Bahçeci Tüp Bebek Merkezi Avrupa Üreme Derneği (ESHRE) tarafından sertifikaya layık görüldü.
Merkez, laboratuvar kalitesinin ve başarısının tescillendiği bu sertifika sayesinde dünyada ise 8 tüp bebek merkezinden biri oldu. Bu sertifikasyonun Türkiye’de sağlık turizmine büyük katkı sağlayacağını belirten Bahçeci Tüp Bebek Kurucusu Kadın Hastalıkları ve Tüp Bebek Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, “Bu sonuca ulaşabilmek için laboratuvar koşullarından teknolojik donanıma kadar A’dan Z’ye çok sayıda kriter değerlendirmeye alındı ve yaklaşık bir yıllık hazırlık sürecinin ardından uluslararası arenada başarımız bir kez daha kanıtlanmış oldu” dedi.
Tüp bebek tedavisinde hastanın hamile kalması ve sonrasında doğum yapması temel başarı olarak nitelendirilir ama artık nihai hedef bu başarıyı mümkün olan en yüksek seviyede ve sürdürülebilir şekilde sunabilmek gerçek başarı olarak kabul edilmektedir diye ifade eden Prof. Dr. Mustafa Bahçeci, “Dünyanın önde gelen iki büyük global derneklerinden biri olan ESHRE, geçtiğimiz dönemde özellikle tüp bebek tedavisi olacak hastalara sunulan hizmetleri masaya yatırdı ve çok kapsamlı bir denetim/kontrol listesi oluşturdu. Denetimin sonunda layık görülen sertifika için A’dan Z’ye çok sayıda kriter ele alınmaktadır. Öncelikle merkezin altyapı ve tıbbi hizmet süreçlerinin niteliği, personelin kalifikasyonu, teknolojik donanım, kurumun sağladığı hizmetlerin Avrupa standartları ile uyumluluğu, bu amaçla alınmış veya alınacak eğitim hizmetleri, gerekli yüksek eğitim kriterlerinin ne kadar sağlandığı, personelin deneyimi ile performans takipleri, kalite iyileştirme süreçleri, global süreçler ile uyum, veri güvenliği, hasta bilgilendirmeleri, akademik ve bilimsel çıktılar gibi tüp bebek ile ilgili tüm süreçlerin detayları değerlendirmeye alınmaktadır. Tüm bu faktörler ışığında bir yıla yakın hazırlık ve dökümantasyon süreci sonrası hekim ile klinik embriyolog olan 2 denetçi ekiple birlikte kurumun en ince noktalarına kadar girerek süreci ve hizmetleri fiziki olarak ölçümlemek için denetime gelmektedir. Çok detaylı ve zor bir süreç ama sonunda bu sertifikasyonu almaya hak kazandığınızda ise sonu keyifli bir süreç. Şu anda ESHRE sertifikasına sahip dünyada 8 merkezden biri, ülkemizde ise tek merkez olmanın gururunu yaşıyoruz” diye konuştu.
“SAĞLIK TURİZMİNE BÜYÜK KATKI SAĞLAYACAK”
Sertifikasyonun alınmasının Türkiye’de sağlık turizmine büyük katkı sağlayacağını vurgulayan Prof. Dr. Bahçeci, “Yurt dışından gelip merkezimizde tedavi olacak hastalar kullanılan malzemeler, uygulama yapan personel ve verilen hizmetler ile Avrupa’nın seçkin merkezlerinde alabileceği standart ve kalitede hizmet görecektir. Bu tarz sertifikasyona ulaşan merkezlerimiz oldukça özellikle Avrupa ülkelerinden gelen hastalar kendilerini evlerinde gibi hissedip, güvenle tedavilerini yaptırabilecekler. Bizler de 26 yıldır tüp bebek alanına hizmet veren kurum olarak bu sertifikadan alacağımız güç ve teşvikle Türk sağlık sektörünü uluslararası arenada temsil etmeye ve ekonomik değer yaratmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
Tüp bebek tedavisinin tam anlamıyla bir ekip işi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bahçeci, “Her çalışanın tedavide ayrı bir dokunuşu vardır ama bu sürecin en önemli yapıtaşı her zaman teknolojik alt yapı ile donatılmış iyi bir laboratuvardır. Tüp bebek tedavisi için başvuran çiftlerimize en doğru tedavi programını oluşturarak başarılı sonuçlar elde edebilmek için son teknolojiyi ve üreme tıbbına dair yeniliklerin yakından takip edilerek uygulanması gerekir. Günümüzde artan bilgi birikimi ile birlikte özellikle laboratuvar teknolojisindeki ilerlemeler daha yüksek gebelik oranlarının elde edilmesini sağlayarak bebek sahibi olma oranlarını yükseltmektedir. ESHRE sertifikasına layık görülmemizle birlikte laboratuvar hizmetlerimizin Avrupa Birliği tarafından belirlenen mevcut tıbbi bilgi, uygulama ve yasal koşullara uygun olduğu da resmi olarak tanınmış olmaktadır. Tedaviye başlayacak olan hastaların da başvurdukları merkezlerde laboratuvarların nasıl işlediğini, teknolojiyi ne oranda kullandıklarını sorarak bilgi almaya çalışmalarını öneririm. Bu doğrultuda başarısı kanıtlanmış laboratuvara sahip merkezleri tercih etmeleri hayallerine kavuşmalarına yardımcı olacaktır” dedi.