Isparta’da iki çocuğunun gözü önünde eşini öldüren sanık, hakim karşısına çıktı. Sanık, "Herhangi bir kastım yoktu, kazara vuruldu" dedi.
Olay, 2 Ekim 2022 tarihinde Isparta merkeze bağlı Büyükgökçeli köyünde akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evli ve iki çocuk sahibi çift, 13 ve 15 yaşındaki çocuklarıyla birlikte köyde bulunan ağıla çıktı. Kısa süre içerisinde çift arasında henüz bilinmeyen bir nedenle tartışma çıktı. Sezer I. (38) çocuklarının gözü önünde eşi Yadigar I. (40) silahla vurdu. Olayın ardından Sezer I. olay yerinden kaçarak uzaklaşırken, annelerini yerde gören çocuklar durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve jandarma olay yeri inceleme ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından Isparta Şehir Hastanesine kaldırılan Yadigar I., yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Jandarma ekiplerinin geniş çaplı çalışması sonucu Sezer Işık Isparta Eğirdir yolu Okuyanlar mevkiinde yakalanarak gözaltına alındı. Sezer I., ifadesinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklandı.
Sezer I. hakkında, ömür boyu hapis cezası istemiyle açılan davanın ilk duruşması Isparta 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Duruşmada; tutuklu sanık Sezer Işık ve taraf avukatları hazır bulundu.
"Kazara vuruldu"
Mahkeme savunmasına kendisine söz hakkı verilen Sezer I., 15 yıllık evli olduklarını ve zaman zaman aile içerisinde yaşanabilen çok şiddetli olmayan tartışmaların yaşandığını dile getirerek, "Ben dağa traktörle su tankı çıkaracaktım. Eşim ve oğlum Ali I. benden önce motosikletle önden çıktılar. Yol üzerinde eşim ve 8 yıldır hasım olduğum M.M ile karşı karşıya geldiklerini gördüm. Beni görünce hemen hareket ettiler ve çadıra çıktılar. Eşimin yol kenarında çocukla birlikte durup konuştuklarını görmem üzerine başladı tartışmamız. Ağıla geldiğimizde eşime, ’Sen benim küs olduğum adamla ne konuşuyordun?’ diye sordum, ’Bir şey konuşmadık’ dedi. Oğluma sordum, ’Bir şey konuşmadık’ dedi. Eşim ’Sen ne demek istiyorsun?’ deyip üzerime yürüdü. Belimde silah vardı, silahı çıkarmamla birlikte silaha yapıştı. Eşim bu defa ’Beni mi vuracaksın? Sen vuramazsın ver ben vurayım kendimi’ deyip silahı namlusundan tuttu ve tabancadan şarjör düştü. Şarjörü tekrar yerine taktım ve sonra silah bir anda patladı. Eşimin elinin kanadığını gördüm. Elinden yaralandığını düşündüm. Herhangi bir kastım yoktu, kazara vuruldu. Çocuklarım bağırmaya başlayıp üzerime yürüdüler, dayanamadım. Ben kendilerine ambulans çağırmalarını, köye haber vermelerini söyleyip olay yerinden ayrıldım. Benim köyde kimsem yok, eşimin akrabaları kalabalık, bu yüzden bana zarar verebilirler diye gittim. Daha sonra jandarmaya teslim oldum. Eşimin durumunu onlara sorarak öğrendim. Kasten öldürmek istesem bunu çocuklarımın yanında yapmazdım" dedi.
Mahkeme heyeti, tabancanın adli emanetten getirilerek, emniyet tertibatının kolaylıkla açılıp açılmadığının kontrol edilmesini istedi. Getirilen tabancayı başkan önce kendisi inceledi, ardından sanık ve müşteki avukatlarına inceletti. Emniyet tertibatının kolay açılmadığı belirlenerek, tutanağa geçirildi. Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve olayın tanığı 13 ile 15 yaşlarındaki 2 çocuğun sonraki celseye getirilmelerine karar verip duruşmayı 9 Mart tarihine erteledi.