflerinde ilerlediklerini görmenin mutluluğunu yaşadıklarını ileten Tolga Gürkan “Finansal bir kuruluş olarak iyi bir çevre için iklim değişikliğinin yarattığı riskleri yönetiyor, düşük karbon ekonomisine hizmet eden iş modellerini sigortalıyoruz. Kendi varlıklarımızın yatırım sürecinde yer alan özel sektör tahvillerinde net sıfır karbon ilkesiyle ilerliyoruz. Hasar süreçlerimizde de çevreye verilen olumsuz etkiyi azaltmaya çalışıyoruz. Poliçe üretimi süreçlerimizde Allianz Grubu İklim Değişikliği Programı kapsamında 2018 yılından bu yana Allianz Türkiye olarak kömür işlerini sigortalamıyor ve poliçe yenilemesi yapmıyoruz. 13 hassas iş kolunu alt kriterlere göre değerlendiriyor, çevreye ve ekosisteme zarar veren işlere teminat sağlamıyoruz. Yenilenebilir enerjiyi destekleyen, çevre kirliliğini önlemeyi amaçlayan sürdürülebilir çözümlerimizden elde ettiğimiz toplam gelirin, 72,6 milyon lirayı bulması ve konut sigortası ürünümüz olan ‘Yuvam’ı sürdürülebilir bir ürün olarak yeniden tasarlamış olmamız, bize daha da fazlasını yapma isteği veriyor” dedi. Operasyonlarında da gelişime her zaman devam ettiklerini belirten Gürkan “Operasyonlarımızda kullandığımız enerjiyi 2023 yılına kadar yüzde 100 yenilenebilir enerji kaynaklarından elde etme hedefimize bir adım daha yaklaştık. 2021 yılında bu oran yüzde 57’ye yükseldi. Yenilenebilir enerji yatırımlarıyla kendi bünyemizde ürettiğimiz enerjinin, toplam tüketimimizdeki oranı yüzde 3 seviyesine ulaştı. Raporlama yılında 15 binin üzerinde fidan bağışında bulunduk. Allianz Türkiye olarak her adımımızı geleceğe iyi bir dünya bırakma sorumluluğumuzun bilinciyle atıyoruz” şeklinde konuştu.
Allianz Türkiye 2021 Entegre Raporu’nda Öne Çıkan Veriler
İYİ ÇEVRE
İYİ TOPLUM
İYİ KURUM