İÇİŞLERİ Bakanı Süleyman Soylu, 'Sahil Güvenlik Değerlendirme Toplantısı'nı Avrupa ve ABD üzerinden okuduklarını belirterek, "Çünkü, trafik kazaları ve asayiş olayları hariç Türkiye'nin neredeyse bütün güvenlik maliyeti, bu ülkelerin küresel olarak yaptıkları kontrollü hatalar sebebiyledir" dedi.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Sahil Güvenlik Komutanlığı'nda '2022 Yılı Değerlendirme Toplantısı'na başkanlık etti. Toplantıda, Doğu Akdeniz'de uluslararası sulardaki kontrol faaliyetleri, 2023 hedefleri, projeler ve düzensiz göçle mücadele konuları ele alındı. Bakan Soylu, Türkiye ile Batı ülkeleri arasındaki ilişkilere yönelik, "Eski bir roman ve filmin ismidir ama galiba bugünleri de çok güzel tarif etmektedir, 'Batı Cephesinde Yeni Bir Şey Yok.' Daha doğrusu, iyiye doğru giden bir şey yok. 6 yıllık İçişleri Bakanlığı görevimde, yaptığımız bütün toplantıların küresel değerlendirme kısmında, Batı'ya ve küresel gelişmelere dair, küresel gelişmelerin bizim güvenlik yükümüze etkilerine dair, olumlu veya umut verici herhangi bir değişimin haberini veremedik. Bilakis, sürekli olarak Batı'ya uyarılar yapmak zorunda kaldık. Bazen basın aracılığıyla, bazen uluslararası toplantılarda, heyet kabullerinde bu uyarıları bizzat yapmamıza rağmen, hala Batı cephesinde yeni şey bir olmadığını görüyoruz" diye konuştu.
'UYUŞTURUCU TEHLİKESİNİ KAVRAYAMIYOR OLABİLİR Mİ'
Sahil Güvenlik Değerlendirme Toplantısı'na, Batı üzerinden okumayla başlanma nedenini soran Bakan Soylu, "Avrupa ve ABD üzerinden okuyoruz; çünkü trafik kazaları ve asayiş olayları hariç Türkiye'nin neredeyse bütün güvenlik maliyeti, bu ülkelerin küresel olarak yaptıkları kontrollü hatalar sebebiyledir. Daha 2009'da Cemil Bayık, Duran Kalkan ve Murat Karayılan'ı uluslararası uyuşturucu kaçakçısı ilan eden ABD hükümeti, PKK'ya verilen desteğin Türkiye'yi nasıl bir uyuşturucu baskısında bırakacağını bilmiyor olabilir mi? Avrupa Birliği yıllardır uyuşturucu raporu yayınlıyor. Yıllardır bu raporlarda bazen açık, bazen üstü örtülü PKK'yı Avrupa uyuşturucu pazarının hakimi olarak ilan eden Avrupa, uyuşturucu tehlikesini kavramıyor olabilir mi? Elbette ki hayır. Küresel sorunlarda 'kontrollü hata' dememdeki maksat işte budur. Hepsini biliyorlar ama sadece bir tercih kullanıyorlar. Bir stratejileri var. Yaşlandıklarını biliyorlar, nesillerinin ahlaki çöküntü içinde olduğunu biliyorlar, aile kavramlarının tamamen dağıldığını biliyorlar, gelecekte yükselen Doğu ile rekabet edemeyeceklerini görüyorlar. Onun için de asimetrik bir savaş sürdürüyorlar. Doğu'yu istikrarsızlaştırıp, sorunlarını Doğu'ya yıkıp, zengin olanın ayakta kalabilme ihtimali üzerine bir gelecek stratejisi kurmaya çalışıyorlar. Temel politikaları budur. Sadece paraları var. Yönetim kabiliyetleri, rekabet kabiliyetleri, küresel sorun çözme kabiliyetleri önemli ölçüde azalmıştır" ifadelerini kullandı.
Soylu, içerisinde bulunduğu tablonun, 21'inci yüzyılı Türkiye açısından güvenlik anlamında tehditlerle dolu bir yüzyıl haline getirdiğine işaret ederek, "Şunu her vatandaşımın bilmesi lazım. Türkiye, dünya ortalamasının üstünde bir güvenlik maliyetini yüklenmiştir. Yaklaşık 2 bin kilometre kara sınırımız, dünyanın en sorunlu coğrafyalarından biriyle komşudur. Bu coğrafya göç, terör ve uyuşturucu rotası üretmektedir ve bu coğrafyaya temas halinde üç tarafımız denizlerle çevrilidir. Kimseye jeopolitik dersi verecek değilim, bundan da edep ederim ama Batı'nın biraz önce anlattığım stratejisine her yönüyle temas eden, bunun ceremesini çeken bir coğrafi konumda olmamızın ürettiği yüksek maliyeti de artık bir hepimiz hesap etmek durumundayız" dedi.
'11 AYDA 29 BİN İNSANI BOĞULMAKTAN KURTARDI'
Soylu, Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın, kaçak göçle mücadelesine değinerek, "Sahil Güvenlik, 2021 yılında 23 bin 676 kaçak göçmen yakalamıştır. 2022 yılında ise yakalanan kaçak göçmen sayısı 44 bine çıktı. 117'si FETÖ, 6'sı PKK, 3'ü DEAŞ olmak üzere 126 terörist de yine 2022 yılında denizden kaçarken yakalanmıştır. Yine bu teşkilat, 2022 yılında 11 ayda 29 bin insanı denizden, boğulmaktan kurtarmıştır. Dünyada böyle bir teşkilat yoktur. 2016 yılından itibaren denizden sağ olarak kurtardığı insan sayısı ise 169 bin 179 kişidir. Dünyanın en büyük kıyı şeridine sahip ülkesi herhalde biz değiliz ama Sahil Güvenlik Komutanlığı'mızın toplamda 107 kontrol bot alımından oluşan projesi, dünya gemi inşa sektöründe bilinen en büyük seri üretim projelerinden biri olarak görülmektedir. Bu projeden şu ana kadar 35 kontrol botunu teslim aldık, diğerlerinin üretim süreci devam ediyor" ifadelerini kullandı.
'DENİZLERİMİZ DÜNDEN DAHA ÖNEMLİDİR'
Gelecekte denizlerin bugünden daha önemli hale geleceğinden bahseden Soylu, "Şurası bir gerçektir ki, dünyadaki hiçbir yenilik, havacılık dahil hiçbir ulaşım türünde yaşanan gelişme, denizlerin önemini bir nebze olsun azaltmamıştır ve azaltamaz. Hem ticari açıdan hem güvenlik açısından hem ülke ekonomisi bakımından denizlerimiz dünden daha önemlidir. Yakın gelecekte küresel göçün bitmeyeceği düşünülürse, öte yandan Karadeniz, Ege ve Akdeniz'in enerji havuzumuz haline gelmesi düşünülürse, bir yandan küresel uyuşturucu rotası, kaçakçılık rotaları, Libya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Yunanistan gibi konular düşünülürse, keza Ege ve Marmara'da artan afet riski göz önüne alınırsa, Sahil Güvenlik Komutanlığı'mızı Türkiye'nin Mavi Vatan politikasının başat aktörlerinden biri haline getirmenin gerekliliği, bir hedef olarak kendiliğinden ortaya çıkacaktır" diye konuştu.
'BU DEĞERLENDİRMELERİ KABUL ETMİYORUZ'
Bakan Soylu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşmasını alkışlamasına yönelik eleştirilerine değindi. Kılıçdaroğlu'nun Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komuta kademesine hakarette bulunduğunu söyleyen Soylu, şöyle konuştu:
"Bu hakaret milletimizi, bizleri incitmiştir ve şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri'mize yapılan bu hakaret, kabul edilemezdir. Ya kişisel bir ruh sağlığı problemi var ya da obüslerin ortaya koyduğu gelişmişlikten ve TSK envanterine girmesinden kaynaklanan birilerinin hazımsızlığının sözcülüğü vardır. Bu kadar açık ve net. Bizim ordumuz, şanlı bir ordu ve bugün dünyanın dört bir yanında hem ay yıldızlı bayrağımızı, tarihimizi, bütün geleneklerimizi; TSK'nın şanına, görev bilincine ve anlayışına hem Türk milletinin ahlak ve karakterine göre yürütmektedir. Onun için bu değerlendirmeleri kabul etmiyoruz, yok sayıyoruz ve bu değerlendirmeleri yapanlara iade ediyoruz" ifadelerini kullandı.