Bel ve sırt ağrıları uyku kalitemizi ciddi şekilde etkiliyor. Yatağın omurganın doğal şeklini bozmaması gerektiğini söyleyen Yataş Uyku Kurulu Üyesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Berhan Bayram, omurga sağlığı ve yatak ilişkisine dair önemli bilgiler paylaşıyor.
Yaşamımızın yaklaşık üçte birini uyuyarak geçiriyoruz. Günümüzün kalan kısmını verimli ve ağrısız geçirebilmek için uykumuzda kesintisiz ve rahat olması gerekiyor. Geceleri daha iyi bir uyku, gün içindeki ağrı algımızı etkileyerek günlük aktivitemize daha konforlu devam etmemizi sağlıyor. Ancak son yıllarda, uyku bozukluklarından şikayet edenlerin sayısı giderek artıyor. Uyku kalitesini düşüren en önemli etkenlerin başında bel ve sırt ağrılarının geldiğini söyleyen Yataş Uyku Kurulu Üyesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Berhan Bayram, bu nedenle yatak satın alırken kişinin anatomik özelliklerine ve ortopedik şikayetlerine göre seçim yapması gerektiğinin altını çiziyor.
“Daha sert yatak daha iyi demektir” şeklindeki genel kanının aslında her zaman doğru olmadığını belirten Dr.Bayram, “Uyku sırasında omurganın yatağın şeklini alması ağrıya neden olur. Bu nedenle yatağın, omurganın doğal şekline ve pozisyonuna uygun şekilde tasarlanması kritik öneme sahiptir. Yine yatakta dönüş esnasında bel ve sırtta ağrı oluşmaması için uygun sertlikteki yatak seçimi önemlidir. Özellikli bir yatak, omurga hareketinin bir fonksiyonu olarak omurga kemiklerimiz arasındaki beslenme akışını olumlu veya olumsuz etkileyebilir; çünkü hareket başlı başına disk metabolizmasını etkiler. Bu faktörün önemi, gün boyunca hareketsiz veya fiziksel olarak aktif bireyler arasında değişiklik gösterebilir” diyor.
Yatak seçimi ağrının yoğunluğunu etkiliyor
Yataş Uyku Kurulu Üyesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Dr. Berhan Bayram, yapılan araştırmaların orta sertlikteki yüzeylerin sırt ağrısından şikayet eden kişilerde ağrıyı etkili bir şekilde azaltabileceğini gösterdiği için yatak sertliğinin önemine dikkat çekiyor. Kronik bel ağrısı olan kişilerde yatak seçiminin ağrıya bağlı sakatlığın derecesini, yatarken ve kalkarken ağrının yoğunluğunu etkilediğini söyleyen Dr.Bayram, eski şiltelerin sert ve orta sertlikte yenileriyle değiştirilmesinin kronik bel ağrısı için ilaç tedavisinden daha etkili olduğunu gösteren çalışmalar bulunduğunu hatırlatıyor.
Dr.Bayram, yapılan araştırmaları şöyle özetliyor: “ABD’de yapılan bir çalışmada günlük aktivitelerinde omurga ağrısı çeken ve uyku bozukluğu tarifleyen bireylere, kendi yataklarıyla aynı ölçülerde ancak sağlıklı biyomekanik özelliklere sahip orta sertlikte yataklar verilerek her gün mevcut şikayetleriyle ilgili anket doldurmaları istenmiş. 28 günün sonunda uyku bozukluklarının ve ağrı şikayetlerinin anlamlı ölçüde azaldığı gözlenmiş. Araştırmanın sonunda, sırt ağrısında 48’lik bir azalma ve uyku kalitesinde 55'lik bir iyileşme bildirilmiş. Bu çalışmada yüksek VKİ(vücut kitle indeksi)’ne sahip bireylerde pozitif yönde gelişimin daha az olduğu gözlenmiş. Literatürde yatağın üretim malzemelerinin, termal özelliklerinin ve yatak-vücut arasındaki temas yüzeyinin de uyku kalitesi ve sırt-bel ağrısı ile ilişkilendirildiği çalışmaların yanı sıra yine pozisyonu ayarlanabilir yatakların omurga sağlığını ve uyku kalitesini arttırdığına dair çalışmalar bulunuyor. Bütün bu bilgiler ışığında, omurga sağlığımız için uygun biyomekanik özelliklere sahip, sağlıklı malzemelerden üretilmiş ve vücut pozisyonumuzu destekleyen yatak seçimi önceliğimiz olmalıdır.”