ÇEVRE Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Derya Ünver, Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinde yaşanan selin, dereler üzerindeki yapıların membadan gelen rüsubat ya da halkın attığı atıklar yüzünden tıkanması, tam kapasite çalışamıyor olması, plansız kentleşmeyle dere yataklarına yerleşim yapılması, dere yataklarından malzeme alınıp akış rejimi ve dere yatağı morfolojisinin bozulması, dere yataklarına malzeme boşaltılıp, derenin kapasitesinin azaltılması gibi nedenlerden meydana geldiğini söyledi.
Antalya İl Koordinasyon Kurulu tarafından Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Antalya Şubesi'nde Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinde yaşanan sel hakkında açıklama yapıldı. Toplantıda TMMOB Antalya İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri ve Çevre Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Derya Ünver, selden etkilenenlere geçmiş olsun dileğinde bulunup, hasar tespit çalışmalarının devam ettiğini anlattı. Ünver, bölgede metrekareye 207 kilo, yüksek yerlerde ise 300- 350 kilo yağış düşmesinin, Gavur, Üleşik, Salur ve Baysı derelerinde taşkına neden olduğunu belirtti. Selde 14 mahallenin etkilendiğini, 5 köprünün yıkılıp 5 köprünün de hasar aldığını aktaran Ünver, 100 konut, 497 araç, 920 iş yeri ve 12 bin 500 dönüm sera alanının zarar gördüğünü açıkladı.
Taşkınların Türkiye'de de can ve mal kaybı açısından tüm afetler arasında 2'nci, meteorolojik afetler arasında da 1'inci sırada olduğunu vurgulayan Ünver, "Taşkınlar insan yaşamı üzerindeki olumsuz etkilerine ek olarak, ciddi ekonomik, çevresel ve sosyokültürel zararlara da yol açmaktadır. Bu kapsamda, memba-mansap (suyun geldiği ve gittiği taraf) ilişkisi göz önüne alınarak yapısal ve yapısal olmayan tüm önlemlerin birlikte değerlendirilmesiyle çalışmaların planlanması gerekmektedir. 2019 yılında Su Yönetimi Genel Müdürlüğü tarafından Batı Akdeniz Havzası Taşkın Yönetim Planı hazırlanmıştır. Bu planda 1956 yılından 2018 sonuna kadar Finike ve Kumluca bölgesinde 33 taşkın yaşanmış, yani her 2 yılda 1 taşkınla karşı karşıya kalan riskli bir alan" dedi.
TAŞKININ SEBEPLERİ
Taşkınların tedbir alınmaması halinde insan ölümlerine, çevresel zararlara neden olduğunu vurgulayan Ünver, taşkın etkilerini asgari düzeye indirmek için iklim değişikliği baskılarını da göz önüne alıp suya duyarlı kentsel tasarımlar oluşturulması gerektiğini söyledi. Havzada oluşan taşkının sebeplerini anlatan Ünver, şöyle konuştu:
"Dereler üzerinde bulunan yapıların membadan gelen rüsubat ya da halkın attığı atıklar yüzünden tıkanması ve tam kapasite çalışamıyor olması. Bazı mevcut yapıların yetersiz olması. Plansız kentleşme nedeniyle dere yataklarına yerleşim yapılması. Dere yataklarından malzeme alınarak dere akış rejiminin ve dere yatağı morfolojisinin bozulması. Dere yataklarına malzeme boşaltılarak derenin kapasitesinin azaltılması. İklim değişikliğinin etkileriyle birlikte meydana gelen ani yağışlar. Mansap şartının sağlanmaması."
'ALTYAPI EKSİKLİKLERİ VAR'
Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Okan Hançer ise şunları söyledi:
"Afetlerde maddi ve manevi kayıpların önüne geçilmesi için Antalya'nın altyapı sorununu gündeme almalıyız. Antalya genelinde altyapı konusunda eksiklikler var. Kentsel ve kırsal alanlardaki eksiklikler ayrı ayrı değerlendirilmeli. Antalya aynı zamanda tarım kentidir. Altyapı konusu idarelerce maliyet unsuru görülmemeli. Altyapı kentler için lüks değil, zaruri bir ihtiyaçtır. Maalesef üstyapı ve imar planlarıyla ilgilenirken altyapıyı unutuyoruz. Kentin altyapısını planlamalıyız. Antalya'da kot yapısında planlamada ciddi eksiklikler var. Antalya'nın halihazır haritasının güncellenmesi ihtiyaçtır."
Şehir Plancıları Odası Antalya Şube Başkanı Funda Yörük, kent planlamasında doğal yapının korunması ve dere yatakları üstünün yapılarla, yollarla kapatılmaması gerektiğini vurguladı. İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, dere yataklarına bina yapılmaması gerektiğini ve altyapı sorununun çözülmesi halinde afetlerden zararın en aza ineceğini dile getirdi. Bodrum katların dükkan olarak, bazı dükkanların konuta dönüştürülüp kullanımına rastlandığını aktaran Akdoğan, selin yaşandığı bölgelerde dere yataklarının kirlilikten tıkandığını belirtti.
'SELİN SEBEBİ ORMAN'
Kentlerde, yerleşim alanlarında, yanlış planlama uygulandığını belirten Jeoloji Mühendisleri Odası Antalya Şube Başkanı Bayram Ali Çelik de şöyle konuştu:
"Selin sebebi orman. Baktığımızda ormandaki kütük ve ağaç parçaları dereye geliyor. Derelerin önü tıkanıyor ve sonucunda felaketleri yaşıyoruz. Eskiden orman köylüsü ve çobanlar vardı. Köylüler ormanda yaşasaydı dal ve odun parçaları temizlenecekti. Kumluca'nın aralık ayı ortalama yağışı 184 kilogram. 2010'da bu dönemlerde rekor yağış oldu, 224 kilogram. O zamandan daha az olan yağış afete dönüşüyor. Kumluca Belediyesi'ndeki yöneticiler, 'Yağmurdan önce dolusavar işe yaradı' şeklinde paylaşım yaptı. Dolusavarın çalışmasıyla ses dalgası yaratılıyor. Su taneleri buza dönmeden yağmur olarak yağıyor. Belki dolu yağsaydı yüzey akışı olmayacaktı. Dolusavar olmasaydı, ormanları doğru temizleyip dere yataklarını temiz tutsaydık, köprülerde nöbet tutup kütükler temizlenseydi, yerleşim yerlerini geçirimsiz hale getirmeseydik bu afet olacak mıydı? Afetler birçok unsurun bir araya gelmesiyle oluşuyor. Doğa bilimiyle bunlar önlenebilir."
Makina Mühendisleri Odası Şube Başkanı İbrahim Atmaca, afetlerin önlenebilmesi için teknik ve bilime dayalı çözümler üretilmesi gerektiğini dile getirdi. Selin yeniden yaşanmaması amacıyla çalışmaları takip edeceklerini belirten Atmaca, köklü çözüm için bölgeye gerekli yatırımların yapılmasını talep etti. Kimya Mühendisleri Odası İl Temsilcisi Mehmet Sacit Tayfun ise çarpık yapılaşma ve aşırı betonlaşmanın sel felaketine yol açtığını anlattı.