Konfeksiyon makine sanayindeki yeniliklerin ziyaretçilerin beğenisine sunulduğu, ‘CNR KONFEK – Konfeksiyon Makineleri Fuarı’, İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçilerine kapılarını açtı.
Fuarda yerli ve yabancı 150 katılımcının bine yakın markasıyla, 50 binin üzerinde ziyaretçi ağırlayacağını söyleyen CNR Holding Genel Müdürü Mehmet Çelik, fuarın makine sektörüne bir milyar dolarlık katkı sağlayacağını düşündüklerini de belirtti.
Konfeksiyon makineleri üreticilerinin, global ticaret hedeflerine daha hızlı ulaşma imkânı oluşturmayı hedefleyen, ‘CNR KONFEK – Konfeksiyon Makineleri Fuarı’ 6 Ağustos’a kadar ziyaretçilerine açık olacak. Katılımcıların bu yılki ihracat ve satış hedeflerine fuar sayesinde ulaşabileceklerini söyleyen Mehmet Çelik, “Fuarımızda ilk günden itibaren Avrupa başta olmak üzere, Balkanlar, Rusya, Türki cumhuriyetler ve Orta Doğu’dan binlerce alım heyetini ağırladık. Gelen ziyaretçilerimiz firmalarımızla başarılı ticari anlaşmalar imzaladı” dedi.
FUARDA BÜTÜN ÜRÜN GRUPLARI TEK ÇATI ALTINDA BULUNUYOR
Fuarın katılımcıya ve ziyaretçiye ayrı ayrı avantajlar sağlayacağını belirten Mehmet Çelik, “Ziyaretçilerimiz fuarımızda konfeksiyon ve hazır giyim imalatında kullanılan dikiş, nakış makineleri, kumaş kesim ve serim makineleri, baskı makineleri, ket sistemleri ve tekstil aksesuarlarına kadar bütün ürün gruplarını tek çatı altında bulabilecek. Katılımcılarımız bu yılki ihracat ve satış hedeflerine fuarımız sayesinde ulaşacak. Fuarımızın, fuar dönemi boyunca makine sektörüne bir milyar dolarlık bir katkı sağlamasını düşünüyoruz. Önümüzdeki süreç içirişinde de bu ikili görüşmelerin devamında da bu rakam oldukça büyüyecek” ifadelerini kullandı.
“50’DEN FAZLA ÜLKE ÜZERİNDEN ALIM HEYETİ AĞIRLADIK”
50’den fazla ülke üzerinden alım heyeti ağırladıklarını söyleyen Çelik, “Almanya, Mısır, İran, Rusya, Kazakistan, Özbekistan, Sırbistan, Bulgaristan gibi çok farklı ülkelerden ziyaretçilerimiz oldu. Fuar sonuna kadar bu sayının ülke bazında artacağını düşünüyorum. Pandemiyle beraber dünyada tedarik zincirinin kırılmasıyla birlikte, Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörümüz çok önemli bir ivme kazandı. Yıllık 25 milyar dolar üzerinde ticari hacme ulaşan sektör büyümeyle beraber yeni yatırımlar ve kapasite artırımına gitti. Bu durumun Türk makine sanayisine oldukça büyük katkıları var. Büyümenin sürdürülebilirliği açısından yeni makineler, yeni yatırımlar ve teknolojik olarak fabrikaların desteklenmesi önem arz etmekte. Bu da dolaylı olarak toplam 60 milyar dolarlık bir hacme ulaştı. Sektör açısından çok önemli bir rakam” şeklinde konuştu.
“BEKLENEN BİR FUARDI VE OLDUKÇA İLGİ GÖRDÜ”
Dünya çapında en önemli 3 markanın Türkiye mümessilleri olduklarını söyleyen Çatma Anonim Şirketinin Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Çatma ise “Fuara katılım oldukça iyi gidiyor. Tekstil imalatçılarımızda yeni teknolojiyi tanımayı bekliyordu, bizde onlar için bu fırsatı yarattık. O açıdan beklentilerimiz ileri seviyede diyebiliriz. Ayrıca sektörde sadece Türkiye’ye değil, global marketlere de bakıyoruz. Türkiye’nin bu konuda, lojistik anlamda büyük bir avantajı var çünkü bizim ihracatımızın yaklaşık yüzde 60’ı Avrupa’ya yapılıyor. Bu da ihracattaki gelirimizin çok önemli bir payını oluşturuyor. Yaklaşık 7-8 aydır tekstil alanında yoğun bir artış ile birlikte kapasitenin üstünde bir talep var ve Türkiye’de ilerlemeye devam ediyor” diye konuştu.
“TÜRKİYE’NİN ŞU AN TEK SORUNU KAPASİTE ARTIŞI”
Çatma, Ukrayna-Rusya savaşının ve pandemi sürecinin Türk hazır giyim ve konfeksiyon sektörüne etkisi ile ilgili ise şöyle konuştu:
“Bütün alıcılar Türkiye’ye yöneldi. Türkiye şu durumda ciddi bir önem kazandı. İhracat, hazır giyim, tekstil, endüstriyel tekstil alanlarında Türkiye bir üs olarak var oluyor. Baktığımız zaman Asya ülkelerinden herkes vazgeçmiş durumda. Türkiye’nin şu an için tek sorunu kapasite artışı. Yine müşterilerimize baktığımız zaman herkesin büyümeye çalıştığını, yeni parkurlar kurmaya çalıştığını görüyoruz. Talepten dolayı yeni fabrikalara ihtiyaç duyuluyor. Türkiye pazarı çok geniş olmasına rağmen ürün tedariki konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Rusya bu konuda üretim yapmıyor. Bu yüzden ürünleri bizden tedarik ediyor. Bu hafta gündeme gelen Çin konusu da var. Aslına bakarsanız Türkiye’ye bunların herhangi bir etkisi olmayacaktır. Aksine Türkiye daha da önem arz edecektir.”