Terör saldırısı ya da kaza gibi nedenlerle meydana gelen şiddetli patlama sonucu ortaya çıkan yüksek sesin işitme kayıplarına yol açabileceğini belirten uzmanlar, ani, kısa süreli ve yüksek şiddetli sese maruz kalmanın iç kulak ve orta kulak yapılarında hasara yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Uzmanlar, iç kulak hasarı sonrası, işitme kaybının kalıcı hale gelebileceğini, çınlama, bazı sesleri tolere edememe gibi şikâyetler görülebileceğini kaydetti.
Üsküdar Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Odyoloji bölümü Öğretim Görevlisi Gökçe Gültekin, yüksek sese maruz kalmanın işitmeyle ilgili sorunlara yol açabileceğini belirterek alınacak önlemlere ilişkin uyarılarda bulundu.
İşitme kaybı kalıcı hale gelebilir
Odyolog Gökçe Gültekin, ani, kısa süreli ve yüksek şiddetli sese maruziyet sonrası iç kulak ve orta kulak yapılarında hasar meydana gelebileceğini belirterek “Akustik travma adını verdiğimiz bu durum, genellikle kulak koruyucusu olmadan ateşli silah kullanımı veya kulağa yakın gerçekleşen patlamalara bağlı olarak gelişir. İç kulak hasarı sonrası, işitme kaybı kalıcı hale gelebilir; çınlama, bazı sesleri tolere edememe gibi şikâyetler görülebilir.” uyarısında bulundu.
Kulak zarı yırtılabilir
Bazı durumlarda çok şiddetli ani patlamalara maruz kalma sonucu hasarın fiziksel hale gelebildiğini kaydeden Odyolog Gökçe Gültekin, “Kulak zarı yırtılabilir ve orta kulakta yer alan kemikçikler hasar görebilir.” dedi.
KBB uzmanına muayene olunmalı
Odyolog Gökçe Gültekin, yüksek şiddetli gürültülere uzun süreler boyunca maruz kalınmasa dahi öncelikli olarak bir kulak burun boğaz uzmanına muayene olunması ve ardından işitmenin nasıl etkilendiğine yönelik incelemelerin yapılabilmesi için odyoloji kliniğine başvurulması gerektiğini hatırlattı.
İşitme kaybının ilerleyişi durdurulabilir
Odyolog Gökçe Gültekin, “Akustik travma kaynaklı iç kulak hasarı sonrası işitme kaybı kalıcı hale gelmiş ise geri döndürülemez ancak bireysel olarak düzenlenen tedavi planları ile kaybın ve diğer etkilerin ilerleyişi durdurulabilir ve işitmenin korunmasına yönelik tedbirler alınabilir.” dedi.
Zaman kaybetmeden başvurulmalıdır
Patlama gibi ses şiddetinin yoğun olduğu durumlarda etkilenmenin boyutunun bireysel olarak farklılık gösterebileceğini ifade eden Gültekin, “Gürültüye maruziyet ve kliniğe başvurma arasında geçen süre son derece önemlidir. Bu süre ne kadar kısa olursa, bireysel olarak karar verilen bazı tedavi protokolleri sayesinde işitme ile ilgili semptomların hafifletilebilme ihtimali o kadar güçlü olur. Yani alınacak ilk önlem en erken sürede, tercihen de ilk 48 saat içerisinde bir kliniğe başvurmaktır.” dedi.
Kulak koruyucu kullanılabilir
Özellikle uzun süreli gürültüye maruziyetin işitsel olmayan ve insan sağlığını etkileyen farklı yan etkileri olduğunun da bilindiğini belirten Odyolog Gökçe Gültekin, “Örnek olarak dikkat süresinin ve uyku kalitesinin azalması, iş yerinde verimin düşmesi, kan basıncındaki değişimler verilebilir. Bu nedenle özellikle iş yerleri gibi uzun süreler boyunca bir arka plan gürültüsü ile çalışmak zorunda olan ve gürültü kaynağından uzaklaşamayan bireyler için kulak koruyucular ile önlem alınması oldukça önemli hale geliyor.” diye konuştu.