ÇANAKKALE Boğazı'nda balık avına çıkan Levent Köse ile arkadaşları, su yüzeyine çıkan nesli tükenme tehlikesi altındaki caretta caretta türü deniz kaplumbağasını görüntüledi.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükran Yalçın Özdilek, "Bu hayvanın orada olması, beslendiği tüm canlıların da orada olması demektir. Bu da bize Marmara Denizi ile ilgili ümit veriyor. Çünkü ne kadar çok canlı çeşidi varsa; ortam o kadar sağlıklıdır" dedi.
Marmara Denizi'ndeki kirlilik, müsilaj ile birlikte daha da görünür oldu. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 2021'de 22 maddelik 'Marmara Denizi Eylem Planı'nı hayata geçirdi. Bu kapsamda çalışmalar yapıldı, deniz temizlendi. Kirlilik ile ilgili çalışmalar sürerken, 'Ormancı 1' isimli tekne ile balık avına çıkan Levent Köse ile arkadaşları, Çanakkale'nin Biga ilçesi Kemer köyü açıklarında su yüzeyine çıkan nesli tehlike altındaki caretta caretta türü deniz kaplumbağası görüntüledi.
'MARMARA DENİZİ ÇIKIŞINDA GÖRÜLMESİ ÜMİT VERİCİ'
ÇOMÜ Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şükran Yalçın Özdilek, caretta carettanın Marmara Denizi çıkışında görülmesinin ümit verici olduğunu söyledi. Deniz kaplumbağalarının Marmara'da deniz algleri ile mercanlarının yoğun olduğu bölgeler ile canlı çeşitliliğinin fazla bulunduğu noktalarda görüldüğünü aktaran Prof. Dr. Özdilek, "Bir yerde deniz kaplumbağasını görüyorsak; görüldüğü suların kalitesinin nispeten iyi olduğunu gösterir. Kemer açıklarında özellikle müsilajdan sonra deniz kaplumbağasının görülmesi, bize ümit veriyor. Demek ki; deniz kaplumbağasının beslenebileceği alanlardaki biyoçeşitlilik halen mevcudiyetini koruyor" dedi.
'DENİZ KAPLUMBAĞALARI BESİN ZİNCİRİNİN EN ÜST TABAKASI'
Deniz kaplumbağalarının besin zincirinin en üst tabakasında yer aldığını anlatan Prof. Dr. Özdilek, "Bu hayvanın orada olması; beslendiği tüm canlıların da orada olması demektir. Çok çeşitli olmasa bile, en azında bu türün hayatta kalmasına imkan verecek kadar çeşitli canlının orada olması demek. Bu da bize Marmara Denizi ile ilgili ümit veriyor. Çünkü ne kadar çok canlı çeşidi varsa, ortam o kadar sağlıklıdır. Deniz kaplumbağaları da çok çeşitli canlılardan besleniyor. O yüzden bizim için bir gösterge olarak kabul ediliyor" diye konuştu.
'MEVCUT KOŞULLAR ALTINDA BU MÜMKÜN DEĞİL'
Marmara Denizi'ndeki kirlilikle ilgili hem yerel hem bölgesel ölçekte tedbirler alındığını da hatırlatan Prof. Dr. Özdilek, "Tabii ki mevcut koşullar altında Marmara Denizi'ndeki kirliliğin 1 günde, 1 ya da 3 yılda eski haline gelmesini hayal etmek çok zor. Mevcut koşullar altında bu mümkün değil, daha uzun bir zaman gerekebilir. Daha somut, daha bütünsel bir yaklaşımlarla alınacak tedbirler neticesinde, bu süreci kısaltmak için her zaman ümit var" dedi.
PROF. DR. ÖZDİLEK'TEN BALIKÇILARA ÇAĞRI
Caretta carettaların görüldüğü noktaya ilişkin de Prof. Dr. Özdilek, şöyle konuştu: "Kaplumbağanın görüldüğü bölge, Marmara Denizi'nin çıkış noktası. Nispeten temiz olan kısmı. Kirliliği göz önünde bulundurduğumuzda; deniz kaplumbağaları bundan sonra Marmara Denizi'nin iç kısımlarında görebilecek miyiz? Temizlik, İstanbul'a, İzmit'e kadar devam edecek mi? Yoksa bundan sonra deniz kaplumbağalarını Çanakkale Boğazı da dahil Marmara'nın hiçbir yerinde göremeyecek miyiz? Balıkçılarımız, deniz kaplumbağalarını gördüklerinde sosyal medyada paylaşabilir, bize bildirebilir. Böylece Marmara Denizi'nin su kalitesinin değişimine dair bir çeşit biyolojik izleme yapmış oluruz. Deniz kaplumbağalarının varlığına dayanarak, Marmara'nın kirliliği hakkında az ya da çok fikir sahibi olabiliriz."