Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uyku laboratuvarı açıldı

Bilecik İl Sağlık Müdürü Dr. Ferhat Damkacı, Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinde uyku laboratuvarı açıldığını anlatarak, "Uyku sorunu olan, özellikle uykuda nefes kesilmesi (uyku apnesi) şikayeti olan hastalar için kurulan uyku laboratuvarının hizmet vermeye başladı" dedi.

Yayınlanma: 10:11 04-11-2022
Güncellenme: 10:11 04-11-2022
Bilecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uyku laboratuvarı açıldı

Laboratuvarda, horlama, uykuda nefes durumları ve uykusuzluğa neden oluşturabilecek sebeplerin araştırıldığı belirtilen açıklamada, “Uyku Ünitesi, hastanın uyku ile ilgili kaydedilebilir tüm verilerinin bilgisayara sonradan incelenmek üzere kaydedildiği yerdir. Ev ortamı hassasiyetinde oluşturulan odalarımızda, hasta uyurken gece boyu izlenir ve kameraya kaydedilir” ifadelerine yer verdi.

“Erkeklerde daha sık görülmesine rağmen, kadınlarda da menopoz döneminde kendini gösterebilmektedir”


Bilecik İl Sağlık Müdürü Dr. Ferhat Damkacı, konuyla ilgili yaptığı konuşmada, “Uyku apnesi, uyku esnasında solunumun durması olarak tanımlanabilir. Uyku apnesisendromunda, uyku sırasında birkaç saniye süren geçici boğulmalar yaşanabilir. Bu boğulma anında kandaki oksijen seviyesi düşerek, beynin uyanmasını sağlar. Beyin solunum fonksiyonlarının durduğunu haber vermek için vücudu uyandırır. Uyku apnesi sorunu yaşayan kişiler gece birkaç defa uyanabilir, bu durum da yorgunluk ve halsizlik hissine neden olur. Yeterli süre uyuduğunu düşünüp yorgun kalkanlar ve gün içinde halsiz gezen ve uykusu gelen kişilerde uyku apnesisendromu araştırılmalıdır. Tıkayıcı uyku apnesisendromu genellikle üst solunum yolunun büyümüş bademcikler, yumuşak damak sarkması veya kiloya bağlı olarak daralmasından dolayı kaynaklanır. Erkeklerde daha sık görülmesine rağmen, kadınlarda da menopoz döneminde kendini gösterebilmektedir. Uyku apnesisendromu; yüksek sesle horlayan, aşırı kilolu, yüksek tansiyonlu, burun veya boğaz bozukluğu olan kişilerde daha fazla görülür” dedi.

“Hava makinesi bu tedavi yöntemlerinden biridir”


Laboratuvar hakkında bilgi veren Müdür Damkacı, “Uyku laboratuvarında vücuda yerleştirilen elektrotlarla hastanın uykusu izlenmesiyle uygulanan bu test, uyku apnesi tansının konmasında faydalı olduğu gibi, apnenin hangi çeşit olduğunun tespit edilmesinde de işe yarıyor. CPAP adı verilen bir “hava makinesi” bu tedavi yöntemlerinden biridir. Bu cihaza bağlı bulunan maske hastaya takılır ve doktor tarafından belirlenen basınçlı havaya hastaya iletir. Cihaz gece boyunca kullanılır ve basınçlı hava sayesinde solunum yollarının kapanması önlenir. Böylelikle hasta uykusunda nefes durması gibi sorunlar yaşamaz ve uyku düzeni daha kaliteli hala gelir. Horlamanın azaltılması ve uyku apnesisemptomlarınızı iyileşmesi için kişilerin yaşam tarzında yapacakları değişikliklerde son derece önemlidir. Öncelikle sigara ve alkolü bırakmaları, kilolarını kontrol altına almaları, düzenli olarak spor yapmaları, uykudan hemen önce ağır yemekler yememeleri, yan pozisyonda uyumaları gibi basit ama hayatlarını kolaylaştırmayı sağlayan öneriler önemlidir. Uyku apnesisendromunda yukarıdaki tedavi seçeneklerinin olumsuz sonuç alınması durumunda veya boğaz yapılarının (geniz eti, küçük dil) hava yolunu tıkadığı durumlarda boğazda uyku sırasında hava yolunu daraltan dokuların azaltılması veya tamamen ortadan kaldırılmasını içeren bir operasyon planlanabilmektedir” ifadelerini yer verdi.


Uyku apsesinin ciddi bir bozukluk olduğunu ifade eden Müdür Damkacı, tedavi edilmesi gerektiğini ve randevu için göğüs hastalıklarına başvurulması gerektiğini ifade etti.

Kaynak: İHA
Etiketler:
Editör: Büşra Ustaol - busraustaol@ulkedenhaberler.com.tr

Yorum Yazın (Üye olmadan da yorum yazabilirsiniz)
0 Yorumlar
Bizi Takip Edin

ÇOK OKUNANLAR

GÖZDEN KAÇMASIN