TARIM ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, "Tüm çevremizi olduğu gibi bereketli tarım topraklarımızı gözümüz gibi korumalıyız.
Çiftçilerimizin bu konuda daha hassas olmalarını bekliyorum" dedi.
Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünde (TAGEM) düzenlenen Tarım ve Orman İl Müdürleri İstişare Toplantısı'nda konuştu. Dünyada tarımsal üretim son 50 yılda yaklaşık 2,5- 3 kat büyürken, ekilebilir alanların sadece yüzde 12 oranında arttığını belirten Bakan Kirişci, "Ekilebilir alanların artırılma imkanlarının sınırlı olması nedeniyle büyüyen ve kentleşen nüfusu beslemek için tek çare tarımsal verimliliğin artırılmasıdır. Bu sebeple tarım ürünleri her zaman dünya ticaretinde önemli bir yer tutmaya devam edecektir" dedi.
Türkiye'nin, dünyada tarımsal üretim açısından önemli bir potansiyele sahip olduğunun altını çizen Bakan Kirişci, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'yi bol, kaliteli, ucuz ve dünya ile rekabet eden ürünler yetiştiren bir tarım ülkesi haline getirmek, hedeflerimizden biridir. Tarımın Anadolu'da 8 bin yılı aşkın süredir yapıldığını biliyoruz. Yani Anadolu, tarımın beşiğidir ve öyle kalmalıdır. Geçen yüzyılda yeraltı kaynakları için verilen mücadele günümüzde tarım alanlarının ve su kaynaklarının kontrolü için verilmektedir. Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi; 'Bu yüzyılın en önemli zenginlik kaynağı petrol değil tarımdır.' Gıda meselesi milli güvenlik meselesidir. Savaş, pandemi ve iklim değişikliği gibi sorunlar nedeniyle 'gıda güvenliği', 'gıda milliyetçiliği' gibi yeni kavramlar dünya gündemine oturmuştur. Milletimizin gıda güvenliğini garanti altına almak, her ülke gibi Türkiye için de milli güvenlik meselesi haline gelmiştir."
'KAYNAKLARIMIZIN MUHAFAZASINDA ÖDÜN VERMEK, SÖZ KONUSU OLAMAZ'
Kirişci, sürdürülebilirliğin tarımdaki kırmızı çizgileri olduğunu ifade ederek konuşmasında şunları dile getirdi:
"Toprak, su ve genetik kaynaklarımızın muhafazasında asla ihmal ve ödün vermek söz konusu olamaz. Tarımsal üretimdeki yeterlilik ve sürdürülebilirliği, başta enerji ve çevre olmak üzere birçok değişkenin etkisi altında şekillendirmek zorundayız. Gıda güvenliğini ve gıdaya erişimi sağlamanın yanı sıra geleceğe matuf tarımsal üretimin sürdürülebilirliği için üretim kaynaklarımızın korunarak, üretim verimliliğinin artırılmasını öncelikle ele almak bizim asli görevimizdir."
'TARIM TOPRAKLARIMIZI KORUMALIYIZ'
Dünyadaki toprak, su ve çevrenin artan nüfus ve küresel ısınmayla tehdit altında olduğunu ifade eden Kirişci, "Tüm çevremizi olduğu gibi bereketli tarım topraklarımızı gözümüz gibi korumalıyız. Çiftçilerimizin bu konuda daha hassas olmalarını bekliyorum. Sorunun temeline baktığımızda, büyük oranda insan kaynaklı olduğunu görüyoruz. Dünyayı yakalandığı bu hastalıktan kurtarma konusunda görev de sorunun kaynağı olan yine insanlığa düşmektedir. Hep birlikte el ele verdiğimizde çözemeyeceğimiz sorunumuz yoktur. Bizim topraklarımızı, meralarımızı, orman varlıklarımızı korumak ve geliştirmek zorunluluğumuz var. Göreve geldiğim andan itibaren bunu korumak zorunda olduğumuzu ifade ettim" diye konuştu.