ÇERMİK'TE KONUŞTU
Çüngüş’teki programının ardından Çermik ilçesine geçen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, burada esnaf ziyareti yaptı, AK Parti ilçe binasında partililerle bir araya geldi.
Bakan Soylu, burada yaptığı konuşmada, Türkiye’nin uzun yıllardan beri ekonomik saldırılarla karşı karşıya kaldığını belirterek, Irak’tan Suriye’ye kadar neredeyse Amerika’nın Avrupa’nın baskısı altında kaos, istikrarsızlık, kargaşa bunların hepsini yaşadı. Son 2,5 yılda hiçbirimiz maske takacağız, birbirimizle tokalaşamayacağız, sağlıktan dolayı sokağa çıkma yasağı olacak, diye düşünmezdik. Bugün Avrupa Birliği’nin bir temsilcisi kendilerini eleştiriyor. Diyor ki; ‘Enerjiyi Rusya’ya bağladık. Amerika’ya bağladık. Çocuk yapmadığımız yetiştirmediğimiz için istihdamı da Ortadoğu’ya bağladık.’ Vizyonları bu kadar. Dünyada bütün bunların çok kısa sürede başımıza gelebileceğini hiç kimse tahmin etmiyordu. Avrupa ve Amerika buğdaya ihtiyaç duyacak, Tayyip Erdoğan’ın ayağına gelecek. Diyecek ki, Allah’ını seversen Rusya ile Ukrayna’yı anlaştır da şu buğday krizini çöz. Hayatta Türkiye’nin ayağına gelmezlerdi. Biz ayakta durduğumuz için tıpış tıpış Tayyip Erdoğan’ın ayağına geldiler. Erdoğan bütün dünyaya o gıda krizinin nasıl çözülebileceğini gösterdi. Güya Amerika, Irak’a demokrasi getirecekti. Bugün orada kardeşlerimiz sıkıntılı. Bize sadece Diyarbakır’ın Çermik’in huzuru yetmez. Bize Tunceli’de, Hakkari’de, Diyarbakır’da çocuklarımızın üniversiteye gitmesi yetmez. Eğer Suriye, Şam, Irak, Bağdat, Erbil, Afganistan, Pakistan huzur içerisinde olmazsa Amerika eliyle bu ülkeleri karıştırırlarsa o istikrarsızlık her ne kadar huzurlu olursak olalım, yarın gelip bizi de bulacaktır. Tayyip Erdoğan’a ne derlerse desinler. Tarih Erdoğan’ı kendi ülkesini sadece kalkındırmak için mücadele eden, dik gezen adam, diye yazacak. Bizim terörün dışında hiç kimseye karşı söylediğimiz bir söz yok. Ona adım attırmadığımız zaman, çocuklarımız okula gidiyor. Çocuklarımız mühendis, doktor, avukat oluyor. Bir taraftan Diyarbakır’ı bir taraftan Doğu ve Güneydoğu’nun yıllarca geri kalmış olmasının tarihini başka bir tarihe koymuş olduk. Bunu hep beraber sağlıyoruz. Eğer bizim milletimize inanmasak, güvenmesek, Amerika’ya güvensek onların büyükelçileriyle masada bu ülkeyle ilgili pazarlık yaparsak, bu ülkenin başından dert eksik olmaz. Ne öldürür ne de oldururlar. İkisinin ortasında bizi yıllarca götürürler dedi.
‘TAYYİP ERDOĞAN BU ÜLKENİN DEVRİMCİSİDİR’
"Bizim doğal gazımız inşallah memleketle buluşacak" diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Yakında inşallah petroller memleketle buluşacak. Yerli arabamız da memleketle buluşacak. Biz sınav dünyasında olduğumuzu biliyoruz. Bizim biraz sonra ne yaşayacağımızı bilmiyoruz ama bizden sonraki nesillere bizim yaşadıklarımızı bırakmayalım. Yüzde 8 binlik faizlerle bu ülke, bir gecede günde 5 bin kişinin bankalarda atıldığı günler yaşadık. Emekli maaşları ödenemiyordu. Uçağa bu ülkenin ancak 1’inci sınıf insanları binebiliyordu. Bugün ülkenin 57 yerinde havalimanı var. Bugün Doğu ve Güneydoğu’nun her yerinde üniversite, hastane, spor tesisleri, yollar var. Doğu ve Batı arasındaki farklılıkları kaldıran ve 'Ben bu ülkenin 1’inci sınıf vatandaşıyım' dedirten anlayışı Tayyip Erdoğan getirdi. Tayyip Erdoğan bu ülkenin sadece Cumhurbaşkanı değildir, barış adamıdır. Her zaman söylüyorum Tayyip Erdoğan bu ülkenin devrimcisidir.”
‘DEMEK Kİ HUZURA KARDEŞLİĞE İHTİYAÇ VARMIŞ’
‘Sur Kültür Yolu Festivali’nde bir gecede 50 bin kişinin bir araya geldiğini ifade eden Bakan Soylu, “Demek ki huzura, kardeşliğe ihtiyaç varmış. Üzerimizde vesayet oluşturmaya çalışanlara hep beraber kalkınarak, gelişerek, yarınlara umutla bakarak bir mesaj vermeliyiz. Kim ne söylerse söylesin, kim ne ortaya koyarsa koysun, biz bugünün milleti, birliği değiliz. Biz Müslümanız. Müslümanlar kardeş diye kendi inancımız bize talimat vermektedir. Bunun her iki tarafta da hesabı söz konusudur. Huzuru bize bırakın. Türkiye eski Türkiye değil. Güvenlik görevlilerinin vatandaşa kötü davrandığı, farklı davrandığı değil, herkesin kardeş kardeş olduğu, valinin, kaymakamın, jandarmanın, polisin milletin emrinde olduğu bir Türkiye’deyiz artık. Daha iyisine götürmek bizim görevimiz. Bir kardeşiniz olarak söylüyorum; Bunu ancak Tayyip Erdoğan’la gerçekleştirebiliriz. 21 yıldır kendisine yapılanlara karşı Amerika’ya, Avrupa’ya diz çökmedi, çökmeyecek de. Milletini hiçbir yerde pazarlık konusu yapmadı. Doğu ve Güneydoğu’yu ülkenin huzurunu, büyümesini pazarlık konusu yapmadı. Bedeli ve sonucu ne olursa olsun, bu mücadeleden vazgeçmedi. Şimdi nereye geldik? Oteller dolu şu an Diyarbakır’da. Ama birileri sürekli fırtına kopartarak, sanki herkesin dövüş içerisinde olduğu bir yermiş. Hiç öyle bir yer değil tarihte de olmadı gelecekte de olmayacak. Bize itimat edin. Bize güvenin. Bugün Hakkari ve Şırnak’a bırakın insanları profesörler ders vermeye gidiyor. Demek ki hepimizin yapabilecekleri var. Bunlarla sınırlı değil daha fazla yapacaklarımız var. Diyarbakır sadece kendine ümit değil. Bağdat, Erbil, Şam, Afganistan, Pakistan’a etrafımızdaki bütün coğrafyaya ümittir"dedi.
'KENDİ GÖBEĞİMİZİ KENDİMİZ KESERİZ'
Biraz daha gayret gösterilmesini isteyen Soylu, şöyle devam etti:
"Biz insanız elbette ki eksiğimiz vardır. Dünya büyük bir ekonomik kriz içerisinde. Dün akşam Hollanda’daydım. Gece saat 2’de geldim sabah 9’da ise Ankara’daydım oradaki Bakan arkadaşım bir Türk kızı olan Adalet Güvenlik Bakanı diyor ki; ‘doğal gaz faturaları 200 dolardı 6 ay önce şimdi bin dolar.’ Bütün dünyada büyük bir sıkıntı var. Bir kardeşiniz olarak söylüyorum; Bu sıkıntılardan Avrupa patinaj yapacak ve Türkiye çıkacak ve bunu bir fırsata dönüştürecek lider Recep Tayyip Erdoğan’dır. Biz gideceğiz. Onlar peşimizden gelecekler. 300 yıllık makası kapatıyoruz. Ne yapacaklarını şaşırmış durumdalar. Afganistan’a yaptıklarından dolayı Allah onlara ne rezillik verdi kaçarken. O uçaktaki rezilliği gördünüz değil mi? Cenabı Allah’ın tokadı böyledir. Afganistan’da 17 bin hektar uyuşturucuydu 300 bin hektara çıkardılar. Bütün dünyayı oradan eroin bağımlısı yapmak istediler. Bizim ülkemiz üzerinde bu oyunları oynadılar. Tayyip Erdoğan’ın söylediği bir söz var; ‘Ne yaparlarsa yapsınlar biz kendi göbeğimizi kendimiz keseriz.’”