MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaptığı açıklamada: "Sayın Kılıçdaroğlu hiç durma, boş hayallerinin peşinden koşmaktan vazgeçme. Kılıçdaroğlu nasıl bir adam olduğunun görülmesini istiyormuş; arife tarif gerekir mi? Türkiye'nin karşısına dikilen şahsa adam denilir mi? Kılıçdaroğlu adayım diyemiyor. Zillet ittifakının ortak Cumhurbaşkanı adayı belirsizliğini koruyor" dedi.
Bahçeli'nin açıklamalarının satırbaşları şöyle:
"Gündeme hakim olmanın yanında gelişmeleri hakşinas bir olgunlukla, hakkaniyete saygılı bir üslupla ele almak bizim için önemli ve önceliklidir. Hiçbir zaman gölün kenarına kuyu kazmadık. Siyasetin doğruluğu kadar zamanın da doğruluğu da bu değerlendirmelerde saklıdır. İrademizden şaşmadık, tutarlığımızdan caymadık. Birileri gibi ülkü ve ülke sevdamızı bahis konusu yapmadık.
Siyasi muhitler arası göçenler ile çıkarlarıyla yön değiştirenlerle ne ilgilimiz ne ilişkimiz olacaktır. Biz kazanmaya yemin ettik. 2023 yılında, 1923 yılının ilkellerini kesintiye uğratmayacağız, 2023 yılında 1923 yılının ruh ve mirasını yağmalatmayacağız. Zillet tayfasına Türkiye'yi bırakmayacağız. Geldiğimiz yer, durdurduğumuz yer bellidir. Bizim adayımız belli, kararımız nettir.
Algı operasyonları bizi yolumuzdan döndürmeyecektir. Açık hava toplantıları başarıyla geçmiştir. Bu gayretimiz seçim sonuna kadar artarak devam edecektir. Meydanların dili Cumhur'un zaferini muştulamaktadır.
MUHALEFETİN CUMHURBAŞKANI ADAYI
1,5 yıldır zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı üzerinden çekilişler yapılıyor. Sistematik bir propaganda tedavülde tutuluyor. Zillet ittifakını oluşturan partiler arasındaki görüş ayrılıkları rekabeti kızıştırıyor.
Televizyona baktığımızda üç beş sabit fikirli sözde uzman yorumcu bağıra çağıra zillet ittifakının Cumhurbaşkanı adayı üzerinde toto oynuyorlar. Öyle isimler ortaya atılıyor ki bu girişimin bir tertip olduğu belli oluyor. Cumhur İttifakı'nın adayı bellidir. Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın bilgisi, birikimiyle gündeme taşınan isimlerle mukayese izahın ayaklar altına alınmasıdır.
İstanbul'u mahveden aciz, arızalı, başarısız şahsın ön plana çıkarılması kimin telkinidir. 'Kadından imam olmaz, ben başbakan olacağım' diyenin Cumhurbaşkanı adaylığı için kulisleri kaynatması fırsatçılık değil midir?
Bu klasik bir FETÖ yöntemidir. Bunun diğer adı, yenemeyeceksen yıprat taktiğidir. Zillet ittifakının adayı tartışmalarını dış güçler kışkırtmaktadır. FETÖ, PKK körüklemektedir. Müstevi kalıntıları bu tartışmayı diri tutmaktadır.
Cumhurbaşkanlığı deneme yanılma sahası değildir. Cumhurbaşkanlığı acemi eğitim alanı değildir. Cumhurbaşkanlığı yalvarmayla, yakarmayla oturulacak bir makam değildir. Sayın Kılıçdaroğlu hiç durma, boş hayallerinin peşinden koşmaktan vazgeçme. Kılıçdaroğlu nasıl bir adam olduğunun görülmesini istiyormuş; arife tarif gerekir mi? Türkiye'nin karşısına dikilen şahsa adam denilir mi? Kılıçdaroğlu adayım diyemiyor. Zillet ittifakının ortak Cumhurbaşkanı adayı belirsizliğini koruyor.
Kılıçdaroğlu Sivas'ta 'Başörtüsünü ben çözdüm' demiş. Madem bu sorun çözüldü niye kanuni düzenleme istedin? Başörtüsünü Anayasal güvenceye birlikte kavuşturalım. Bu meseleyi de beraberce ele alalım.
KİMYASAL SİLAH İDDİASI
Terörle mücadelemizi kundaklamak isteyenler yalan ve iftirayla bezenmiş iddialarla karşımıza çıkmaktadır. Kimyasal silah kullanıldığına inanan kimse yoktur. Türkiye'den Irak, Suriye çıkarma peşinde olanlar sömürge piyonlarıdır. CHP'li vekilden HDP'lilere, terörist Demirtaş'tan TTB Başkanı'na kadar terörün değirmenine su taşıyanlar alçaktır. İP Başkanı'nın TTB'ye övgüleri hala hafızalarımızda olup, son dehşet verici sözlerine ne yorum getireceği merak konusudur.
Türk askerine düşmanlık, düşmana askerliktir. 23 Ekim'de Köln'de husumet oluşumu tarafından düzenlenen konferansta yeminli Türkiye düşmanları sahneye çıkmıştır. TTB Başkanı da terör örgütleriyle iltisaklı olduğu gerekçesiyle hapis cezası olanların hak ihlaline uğradığını söylemiştir. Şerefli Türk hekimleri hariç, TTB Başkan ve yöneticileri en ağır cezalar tatbik edilerek kapısına kilit vurulmasını tarihi önemde addediyorum. Türk düşmanı birliğin isminin başına Türk yazılamaz. TTB'nin tıpla, hekimlikle uzaktan yakından ilgisi kalmamıştır.