Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye’nin Akdeniz’i tüm kıyıdaş ülkelerin hakça yararlandığı barış denizine dönüştürme hususundaki kararlılığının tam olduğunu söyledi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Libya’ya gerçekleştirdiği resmi ziyaret çerçevesinde Libya Dışişleri ve Uluslararası İşbirliği Bakanı Necla Manguş ile ortak basın toplantısı düzenledi. Libya’da 27 Ağustos‘ta yaşanan çatışmalara ilişkin açıklamalarda bulunan Çavuşoğlu, “Hayatını kaybeden Libyalılara Cenabı Allah’tan rahmet diliyoruz, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Libya’nın zor zamanlarında hep Libya’nın ve Libya halkının yanında olduk. Bundan sonra da hiç tereddüt etmeden yanınızda olacağız, desteklemeye devam edeceğiz. Batısıyla, doğusuyla, güneyiyle Libya bizim için bir bütündür ve çok kıymetlidir. Milli birlik ve beraberliği engellemeye, kardeş kavgası çıkarmaya yönelik hamlelerin karşısında durmaya da Türkiye olarak devam edeceğiz. Bu anlayışla Libya’daki tüm kesimlerle de görüşüyoruz. Libyalı kardeşlerimizin kalıcı barış, huzur ve refahı bir an önce tesis etmeleri için her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.
Türkiye’nin Libya ile olan ilişkilerinin gücünü ortak tarihten, komşuluk ve kardeşlik bağlarından aldığını ifade eden Çavuşoğlu, “Bugünkü görüşmelerimizde ilişkilerimizi daha da ileriye taşıma taahhüdümüzü karşılıklı olarak vurguladık. Bugün iki tane anlaşma imzaladık. Hidrokarbonlar ve protokol alanlarındaki mutabakat muhtıralarını imzaladık. Şu anda arkadaşlarımız üzerinde müzakere etmeye devam ediyorlar. Bugün inşallah gaz alanında da bir mutabakat muhtırasını imzalayarak dönmüş olacağız. Ama çok sayıda taslak belgeler var. Bu belgeler üzerinde müzakerelerimizi yapıcı bir şekilde sürdürüyoruz. İlişkilerimizin hukuki zeminini güçlendirecek ve iki ülke arasındaki bağları güçlendirecek bu anlaşmaları da bir sonraki Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı’nda imzalamayı düşünüyoruz” şeklinde konuştu.
Sahada büyük fedakarlıklarla tesis edilen sükunetin kalıcı barış ve istikrara evrilmesi için yine birlikte çalışmaya devam edeceklerini kaydeden Bakan Çavuşoğlu, “Güvenlik ve askeri işbirliği mutabakat muhtırası, istikrar yolunda önemli bir mihenk taşıdır. Bu kapsamdaki çalışmalarımızı Libya’nın düzenli bir orduya kavuşması için işbirliği içerisinde sürdüreceğiz. Yine deniz yetki alanlarına ilişkin mutabakat muhtırası ortak menfaatlerimizi güvence altına alıyor. Libya ve Libyalıların haklarını, Türkiye ve Türk halkının haklarını güvence altına alan bir anlaşmadır. Bu husus her kesimden Libyalı kardeşlerimizce de kabul ediliyor” ifadelerini kullandı.
“Akdeniz’i barış denizine dönüştürme hususunda kararlılığımız tamdır”
Türkiye’nin Akdeniz’i tüm kıyıdaş ülkelerin hakça yararlandığı barış denizine dönüştürme hususunda kararlılığının tam olduğunu vurgulayan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, “O nedenle sayın cumhurbaşkanımız Avrupa Birliği’ne de bir ortak konferans, Doğu Akdeniz konferansı teklifinde bulunmuştur. Şimdi Avrupa Birliği’nden bu konuda olumlu cevap bekliyoruz. Sadece önümüzdeki süreçte Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı değil ekonomik işbirliğimizi güçlendirmek için diğer mekanizmaları da etkin bir şekilde kullanmamız lazım. Karma ekonomik komisyonu toplantısına hazır olduğumuzu bugün ticaret bakanımız Sayın Başbakanla yaptığımız toplantıda vurguladılar. Ticari ilişkilerimizi kazan-kazan anlayışıyla daha da geliştirmek istiyoruz. İş insanlarımızın Libya’ya dönmesini ve Libya’da yarım kalan projeleri tamamlamasını ve yeni projeleri de hayata geçirmesini teşvik ediyoruz. Bu konuda da Libya hükümeti ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz. Bayrak taşıyıcımız Türk Hava Yolları’nın tekrar uçuşlarına başlaması için de birlikte çalışıyoruz. Havaalanlarında gerekli tedbirlilerle ilgili Libya tarafının attığı adımları memnuniyetle karşılıyoruz. Önümüzdeki süreçte Türk Hava Yolları’ndan uzman arkadaşlarımız tekrar Trablus ve diğer şehirlere gelerek incelemede bulunacaklar. Bu uçuşların da en kısa sürede başlamasını istiyoruz” dedi.
“Uluslararası toplumu Libyalıların çabalarını desteklemeye çağırıyoruz”
Şartlar olgunlaştığı zaman Bingazi Başkonsolosluğu’nun da yeniden açılacağını söyleyen Çavuşoğlu, “Diğer taraftan parlamentolararası temaslara da önem veriyoruz. Türkiye Büyük Millet Meclisi Libya Dostluk Grubu’nun da önümüzdeki haftalarda Libya’ya bir ziyareti gerçekleşecek. Görüşmelerimizde Libya’nın güvenli ve müreffeh bir gelecek inşa etmesi için seçimlerin bir an önce düzenlenmesi gerektiğini vurguladık. Biraz öncede Necla Hanım toplantıda da Sayın Başbakan seçimle ilgili düşüncelerini paylaştılar. Somut bir yol haritasına duyulan ihtiyacı biz de dile getirdik. Siyasi konularda çözümün diyalogdan geçtiğini de belirttik. Tüm kesimleri mevcut ihtilafları uzlaşı yoluyla çözmeleri için teşvik etmeyi de sürdüreceğiz. Temsilciler Meclisi ve Yüksek Devlet Konseyi’nin hukuki altyapı çalışmalarını daha fazla geciktirmeden tamamlamalarını da bekliyoruz. Uluslararası toplumu Libya’nın huzurunu, istikrarını bozacak adımlardan imtina etmesini ve Libyalıların bu yöndeki çabalarını desteklemeye çağırıyoruz. Birleşmiş Milletler’in bu bağlamda oynayacağı kolaylaştırıcı role de önem veriyoruz. Başkanlık Konseyi’nin başlattığı ulusal uzlaşı sürecini kıymetli görüyoruz gerekli desteği vermeye de hazırız. Biz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonraki süreçte de Libyalı kardeşlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
İmzalanan hidrokarbon anlaşmasının hem karada hem denizde kazan-kazan anlayışıyla Türk firmalarının ve Libya firmalarının birlikte araştırma, sondaj gibi işbirliğini hedeflediğini belirten Çavuşoğlu, “Gaz anlaşması da şu anda enerji bakanlıklarımız arasında müzakere ediliyor. İmzalandıktan sonra içeriğini açıklayacağız. İki ülke arasında işbirliğini hedefleyen bir anlaşma olacak” dedi.
Deniz Yetki Alanları Anlaşması konusunda bir yanlış anlaşılma olduğuna dikkat Çeken Bakan Çavuşoğlu, “Bu anlaşma iki egemen ülke arasında imzalanan bir anlaşmadır. Bu anlaşma yürürlükte olan bir anlaşmadır. Ayrıca hem Türkiye hem de Libya böyle bir anlaşmayı imzaladığımızı BM’ye bildirmiştir. BM, bir onay mekanizması değildir. Bildirimde bulunduk. Biz Türkiye olarak deniz yetki alanlarımızı yani kıta sahanlığımızın sınırlarını da BM’ye kaydettirdik. Libya’nın yapması gereken de kendi kıta sahanlığı, deniz yetki alanlarını belirleyerek onu da BM’ye kaydetmesidir” diye konuştu.
“Libya ile ticaret hacmimiz 4 milyarı aşacak”
Türkiye’nin yerel paralarla ticareti teşvik etiğini söyleyen Bakan Çavuşoğlu, “Milli paralarla ticaret yaptığımız ülkeler var. Bunun oranını da artırmaya çalışıyoruz. Ayrıca Merkez bankalarımız arasında Swap anlaşması da imzalanıyor. Dolayısıyla Libya ile ticaret hacmimiz 4 milyarı aşacak görünüyor. Gerek takas gerekse milli paralarla ticaret niye olmasın? Uzmanlarımız bu konuda birlikte çalışırlar. Biz Türkiye olarak bunu arz ederiz” ifadelerini kullandı.
Seçim sürecinin Libyalıların karar alacağı bir süreç olması gerektiğini belirten Çavuşoğlu, “Bir yol haritasının belirlenmesi gerekiyor. Seçimden önce gerekli yasal düzenlemelerin de yapılması gerekiyor. Seçim sonuçlarının herkes tarafından kabul edilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması, seçim gününde de seçim süreci öncesi de tüm teknik çalışmaların öyle düzenlenmesi gerekiyor ki seçimin şeffaf adil demokratik bir şekilde gerçekleşmesi ve seçim sonuçlarının da herkes tarafından kabul edilmesi, ülkenin milli birliği bakımından da önemli. Aynı zamanda siyasi istikrarı bakımdan da önemli. Türkiye olarak da biz buna önem veriyoruz” dedi.
“Üçüncü ülkelerin iki egemen ülkenin imzaladığı anlaşmaya müdahale etmeye hakkı yoktur”
Geçmişte ve bugün Türkiye ve Libya arasında imzalanan anlaşmaların iki egemen devlet arasında kazan-kazan anlayışıyla imzalanan anlaşmalar olduğunun altını çizen Çavuşoğlu, “Dolayısıyla üçüncü ülkelerin iki egemen ülkenin imzaladığı anlaşmaya müdahale etmeye hakkı yoktur. Onların ne düşündüğü önemli değil. Önemli olan bizim imzaladığımız anlaşmalar iki ülke ve iki ülke halkına faydalı mı faydalı değil mi biz buna bakarız. İmzaladığımıza göre de burada karşılıklı bir fayda görüyoruz. Biz her alanda Libya ile ilişkilerimizi daha da geliştireceğiz. Libya’nın üçüncü ülkelerle de ilişkilerini geliştirmesinden biz ancak memnuniyet duyarız. Libya’nın egemen bir devlet olduğunu o ülkeler de unutmasınlar. Olumsuz anlamda Libya’nın içişlerine de karışmayı bıraksınlar” diye konuştu.