BAKAN ÖZER, 2022-2023 EĞİTİM ÖĞRETİM YILI HAZIRLIK TOPLANTISINA KATILDI
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, Edremit ilçesindeki Uygulama Oteli Konferans salonunda 2022-2023 Eğitim Öğretim Yılı Hazırlık Toplantısına katıldı.
Burada konuşan Bakan Özer, Van'ın ilk değerlendirme toplantısını yaptıklarını, kenti daha iyi noktaya taşıyabilmek için kapsamlı şekilde değerlendirme imkanı bulduklarını söyledi. Bakan Özer, "Bu değerlendirme toplantısı sonrası Van'ın 2022 yılındaki Milli Eğitim Bakanlığı bütçesi olan 705 milyona ilave olarak bir milyar 750 milyonluk yatırımı Van'a kazandırma kararı verdik. Dolayısıyla Van’ımızın Milli Eğitim Bakanlığı 2022 yılı bütçesini 705 milyondan yaklaşık 2 buçuk milyara çıkartmış bulunuyoruz. Bu eğitim yatırımlarının, yeni yatırımların Valiliğimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Biz Milli Eğitim Bakanlığı olarak tüm illerimizin eğitimde çok daha güçlü olması için, çocuklarımızın çok daha nitelikli bir şekilde eğitim alabilmesi için, öğretmenlerimizin çok daha huzurlu ortamlarda okul yöneticilerimizin çok daha emniyetli, huzurlu ortamlarda ve severek gönüllü bir şekilde bu süreçlere katkı vermeleri için bakanlığın her türlü imkanını seferber edeceğiz" dedi.
Pandemi döneminde özverili bir şekilde çalışan öğretmenlere teşekkür eden Bakan Özer, şöyle konuştu:
"O dijital platformlara içerik üretmeyle ilgili çekmiş olduğumuz sıkıntılar, fedakarlıklar yine valiliklerin, kaymakamlıkların, vefa çalışma gruplarındaki yapmış olduğumuz katkılar, fedakarlıklar gerçekten her türlü takdirin ötesindeydi. Ama tüm dünya farklı bir resim görmeye başladı. İlk defa Türkiye'de okulun ne olduğunu çok daha ayrıntılı ve kapsamlı bir şekilde görme imkanına büyük maliyetler ödeyerek görme imkanına sahip oldu. Yani herkes şunu gördü, okullar sadece eğitim öğretimin yapıldığı yerler değildir. Bir ülkenin en kıymetli sermayesi olan beşeri sermayesinin niteliğinin çok boyutlu bir şekilde arttırıldığı yerlerdir. O gençlerimizin, yavrularımızın psikososyal duygusal gelişimlerini yaptıkları, akran eğitiminin olduğu, kültür, sanat, spor faaliyetlerinin olduğu yerlerdir. Dolayısıyla okullar kapalı olduğu zaman telafi edilmesi gereken tek şey öğrenme kayıpları değildir. Öğrenme kayıplarının çok daha öncesinde başka kayıplar vardır. Ve en fazla kayıplardan maliyet ödeyenler de bu imkanlara en fazla ihtiyaç olanlardır. Yani sosyo ekonomik seviyesi en dezavantaj olan kesimlerdir. Onlar, o çocuklarımız toplumdaki eşitsizliklerin kompanse edildiği okullarda çok daha sağlıklı ortamlara, sıcak yemeklere kavuşuyorlardı. İşte bir buçuk yıllık eğitime ara vermenin dijital platformlarda bu süreçleri yönetmenin istediğiniz kadar dünyanın en mükemmel dijital platformunu da inşa etseniz beşeri sermayenin ödeyeceği maliyetleri telafi edebilmeniz mümkün değil. Onun için o bir yıl içerisinde 2022-2023 eğitim öğretim yılında o fedakarlıklarınız, maskeyle ders anlatmalarınız, süreçleri çok sağlıklı bir şekilde yönetmenizle ve devasa bir kitlenin 18.9 milyonluk bir kitlenin okullarla bütünleşmesini sağlamadaki göstermiş olduğunuz yüreklilik gerçekten müthiş bir şey. Ben hepinize çok teşekkür ediyorum. Sizleri kutluyorum. Ülkenin geleceği açısından çok önemli bir katkıda bulunuyoruz."
Son 20 yılda eğitime çok ciddi yatırımlar yapıldığını anlatan Bakan Özer, "81 il ve 922 ilçede yeni derslikler, yeni okullar yapılarak bu ülkenin çocuklarının, gençlerinin eğitime erişimi kolaylaştırılıyor. 300 binlik dershane sayılarından 857 binlik dershane sayılarına ulaştık. Yaklaşık bir milyona yakın dersliği olan bir eğitim sistemine sahibiz. Bu yatırımlar tüm okullaşma oranlarına yansıdı. 5 yaşta yüzde 11 olan okullaşma oranı bugün yüzde 93. Van ilinde yüzde 98,7 civarında. Türkiye ortalamasının da üzerinde. Ortaöğretimde yüzde 44 olan okullaşma oranı yüzde 90'ların üzerine çıktı. Yükseköğretimde yüzde 14 olan net okullaşma oranı yüzde 48,5'in üzerine çıktı. Yani eğitimin tüm kademelerinde okullaşma oranları arttı. Sosyoekonomik seviye olarak dezavantajlı olan grupların hepsi ücretsiz bir şekilde eğitime erişebildi. Bu ülkede kız çocukların eğitime erişebilmesi için dünya kadar kampanyalar yapıldı. Hatta muhafazakar kesim kız çocuklarını okula göndermiyor diye sürekli suçlandı. Hem okul yapılmadı hem de suçlandılar ama gelinen noktada okullar yapıldığı zaman kız çocukların okullaşmasının erkek çocuklara eriştiği görüldü. Ortaöğretimdeki okullaşmada yüzde 98 seviyelerinde. Hatta yüksek öğretimde 2014'ten itibaren ilk defa kadınların okullaşma oranı erkekleri geçti."
Kılık kıyafetinden dolayı bu ülkenin vatandaşlarının çocukları, kadınlarının eğitime erişiminin engellendiğini belirten Bakan Özer, eğitim sisteminin önündeki antidemokratik uygulamaların tamamen kaldırıldığını söyledi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu Yönetmeliği'ne değinen Özer, şunları söyledi:
"Öğretmenlik Meslek Kanunu 60 yıllık bir özlem ve yeni bir kariyer sistemi inşa ediyoruz. Süreçleri biliyorsunuz, başöğretmenlik ve uzman öğretmenlik. Buradaki amaç öğretmenler arasında ayrım yapmak değil, bir öğretmeni diğerinden ayırmak değil. Mümkün olduğu kadar öğretmenlerimizi lisansüstü eğitime yönelterek sınavdan muaf olmalarını sağlamak. Bizim eğitim sistemimizdeki öğretmenlerin yaklaşık yüzde 10'u yüksek lisans mezunu. Doktora mezunu yüzde 0.29, yüzde 1 bile değil. Finlandiya'daki tüm öğretmenler yüksek lisans mezunu. Okul yöneticilerinin yüksek lisans ortalamalarına bakın, bizim rekabet ettiğimiz ülkelere göre gerçekten kötü durumdayız. O zaman ne yapmamız lazım, bunu telafi edecek bir mekanizma yaratmamız lazım. Bunun için böyle bir mekanizma yapıyoruz. Şimdi herkes sınava takılmış. Sınavda siz değerli okul yöneticilerimizin, öğretmenlerimizin yeterliliklerini ölçmekle ilgili bir derdimiz yok, haddimize de değil. Sadece uzman öğretmenlikteki 180 saatlik eğitimin bir değerlendirmesini yapacağız. Başöğretmenlikte de 240 saatlik küçük bir değerlendirmemiz olacak. 614 bin öğrencimiz bu süreçlere başvurdu. 90 bine yakın öğretmenimiz uzman öğretmenlik sınavından muaf oldu. Yüksek lisans yaptıkları için. Sadece eğitim bilimlerinde değil, istedikleri bölümde öğretmenlerimiz yüksek lisans yapabilir. Tezli, tezsiz hiçbir ayırım yok."
Toplantıya Van Valisi Ozan Balcı, AK Parti milletvekilleri İrfan Kartal, Osman Nuri Gülaçar, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Gülşen Orhan, il ve ilçe Milli Eğitim Müdürleri ile öğretmenler katıldı.
KÖY YAŞAM MERKEZİ'Nİ AÇTI
Bakan Özer daha sonra Edremit ilçesinin Dilkaya Mahallesinde bulunan Dilkaya Köy Yaşam Merkezi'nin açılışını yaptı. Bakan Özer, yaşam merkezine dönüştürülen okullarda yıllar önce çocukların eğitim aldığını belirterek, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin dört bir köşesinde göçler nedeniyle ilçelere, illere gidildikten sonra bu okullarımız kullanılamaz hale geldi. Şu an yaklaşık 6 bin 970 köy okulu atıl durumdayken bunları başlattığımız projeyle hızlı bir şekilde köy yaşam merkezlerine dönüştürüyoruz. Burada yaptığımız üç şey var. Birincisi köylerimizdeki köy ilkokullarının açılması için ilgili yönetmelik değişikliğini yaparak öğrenci sayısına bakılmaksızın Türkiye'nin tüm noktalarında köy okullarının açılabilir olmasını sağladık. İkinci adım, köylerimizde anaokulları açmak için öğrenci sayısının 10 olması gerekirken yönetmelik değişikliğiyle 5'e düşürdük. Sadece bu adımla 1800 köydeki 20 bine yakın çocuğumuz anaokullarıyla buluştu. Üçüncüsü en kritik, köy yaşam merkezlerinde artık halk eğitimi merkezleri kuruyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak sadece eğitim çağı nüfusuna eğitim vermiyoruz. Yediden yetmişe herkese istedikleri her türlü eğitimi ayaklarına getiriyoruz."
'TARIMDAN HAYVANCILIĞA, ARICILIĞA KADAR HER ALAN EĞİTİM VERİLECEK'
Bu merkezlerde tarımdan hayvancılığa, arıcılığa her alanda usta öğreticilerin vatandaşlara eğitim vereceğini anlatan Bakan Özer, bu sayede insanların kendi hayatlarını şekillendirmede çok daha güçlü hale geleceklerini söyledi. Türkiye'de ilk kez yetişkin ve çocukların aynı mekanda buluştuğu eğitim kurumlarını hayata geçirdiklerini de belirten Bakan Özer, 2022-2023 eğitim öğretim yılı başlayana kadar bin köy yaşam merkezi açmayı hedeflediklerini kaydetti.
Bakan Özer, "Geriye kalan tüm köy okullarını, yıl sonuna kadar köy yaşam merkezlerine dönüştüreceklerini ve böylece şehirlerdeki kalkınma hamlelerini tekrar köyden başlatarak köyden illere, ilçelere göçü durdurmak, buraları çok daha muhkem, çok daha güçlü hale getireceğiz. Milli Eğitim Bakanlığı olarak Van'da 12 Eylül 2022'ye kadar planladığımız 20 yaşam merkezi var. Hangi köyde yaşam merkezi ihtiyacı varsa gerekli destekleri vererek inşallah 12 Eylül'e kadar tüm vatandaşlarımızın, annelerimizin, babalarımızın, kardeşlerimizin hizmetine sunmuş olacağız." dedi.
BU PROJEYİ VAN'DA BAŞLATIYORUZ
Bakan Özer, "Türkülerimizin hikayelerini ortaya çıkartmak, çocukları türkülerle, onların hikayelerini bilerek yetiştirebilmek ve nesiller boyu bu kültür aktarımını sağlamak istiyoruz. Bu projeyi de Van'da başlatıyoruz. Güzel Sanatlar Lisesi'ne her türlü desteği vereceğiz. Türkiye'nin tüm illerinin, tüm bölgelerinin yıllardan beri, nesilden nesile aktarılan türkülerini hikayeleriyle birlikte ortaya koyacaklar. Öğrencilerimiz bunun performansını sergileyecekler. İnşallah tüm illerimizde gençlerimiz geçmişten tevarüs eden hikayelerle örülü, ağıtları, türküleri gelecek nesillere aktarmanın mutluluğunu yaşayacaklar." diye konuştu.
Konuşmaların ardından, Bakan Özer ve beraberindekiler 'Dilkaya Köy Yaşam Merkezi'nin açılışı yaparak incelemede bulundu.