2022 yılı itibariyle Aktive edilen Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümü döküm laboratuvarı ile döküm parçalarının laboratuvar ortamında dökülüp numunelerin üretim süreçleri incelenebilecek.
Döküm laboratuvarı açılışı kurdele kesme töreninin ardından konuşma yapan BTÜ Rektörü Prof. Dr. Arif Karademir, “Yeni cihaz alımlarının yapılması ve buna uygun mekânların oluşturulması hususunda son derece destekleyici bir yaklaşım içerisindeyiz. Fakat önemli olan oluşturulan bu ortamların gerek akademisyenlerimiz gerek de öğrencilerimiz tarafından aktif olarak kullanılması ve katma değeri yüksek somut değeri olacak bilimsel çalışmaların yapılabilmesi. Bu anlamda zaten sanayi ile entegrasyon konusunda çok başarılı bir akademik kadromuz var. Onların ve öğrencilerimizin bu alanları en verimli şekilde kullanacağına inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
Döküm atölyesinin uygulamalı eğitim açısından önemli bir alan olacağının altını çizen Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Deniz Uzunsoy, “Uygulamalı ve teorik eğitimlerin gerçekleştirildiği bölümümüz çerçevesinde metalden seramiğe, polimerden kompozit malzemelere çeşitli alanlarda farklı malzemelerin üretimleri konusunda çalışılmakta. Bu çerçevesinde kurulmuş olan bu döküm ünitesiyle otomotiv, enerji ve bio malzeme sektörüne değişik malzeme ve alaşımlarının çalışmalarının gerçekleştirilmesi mümkün olabilecek” dedi.
Otomotiv sektörünün başkenti olarak anılan Bursa’da döküm sektörünün üretimde önemli bir hacme sahip olduğunu belirten BTÜ Metalurji ve Malzeme Mühendisliği bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Muhammet Uludağ da otomotiv sektöründe kullanılan parçaların üretiminin büyük oranda döküm yoluyla gerçekleştirildiğini bu nedenle döküm alanındaki yeniliklerin önem arz ettiğini aktardı.
Döküm aşamasının iyi bilinmemesi veya kontrol edilememesinin nihai ürünü direkt etkilediğini ifade eden Uudağ, “Bir otomobil parçasının üretim aşamalarını düşünecek olursak; parçanın hatasız bir şekilde üretilebilmesi için döküleceği kalıp türü, kalıp dolum parametreleri, sıvı metal kalitesi, döküm sıcaklığı gibi parametrelerin göz önünde bulundurulması gerekmekte. Elde edilen parçanın uygunluğunun kontrol edilmesi de önemli. Bu veriler ışığında maruz kalacağı yüklere veya şartlara göre uygulanması gereken testler belirlenir. Üretilecek parça sürtünmelere maruz kalacaksa parçalara aşınma testi uygulanır. Parçanın mekanik dayanımlarını kontrol etmek amacıyla ise çekme, basma ve sertlik gibi testlerin gerçekleştirilmesi gerekir. İçyapının kontrol edilmesi ve bu doğrultuda yorumların yapılabilmesi için de mikro yapı analizleri gerçekleştirilmelidir. Element analizinin gerçekleştirilmesi için XRF analizi veya spektrometre incelemesi yapılmalıdır. Özetle bir parçanın üretilebilmesi için birçok analiz ve teste tabi tutulması gerekmektedir. Bu doğrultuda yeni döküm laboratuvarlarımızda sektörün taleplerini bilimsel yaklaşımlar ile inceleme ve gerekli desteği sağlama olanağı sunmuş olacağız.” ifadelerini kullandı.
Bursa Teknik Üniversitesi (BTÜ) Döküm Laboratuvarı ile akademik olarak incelenecek çalışmalar için daha bilimsel sonuçlar sağlanacağının da altını çizen Uludağ, “Döküm işleminin küçük kapasitede gerçekleştirilmesi Ar-Ge niteliği bakımından da elzem. Sanayide büyük tonajlarda dökümler yapılmakta. Elde edilen numunelerin incelemesi ise laboratuvar ölçekli gerçekleşiyor. Bu nedenle küçük ölçekli dökümlerin yapılabilmesi sonuçların ilişkilendirilebilmesi açısından büyük fayda sağlayacak. Aynı zamanda birçok sektöre öncülük eden Bursa endüstrisinin Ar-Ge/Ür-Ge çerçevesinde ihtiyaç duyacağı incelemeler de gerçekleştirilebilecek. Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümü’nde öğrenim gören lisans ve lisansüstü öğrencilerin malzeme analiz aşamalarını teorik olarak öğrenmenin yanı sıra pratik olarak deneyimleme imkânına sahip olması da önemli bir kazanım olacak” şeklinde konuştu.