Aydın’ın Karacasu ilçesinde tarihi eser kaçakçıları tarafından kaçak kazı ile bulunan ve satılmak üzereyken jandarma tarafından düzenlenen operasyonda ele geçirilen mermerden yapılma bir ton ağırlığındaki küvet basına tanıtıldı. Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü tarafından tanıtılan küvet, işlemlerinin tamamlanmasının ardından dünyanın en nitelikli eserlerinin yer aldığı Karacasu Afrodisias Müzesinde sergilenecek.
"Dünyadaki nadir örneklerden birisi"
Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç.Dr.Mehmet Umut Tuncer konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Her şeyden önce Afrodisias’ın bu anlamda özel konumundan bahsetmek gerekir. Afrodisias bildiğiniz gibi UNESCO’un Kalıcı Miras Listesi’nde yer alan çok özel bir alanımız. Aynı zamanda Afrodisias, döneminin bir refah toplumu zenginlik ifadesi ile dolu olan çeşitli ürünleri barındıran özel bir nokta. Bu mermer olan küvetin milattan önce 1. yüzyıla dayanan bu şehrin tarihinde de önemli bir parça olduğunu düşünüyorum. Yaklaşık bin 800 yıllık bu küvet tamamı ile mermer olması itibarıyla bence dünyadaki nadir örneklerden biri. Türkiye’de de bildiğimiz kadarıyla tek örnek. Daha önce Türkiye’de tespit edilmiş çeşitli çamurluk katmanları ile oluşturulmuş küvetler var ama bütünüyle mermer olan bu yapı aslında bölgenin bu zenginliğini de ifade ediyor. Aynı zamanda küvetin etrafında sağ ve sol cephelerinde bir aslan kabartmaları mevcut. Aslan kabartmaları da aslında gücü temsil eden iktidarı temsil eden bir metafor olarak algılıyoruz, tanımlıyoruz. Dolayısıyla bu küvetin muhtemelen bölgeyi yöneten bir o dönemin bir devlet yöneticisi ya da zengin bir iş adamının evinde bulunduğunu tahmin ediyoruz. Küvetin bu anlamda ele geçirilmesi Jandarma ekiplerinin de başarılı çalışmalarının bir diğer çıktısı oldu. Küveti biz bir an önce hukuki süreci tamamlanır tamamlanmaz restorasyon işleminden geçirip teşhirimizde baş köşede sergilemek istiyoruz. Çünkü dünyada olduğu gibi tüm sanatseverler açısından da ilgi çeken kıymetli bir parça olacağına hemfikiriz. O anlamda mutluyuz" dedi.
"Antik kentlerimizin neredeyse tamamında hamam kültürü var"
"Antik kentlerimizin genellikle tamamında bugünkü SPA olarak tanımladığımız bir sıcak su hamam kültürünün yerleşmiş olduğunu görüyoruz" diyerek sözlerine devam eden Tuncer, "Neredeyse tüm antik kentlerimiz de bir hamam yapısı mevcut. Kamusal alanlarımızda ki bu hamam yapıları aslında birer kamusal alan olarak da sosyal alan olarak da aktif kullanılan mecraları işaret ediyor. Evet sıcak su kültürü hamam yıkanma temizlenme kültürü dönemin yaşantısını ifade eden bir parçası. Bu anlamda aslında görmeyi beklediğimiz her şeyi bu küvette gördük. Ve bir kanalizasyon sistemi olduğunu da anlatan bir gideri var. Milattan önceki dönemi hatta milattan önce 500 ve beşyüzlü yıllara kadar uzanan bir dönemi kastediyoruz. O günlerden başlayan bir sıcak su giderinin sıcak su sağlamak için gerekli ekipmanın bulunduğu bir teknolojiden bahsediyoruz. Tabii ki ilgi çekici o anlamda kanalizasyon sisteminin de bulunduğunu bizi anlatan gideri ile birlikte ele aldığımızda bize anlatan bir durum söz konusu. Aydın Lidya Karya Bölgesi’nin tam kesişim noktasında muazzam bir kültür medeniyetleri tarihi şehri ve bölgenin en zengin Antik Kenti Afrodisias. O anlamda Afrodisias da sadece bu küvete dahil verinin dışında elimizde olan bildiğiniz gibi büyük bir heykeltıraş okuluna ev sahipliği yapmış bir Antik Kent. Bugün Afrodisias müzemizde ki heykel kalitelerinin yüz ifadelerini kas ve mimikleri yansıtan o kıvrımların yansımasını dünyada bulabileceğiniz başka hiçbir müze yok. Dünyanın en nitelikli heykelleri hem niceliksel olarak sayı olarak fazlalığı hem de niteliksel olarak kusursuzluğu açıkçası Afrodisias Müzesi’nde ve Afrodisias antik kentinde. Dolayısıyla evet Efes çok önemli bir antik nokta antik kent. Fakat Afrodisias antik kentinde bu tip gösterişli ürünlerin zenginliği refahı ifade eden metaforik değerlerin bulunmasını aslında biz olağan karşılıyoruz. Bence eğer bir küvet, mermer ve gösterişli bir küvet nerede bulunur diye sorulsaydı Afrodisias cevabını zaten tahmin edebilirdik. Tam da tahmin ettiğimiz yerde bu küveti bulmuş olduk. Küvet yaklaşık 1 ton civarında. Dolayısıyla onu taşımak için makinalara ihtiyacımız oldu. İnsan gücüyle taşınabilecek ağırlığın çok ötesinde. Boyutları da o anlamda bizim için ilgi çekici bir veriyi resmetti. Yaklaşık 2 metreye yakın 1 metre 80 santim 2 metre aralığında. Bugün küvet boyu ölçüsü ile neredeyse birebir aynı. Hatta bu konuda belki de geleneksel küvet ölçütünün tarihsel materyalini de bulmuş olduk. Bu anlamda da bizi ayrıca mutlu etti” dedi.