Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun daveti üzerine CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın Gelecek Partisi Genel Merkezi’nde bir araya geldiği toplantı sona erdi. Toplantı sonrası yapılan yazılı açıklamada, İşbirliğimizin ve ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş hedefimizin hayata geçirilmesi amacıyla oluşturulmasına karar verdiğimiz dört komisyonun çalışmaları gözden geçirilmiş, bu çalışmaların kararlılıkla sürdürülmesi konusunda mutabık kalınmıştır. Bugün açıkladığımız ‘Temel İlkeler ve Hedefler’ metniyle, geçiş süreci ve ülke yönetimi konusunda bundan sonraki ortak çalışmalarımıza referans kaynağı olacak bir tutum belgesi ortaya koymuş bulunuyoruz. Bu referans metin aynı zamanda milletimize ve partilerimizin tabanlarına ortak bir taahhüt niteliği taşımaktadır” ifadelerine yer verildi.
‘Seçim Güvenliği Komisyonu’ seçim öncesi, seçim dönemi, seçim günü ve seçim sonrası olmak üzere dört aşamada yapılacak ortak çalışmaları ele alındığı ve atılacak adımları planlama aşamasına geçildiği belirtilen açıklamada, “Bu çerçevede, şu temel hususu kamuoyumuza duyurmak isteriz: Altı siyasi parti olarak yol haritamızda belirlediğimiz şekilde, seçim sonuçları YSK tarafından ilan edilip kesinleşene kadar ortak çalışmaya ve işbirliğine devam edeceğiz. Vatandaşlarımız müsterih olsunlar, bir tek oylarının dahi zayi olmaması için gece gündüz çalışacak, seçimlerin adil, serbest, şeffaf ve güvenlik içinde gerçekleşmesi için her türlü tedbiri alacağız. Komisyonumuzun bu konuda yaptığı çalışmaların geldiği aşama, 6 Haziran 2022 Pazartesi günü kamuoyumuzla paylaşılacaktır” denildi.
‘Kurumsal Reformlar Komisyonu’ Kamu Maliyesindeki gerçek durumun ve geleceğe yönelik yükümlülüklerin tesbitinin yanı sıra Stratejik Planlama Teşkilatı’nın kurulması gerektiği ifade edilen açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“TCMB’nin kurumsal yapısının güçlendirilmesi ve bağımsızlığının teminat altına alınması ve Ekonomik ve Sosyal Konsey’in yeniden yapılandırılarak işlevsel hale getirilmesine yönelik ilkesel ve yapısal reformların çerçevesini oluşturmuş bulunmaktadır. Komisyonumuz bu kurumlardaki tahribatı tespit ve bu tahribatın giderilmesi için atılacak kurumsal reform adımları için geliştirdiği somut önerileri 13 Haziran 2022 Pazartesi günü kamuoyumuzla paylaşacaktır. “
Güçlendirilmiş Parlamenter sisteminde ele alındığı açıklanan açıklamada, “‘Anayasal ve Yasal Reformlar Komisyonu’nun Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçiş sürecinde gerekli görülen anayasal ve yasal reformlarla ilgili çalışmaları çerçevesinde Anayasa’nın yasamaya ilişkin 75. ile 91. maddeleri arasında yapılacak değişiklikler değerlendirilmiştir. Komisyonumuz çalışmalarını aynı kararlılıkla sürdürecek, anayasal düzenleme konusundaki hazırlıklarını önümüzdeki toplantıya kadar tamamlayacaktır” ifadelerine yer verildi.
Toplantıda komisyon çalışmalarını değerlendirmenin yanısıra gündemdeki siyasi ve ekonomik konular ele alındığı belirtilen açıklamada,
“Ekonominin en önemli unsurlarından olan fiyat istikrarı; iktidarın akıldan, bilimden ve rasyonaliteden uzak tezleri nedeniyle maalesef ağır bir tahribat almıştır. Ülkemiz dünya enflasyon sıralamasında 6. sıraya yükselmiş, oluşan hayat pahalılığı sosyal istikrarı bozacak düzeye ulaşmıştır. Kur Korumalı Mevduat (KKM) Sistemi ile 85 milyon vatandaşın kamuya emaneti olan kaynaklar, ülkemizin az sayıdaki varlıklı insanına adaletsiz bir servet transferi şeklinde aktarılmaya başlanmıştır. İktidar acilen KKM uygulamasına son vermeli, para politikasını normalleştirmelidir. Son dönemde bir taraftan provokatif açıklamalarla diğer taraftan yanlış uygulamalarla tırmanan göçmenler sorunu da kapsamlı şekilde ele alınmıştır. Kapsamlı bir ‘Göç Politikası’ geliştirilmesi için partilerimiz arasındaki istişarelerin derinleştirilmesi amacıyla bir komisyon kurulması hususunda mutabakata varılmıştır” denildi.
Ukrayna-Rusya savaşının getirdiği "gerilimli konjonktürde" gündeme gelen NATO’nun genişlemesi konusunun da Türkiye’nin stratejik çıkarlarının gerektirdiği çok boyutlu dış politika perspektifinden ele alındığı aktarılan açıklamada, “Türkiye’nin terörle mücadele bağlamında ortak tavır ve işbirliği konusundaki haklı talepleri sadece NATO üyeliğine baş vuran İsveç ve Finlandiya için değil halihazırda üye olan bütün NATO üyeleri ve esasen bütün BM üyeleri için de geçerlidir. Bir taraftan bu konuda haklı taleplerimiz dile getirilirken diğer taraftan Doğu Akdeniz ve Ege’deki güç dengelerinin aleyhimize değişmesine sebep olacak ve Türkiye’nin çok boyutlu dış politika gerekliliklerine zarar verecek gerilimlerden ve maceracı söylem ve politikalardan uzak kalınmalıdır” ifadeleri kullanıldı.
Toplantıda MGK sonrasında gündeme gelen muhtemel sınır ötesi operasyon konusunun da değerlendirildiği ifade edilen açıklamada “Terörle mücadele ve sınır güvenliği konusunda gerekli tedbirlerin alınması ülkemizin hakkı, iktidarın ise sorumluluğudur. Ancak milli güvenliği ilgilendiren konular olağanüstü bir sürece girildiği intibaı verilerek önümüzdeki seçim sürecini de etkileyecek şekilde iç siyasette malzeme olarak kullanılmasına karşı ortak bir tavır geliştirme konusunda da kararlıyız. İlgili devlet kurumlarının, muhalefet partilerini olası operasyonun gerekçeleri, süresi, kapsamı ve hedefleri konusunda bilgilendirmeleri şarttır. Son olarak, çok zor şartlar altında hayat mücadelesi veren milletimize ortak mesajımız şudur: Her gün derinleşen sorunlara son verme hedef ve iradesiyle bir araya gelen liderler olarak, iktidarın gündem mühendisliklerini boşa çıkararak ülkemizi bu darboğazdan kurtaracak, milletimizi hak ettiği demokratik ve müreffeh Türkiye hedefine ulaştıracağız” denildi.