Tuzla’da avukat Dilara Yıldız’ı silahla vurarak öldüren eski nişanlısı Oktay Dönmez, duruşma salonunda savunma yaptı. Sanık savunmasında, “Cinnet geçirdim bir anda. Ondan sonrası benim için film, gözümü açtığımda cezaevindeydim” dedi. Duruşma sonrası açıklama yapan Yıldız’ın acılı annesi, “Kızımın kanının yerde kalmamasını istiyorum. Sanığın çok ceza almasını istiyorum” dedi.
Tuzla’da bir restoranda 10 Ocak 2021 tarihinde 29 yaşındaki avukat Dilara Yıldız’ı silahla vurarak öldüren eski nişanlısı Oktay Dönmez’in ağırlaştırılmış müebbet ve 36 yıl 3 aya kadar hapis cezası talebiyle yargılanmasına devam edildi.
Anadolu 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, tutuklu sanık Oktay Dönmez cezaevinden getilirken, Dilara Yıldız’ın ailesi ve taraf avukatları salonda hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Oktay dönmez, 4 buçuk yıl Türk Silahlı Kuvvetlerinde bomba imha uzmanı olarak görev yaptığını söyleyerek, “Dilara ile tanıştığımda Kuzey Irak’ta görevdeydim. Kendisine inandım ve güvendim. Kendisiyle konuşmalarımız devam etti, 3 ay operasyon bölgesinde kaldım. O dönemde psikolojim iyi değildi” dedi.
Daha sonra ailelerin tanıştığını ve nişanlandıklarını anlatan sanık, “Dilara’nın eski eşi bize musallat olmaya başladı. Bize rahatsızlık veriyordu. O dönemde sallantılı bir dönem atlattık. Nişan yaptık, altınlar onda kaldık. Dilara birden bire değişmeye, sorun çıkarmaya başladı. İlerleyen süreçte benden ayrılmaya çalıştı. Nişanda takılan takıların bir kısmını teslim etti” diye konuştu.
“Kapıyı çilingirle açtırdım”
İzmir’de mesleğine devam ettiği sırada tekrar barıştıklarını ve ayrıldıklarını anlatan sanık Oktay Dönmez, “Dilara beni arayarak, ‘sen benim eve dönmemi bekle ben geleceğim’ dedi. 31 Aralık’ta evine gittim. Kapıyı çilingirle açtırdım. Sürekli geleceğini söyleyerek beni oyaladı. Olay günü yemeğe çıkmak istediğini söyledi. El ele gittik, oturduk, yemek yedik, tatlı yedik. Bir anda karşıma 3 adam dikildi. İçlerinden biri direkt sandalyeyi çekip oturdu. ‘Sende silah varmış’ dedi. Ben de ‘evet askerim’ dedim. ‘Seni buradan çıkarmayacağız, öldüreceğiz’ gibi şeyler söylediler. Bu sırada sağlıklı düşünme yetim kayboldu” diye konuştu.
“Cinnet geçirdim, gözümü açtığımda cezaevindeydim”
Sanık savunmasının devamında kendisine kumpas kurulduğunu öne sürerek, “Kötü niyetim, öldürme kastım yoktu. Adamlar da elini beline atıp etrafımı sarmaya çalıştı. Adamlar üzerime doğru gelince beni öldüreceklerini düşündüm. Ben Dilara’yı kenara çekmeye çalıştım. Amacım 2 el havaya ateş etmekti, adamları korkutup kaçırmaktı. Cinnet geçirdim bir anda. Ondan sonrası benim için film, gözümü açtığımda cezaevindeydim. Bir insanla evlilik yoluna girdim, kendimi cezaevinde buldum. Tamamen tezgaha düştüm ben. Kendi kumpasında taksirle ölen kendisi. Ben asker adamım. Bu cinayeti işleyecek ve kötü niyetli olan bir adam olsam dağlık alanda öldürür gömerdim. Ben kendimi savunmak istedim, meşru müdafaa yoluna gittim” dedi.
Acılı baba: “Benim kızım altın gibi bir çocuktu. Çok çaresizim”
Dilara Yıldız’ın babası Ali Yıldız duruşmada gözyaşlarını tutamayarak, “Ben olay olduğunda cezaevindeydim. Kızım yanıma gelip ‘Araba çok yakıyor, satacağım’ dedi. ‘Tamam’ dedim. İnternete koyduğunda satıcı çıkmış, Oktay’mış o da. Sonra geldi söyledi. Ardından Dilara İzmir’e gitti. Sonra aralarında duygusal bir bağ olmuş, söz kestiler. Ardından olaylar gelişmiş, çilingir çağırmış, kızım eve geldiğinde karşısında onu görmüş. Ben videoyu 1 buçuk ay sonra internetten izledim. Kaç gün uyumadım. Benim kızım altın gibi bir çocuktu. Çok çaresizim. Şikayetçi olsam ne olacak ki benim göz bebeğim gitti. Ben adalete güveniyorum” diye konuştu.
Dilara Yıldız’ın annesi Elvan Akyel ise, “Kızım ilk nişanlısından ayrılmıştı. O sırada da arabasını satışa çıkardığında Oktay’la tanışıyorlar. Kızımın o bunalımında aklını çeldi çiçek çikolatalarla. Kızım bana beni istemeye gelecekler dedi, ailesi geldi tanıştık, evde söz yaptık. Nişanlılıkları 1 ay sürdü. İzmir’deki evde yaşlı kadınlarla bir sürü fotoğrafını görmüş kızım, ‘Şantaj yapıp kadınlardan para alıyormuş’ dedi, ayrılmak istediğini söyledi ben de destekledim. Kızımdan da sürekli para istiyordu. Kızım şikayet etmiş, uzaklaştırma aldırmış. Hiç kimse kurtarmamış, çocuğumun ölümünü herkes seyretmiş orada. Bafra’dayken zaten kızıma ‘Senin kanında duş aldıracağım’ diye mesaj atmıştı” diyerek duruşma salonunda gözyaşlarına boğuldu.
Çilingir tanık olarak dinlendi
Çilingir Oğuz G. de duruşmada tanık olarak dinlendi. Tanık Oğuz G., “Sanık bana kışlada asker olduğunu söyledi. ‘Anahtarımı kışlada unuttum’ dedi. Evin içine girdiğinde kendi eviymiş gibi ışıkları yaktı. Ben sadece kapıyı açtım, yeni anahtar çıkarmadım. ‘Göbeğin değişmesine gerek yok’ dedi” şeklinde konuştu.
Müşteki avukatı, sanığın cinayeti tasarladığını söyleyerek üst sınırdan cezalandırılmasını talep etti. Sanık avukatı ise, “Müvekkil 5 yıl boyunca Kuzey Irak’taki operasyonlara giderek askerlik mesleğini yapmıştır. Bundan dolayı da ciddi şekilde psikolojisi bozulmuştur. Bu olaylar olduğu dönemde de psikolojik tedavi görüyormuş, hala da cezaevinde görüyor ve ilaç kullanıyor” dedi.
Akıl sağlığı tespit edilecek
Ara kararını açıklayan mahkeme, sanığın telefonu üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığına ilişkin rapor alınmasına hükmeden mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.