Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, başörtüsü konusunda CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na çağrıda bulunarak, “İlk defa Malatya’da açıklıyorum. Hadi sıkıysa gel bu işi referanduma götürelim. Öylemi parlamentoda bu iş çözülmüyorsa millete götürelim. Kararı millet versin” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya’da yapımı tamamlanan Battalgazi Devlet Hastanesi, Hekimhan Tünelleri, Kuru Kayısı Lisanslı Depo ve Borsası ile belediye yatırımlarının açılış törenine katıldı. Malatya Büyükşehir Belediyesi yanındaki miting alanında gerçekleşen açılışa binlerce vatandaşın yanı sıra Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi, Maliye Bakanı Nurettin Nebati, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile çok sayıda milletvekili ve partili de katıldı.
Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’yi 20 yılda asırlık kalkınma ve reformları ile buluştururken hep bir hayallerinin olduğunu belirterek, “Bu hayal ülkemizi ve milletimizi bir gün dünyada hak ettiği seviyeye çıkarmaktı. Vesayetle kavgamızı, darbe teşebbüslerine direnişimizi, 7 düvele verdiğimiz mücadeleyi hep aynı gaye ile yürüttük. Siyasi istikrarsızlığı yeni yönetim sistemimizle açtık. Güvenlik kaygılarının önünü terörle mücadeleyi sınırlarımız ötesine doğrudan kaynağına indirerek kestik. Eskiden terör neydi? Sorunlarda bir numaraydı. Şimdi kaldı mı” dedi.
Dünya’nın ekonomik, siyasi ve sosyal kaosların içerisinde sarsıldığı bir dönemden geçtiğini belirten Erdoğan, “Biz ise Türkiye’nin 100 yılı projeksiyonunu 2053 vizyonunu konuşuyoruz. Ayın 28’inde inşallah Ankara Kapalı Spor Salonu’nda Türkiye yüz yılını tüm dünya ile paylaşacağız. Sadece konuşmakla kalmıyoruz üretimle, istihdam ile ihracat ile bunu hayata geçiriyoruz. Bunun için 5 başlığımız var. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla ile büyüyen bir Türkiye var. Bir madalyonun diğer yüzünde ise pusuda bekleyen eski Türkiye kalıntısı zihniyetleri görüyoruz” dedi.
CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun başörtüsüne yasal dayanak konusunda girişimini de değerlendiren Erdoğan, şunları söyledi:
“Geçtiğimiz günlerce CHP Genel Başkanı milletimizin kabuk bağlamış başörtüsü tartışmasını yeniden açtı. Bu tartışma vesilesi ile milletimizin sahip olduğu tüm haklar gibi eğitimdeki ve kamudaki başörtüsü özgürlüğünü de halen hazmedemeyenlerin yüzlerindeki sahte maskenin aralandığını gördük. Biz kadınlarımızı asla başı açık veya başörtülü diye ayırmadık. Ama birileri kafasında bu ayrımcılığı hala aşamamış. Bay Kemal senin yanındakiler üniversitelerde ikna odaları kurdular ve bu odalara girerken o yavrularımızın başörtülerini başlarından çekerek aldılar. Benim kendi kızlarım maalesef imam hatip okulu öğrencisi olduğu halde okullarına girme noktasında sıkıntıya girdi. Ben kızlarımdan birini aldım bir müdür olan arkadaşımın imam hatip okuluna gönderdim. İstanbul’dan bir başka şehre. Niye çünkü zulmediyorlardı. O zulümden kurtarmak için. Bay Kemal siz busunuz bu. Sizi biz iyi biliriz. Sizin bu noktada ciğerinizi iyi biliriz. Ama artık bunları yapamıyorsunuz Şuanda devletin tüm kurumlarında başı açık, örtülü böyle bir ayrım var mı? Şimdi devletin kurumlarında başı açığı da kapalısı da var. Tüm bunlarla birlikte okullarda böyle bir sıkıntı var? Baş örtülüsü de açığı da kardeş kardeş üniversitesinde, orta öğretiminde okuyor. Bu barışın kardeşliğin özgürlüğün simgesidir. İşte biz bunu başardık. Bay Kemal senin böyle bir derdin yok bunun için kızlarımızın ve hanım kardeşlerimizin gönüllerinin tamamen rahatlatmak için gel anayasa güvencesi altına alalım. Bakalım gelebilecek mi? Göreceğiz. Biz şimdi hazırlıkları yaptık Anaysa değişikliğini Meclise göndereceğiz. Gelir veya gelmez maksat tüm milletimiz bunu görsün. Bunun yandaşları da tanısın, altılı masa da tanısın. Hayati diğer bir konu olan sapkın akımların dayatmalarına karşı ailelerin korunmasını da ekleyerek bir anayasa değişikliği teklifinin hazırlığına başladık. Bakalım konu meclise gediğinde kim nasıl bir tavır sergileyecek. Meclise sunacağımız teklif yeterli çoğunluk sağlanarak kabul edilirse Türkiye için önemli bir kazanım olacaktır. Aksi yönde bir durum ortaya çıkarsa ülkemizin yeni bir sivil özgürlükçü bir anayasa kavuşturma mücadelemizi seçimden sonra sürdüreceğiz. Hatta şunu da yapabiliriz. İlk defa Malatya’da açıklıyorum. Hadi sıkıysa gel bu işi referanduma götürelim. Öylemi parlamentoda bu iş çözülmüyorsa millete götürelim. Kararı millet versin. Türkiye 100 yılı artık bu tür tartışmaların aşıldığı yeni bir devrin adı olacaktır. Ülkemizi dünya liginin ilk sıralarına çıkaracak milletimizin refahını en üst seviyeye çıkaracak 2053 vizyonumu hayata geçirebilmemizin önünde hiçbir engel bırakmamaya kararlıyız”
Erdoğan Türkiye’yi her alanda ne kadar değiştirseler de bir konu da istedikleri mesafeyi alamadıklarını da belirterek, “Biliyorsunuz demokrasi de iktidar kadar muhalefette önemlidir. Ülkemizdeki muhalefet zihniyet üslubu ile eski Türkiye’de takıldı kaldı. Bugün 2023 arifesindeki Türkiye’ye gelemeyen muhalefetin içinde bulunduğu durumdan samimi olarak üzüntü duyuyoruz. Seçimlerin yaklaştığı bir dönemde baktık bunlar kendi başlarına aday çıkarmayacak, bari biz önlerini açalım dedik. Karşımızdaki en büyük muhalefet partisinin başındaki kişiye 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimleri için hodri meydan dedik. Biz bu zata seçimde karşımıza çık dedik. O ne anlamış, sanki ben ona televizyona çık demişim. Geceleri sosyal medya videosu yayınlaya yayınlaya galiba siyaseti de ekrandaki görüntüden ibaret sanmaya başladı. Biz meselenin aslını biliyoruz. Siyaset iddia işidir, yürek işidir, vizyon işidir. Hepsinden önemlisi cesaret işidir. Darbe gecesi Bay Kemal sen tankların arasında süzülüp Bakırköy’deki güvenli bir evde ekranda gelişmeleri seyreden değil misin? Bu zatın şimdi meydana çıkım mertçe mücadele vermesini beklemek biraz zorlama olacak. Ama maalesef karşımızdaki fotoğraf bize başka bir yolda bırakmıyor. Malatya’dan bu zata tekrar sesleniyorum. Ya aday olup karşımıza çık yada adayın kimse söyle onu bilelim. Adaysan ilan et diyoruz etmiyor, adayını açıkla diyoruz açıklamıyor. Herhalde biri bunu tuttu bırakmıyor olsa gerek ki kendini böyle bir duruma düşürüyor. Daha kendi adaylığını ilan etme veya adayını söyleme iradesinden mahrum olanlar acaba Türkiye’nin hangi meselesine çözüm getirebilir." diye konuştu.
Erdoğan, şöyle devam etti: "Şimdi bunun geçenlerde yaptığı ziyareti biliyorsunuz. Muhalefet temsilcisinden ülkenin ve milletin herhangi bir meselesiyle ilgili üzerinde çalışılmış gerçekçi, dünyanın üzerinde geçtiğini kritik süreçle uyumlu teklif duydunuz mu? Çıkardığımız kanunları anayasa mahkemesine götürme, yaptığımız projelere çamur atma, gerçekleştirdiğimiz hizmetleri engellemeye çalışma haricinde hangi sadra şifa işlerini gördünüz? Göremezsiniz duyamazsınız, çünkü böyle bir dertleri gayretleri de yok. Esasen böyle bir kabiliyetleri de yok. Bunlar oturdukları yerden ahkam kesmeye, yalan yanlış bilgilerle atıp tutmaya iftira ile gündem oluşturmaya çalışıyor. Kendi partilerinin içindeki kısır çekişmelerle uğraşmaktan ülkeye millete, dünyaya bakmaya fırsatları kalmıyor” ifadelerine yer verdi.
Erdoğan muhalefetin salgın dönemindeki tutumunu da eleştirerek, “Dünya salgın krizi ile boğuşurken bunların bize söylediği tek şey ‘niye her yeri kapatmıyorsunuz’ eleştirisinden ibaretti. Her yeri kapatanların halini gördünüz. Rusya-Ukrayna savaşı başladığında yine bunlar bizi açıkta taraf olmamakla suçluyordu. Hesapsız kitapsız taraf olanların halini gördünüz. Bütün dünya bizim bu kir karşısında sergilediğimiz dengeli politikamızı takdir ederken bunların derdi ülkemizin krizin tarafı yapmaktı. Allah göstermesin şayet ülke bunların elinde olsaydı bu kışı nasıl geçirirdik bilmiyorduk. İstanbul Türkiye’nin doğalgazın bir merkezi oluyor, küresel ekonomik krizin ülkemize yansımalarının bir ürünü olan dünyada korkunç hayat pahalılığı. İnşallah yılbaşından itibaren enflasyonu da faizi nasıl düşürüyorsak tek haneli rakamlara da faiz inecek. Faiz zulmünden yatırımcıları vatandaşları kurtaracağız” diye konuştu.
ERDOĞAN, 'MAHALLE BİZİM, GENÇLİK BİZİM PROGRAMI'NDA KONUŞTU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da AK Parti Gençlik Kolları'nın düzenlediği 'Mahalle Bizim, Gençlik Bizim Programı'na katıldı.
Malatya Merkez Kapalı Spor Salon'unda düzenlenen programda Cumhurbaşkanı Erdoğan gençlere hitap etti. Programa katılan gençler, ay-yıldızlı ve AK Parti'nin bayraklarıyla Erdoğan'a tezahüratta bulundu. Burada konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘Mahalle Bizim, Gençlik Bizim’ kampanyasının kapanış toplantısına katılmaktan mutluluk duyduğunu söyledi. Bugüne kadar 81 il ve 900 ilçede yapılan kampanyayla 3 bin 500 Mahalleye ulaştıklarını belirten Erdoğan, “Hakkari'nin Bulak Mahallesi'nden, Edirne'nin Meydan Mahallesi'ne, Antalya'nın Finike Mahallesi'nden Sinop'un İncedayı Mahallesi'ne, Erzurum'un Lalapaşa Mahallesi'nden İzmir'in Erzene Mahallesi'ne kadar ülkemizin dört bir yanında 150 bin gencimiz ‘mahalle bizim gençlik bizimdir’ dedi. Birileri ‘AK Parti'de gençlik yok’ diyor. E gençlik burada. Gençlerimizle bir araya geldiğimizde bizim de gönlümüz gençleşiyor, ruhumuz gençleşiyor” dedi.
2023 yılında yeni dönem vizyonunun başlayacağını ve yeni döneme 'Türkiye yüzyılı' adını verdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye yüz yılının ilhamı da, sahibi de, geleceği de sizlersiniz. Sizler evet bu yüzyılın gençliğisiniz. Siyaseti manipüle ettikleri sosyal medya mecralarındaki kuru gürültülerden aldıkları sufleleri tekrarladıkları sözde tartışma programlarından kendi kendilerine gelin güvey oldukları toplantılardan ibaret sananlar gelsinler Malatya'daki bu muhteşem spor salonuna baksınlar. Biraz önce toplu açılış töreni yaptığımız meydana baksınlar. Gençlerimizle bir araya geldiğimiz şu salona baksınlar. Biz sadece seçimden seçime millete giden bir parti asla olmadık. Bizim için milletimize hizmette geçen her günümüz seçim günüdür. Bizim için ülkemize eser kazandırmakla geçen her günümüz seçim günüdür. Bu anlayışla seçimlere, milletimizle ahit yenileme vesilesi olarak bakıyoruz” diye konuştu.
'ORDUYA BU YAKIŞTIRMALARIN BEDELİ ÖDENECEKTİR'
Milletin kendisi için tuğla üstüne tuğla koymayana yetki vermeyeceğini ve birilerinin kendisini aldattığını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Milletimiz ülkenin gelişmesi, kalkınması, büyümesi için ter dökmemişe eyvallah etmez. Birileri kendini aldatıyor. Aç tavuk kendini buğday ambarında sanırmış. Milletimiz FETÖ'cülerle benzin istasyonlarında hamburger yemek için on bin kilometre yol gidenlere yüz vermez. Milletimiz darbecilerle anlaşıp tankların arasından sıvışan korkaklara emaneti teslim etmez. Milletimiz terör örgütlerini kazıyıp atarak huzurunu güvence altına almamış olana yol açmaz. Hele hele terör örgütleriyle kol kola yürüyene, onların diliyle konuşana, onların değirmenine su taşıyana bırakın destek olmayı, gerekirse dünyayı başına yıkar. Gençler; benim orduma, benim ordumun askerine hakaret eden, saygısızlık eden, bu malum ana muhalefetin ve diğerlerinin hiçbirine bu ülkede Allah'ın izniyle ilk seçimlerde dersini en güzel şekilde verecektir. Ordumuza bu yakıştırmaların bedeli ödenecektir. Yargıda bu işin hesabını verecekler. Üzerlerine üzerlerine gidiyoruz, gideceğiz. Ve bunları böyle meydanı boş bırakmak suretiyle bu meydanda istediğiniz gibi dolaşın diyemeyiz. Bir asır önce bizleri bu topraklardan kazıyıp atmak isteyenlere karşı verdiğimiz milli mücadeleyi dişimizle, tırnağımızla kazandık.”
'GENÇLER BİZ SİZE SEVDALIYIZ, BU MİLLETE SEVDALIYIZ'
Türkiye’ye son 20 yılda kazandırılan her eserin ve hizmetin gerisinde büyük azim, kararlılık ve çaba olduğunu anlatan Erdoğan, “Eski Türkiye güzellemesi yapanların tek derdi o dönemlerin kaosundan kargaşasından, yokluğundan, yoksulluğundan istifade ediyor olmalarıdır. Demokrasisi yaralı, hak ve özgürlük alanları sınırlı, ekonomisi zayıf, refah düzeyi geri, itibarı düşük bir Türkiye isteyen bu ülkenin de bu milletin de sevdalısı olamaz. Gençler, biz size sevdalıyız, bu millete sevdalıyız. Akıl ve izan sahibi herkes 20 yıl 30 yıl öncesinin Türkiye'siyle bugünkü Türkiye arasındaki asırlık farkı görür, kabul eder. Gençler bunun için diyoruz ki dününü bilmeyen bugününü anlayamaz, geleceğini de göremez. Türkiye'yi bugünlere getirirken gerçekleştirdiğimiz her devrimle dışarıda ve içeride yıllardır tıkır tıkır işletilen pek çok oyunu bozduğumuz için başımıza bunca işler geldi. Vesayetle kavga edip de milletin desteğiyle bunu kazanan tek siyasi kadro biziz biz. Birileri kahvesini yudumlarken darbeye maruz kalıp da gece sabaha dönmeden milletimizle birlikte on binler Atatürk Havalimanı'nda bunları akamete uğrattık. Ve Liderine sahip çıkan bir gençlik vardı orada. Ayrılmadılar, dik durdular. Her çeşidinden terör örgütünün amansız saldırısına uğrayıp da milletimizle birlikte hepsini de sınırlarımızın dışına püskürten tek yönetim biziz. Ekonomik tetikçilerin önümüze kurduğu sayısız tuzağı milletimizle birlikte söküp atan tek ekip biziz. Türkiye'yi içine sıkıştırılmaya çalışıldığı cendereden milletimizle birlikte kurtarıp dünyanın en iddialı ülkeleri arasına çıkartan biziz. Kendisi prangaya vurulmaya çalışılan bir ülkeyi dünyadaki mazlumların ve mağdurların umudu haline getiren yine biziz. Ülkemizin son 20 yılı sadece asırlık eser ve hizmetlerin inşasıyla değil aynı zamanda bin yıllık istiklal ve istikbal mücadelesinin yükseğe taşınmasıyla da tarihe geçecek bir dönemdir” şeklinde konuştu.
AK Parti'nin güçlenmesi, büyümesinin milletin güven, huzur, refah içinde geleceğe yürümesi anlamına geldiğini dile getiren Erdoğan, AK Parti'nin kaderiyle milletin kaderinin bütünleştiğini vurgulayarak herkesi seçimler için çalışmaya davet etti.
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI VE SEKTÖR TEMSİLCİLERİ İLE BULUŞTU
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Malatya'da bir otelde 'Sivil Toplum Kuruluşları Sektör Temsilcileri' ile akşam yemeğinde buluştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, STK ve sektör temsilcilerine yönelik konuşmasında ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın’ ilkesiyle hareket ettiklerini söyledi. Siyaset anlayışlarında hizmette ayrımcılığa yer olmadığına dikkat çeken Erdoğan, “Kimseyi inancından, tercihinden, siyasi görüşünden dolayı dışlama yoktur. Kökeni, meşrebi, mezhebi ne olursa olsun 85 milyonun her bir ferdi bizim özbeöz kardeşimizdir. Devletimizin nazarında, insanımızın tamamı eşit derecede hizmete ve hürmete layıktır. Her birey birinci sınıf vatandaşımızdır. Ne 40 yıllık siyasi hayatımızda ne de 20 yılı bulan iktidar dönemlerimizde aksi yönde bir ayrımcılık izine rastlayamazsınız. Bize oy versin veya vermesin 85 milyonun tamamını sosyal veya siyasi rengine bakmadan kucaklamanın gayreti içerisinde olduk” dedi.
Türkiye’yi her alanda çağ atlattıklarını anlatan Erdoğan, “Sadece ekonomide, savunmada, terörle mücadelede, diplomaside değil, hak ve özgürlükler alanında da ülkemize çağ atlattık. İlk günden beri Türk demokrasisini ayıplarından kurtarmanın mücadelesini veriyoruz. Elini vicdanına koyan herkes Türkiye'nin 20 yılda kat ettiği mesafeyi çok iyi görüyor, takdir ediyor. Bizden önce Türkiye yoklukların, krizlerin ve belirsizliklerin kol gezdiği bir yerdi. Bu ülkede yıllarca Kürt'üyle, Alevi'siyle, dini azınlığıyla, mütedeyyiniyle toplumun farklı kesimleri sosyal ve siyasi hayattan dışlanmışlardır. Başörtülü kızlarımızın en temel hakkı olan eğitim hakları, saçma sapan gerekçelerle ellerinden alınmıştı. İmam Hatip okullarımıza ve meslek liselerimize yönelik adaletsizlik katsayı denilen ucubeyle adeta sistemleştirilmişti. Kürt kardeşlerimiz bir tarafta bölücü terör örgütünün diğer tarafta faşist zihniyetin olduğu bir cenderede sıkışıp kalmışlardı. Alevi Bektaşi vatandaşlarımız kendi kimliklerini özgürce ifade etmekte dahi zorlanıyorlardır. Yeşil sermaye yaftası bulunan Anadolu'nun bağrından çıkan girişimcilerimiz hunharca dışlanıyordu. Eğitimden sosyal hayata, bürokrasiden sivil topluma kadar pek çok alanda insanımızı tek tipleştirmeye, belli kalıplara girmeye zorlayan bir anlayış hakimdi. Göreve geldiğimizde ekonomisi çökmüş, üretimi durmuş, diplomasisi zayıf, hak ve özgürlükler noktasında adeta yerlerde sürünen bir Türkiye tablosuyla karşılaştık. Önce Rabbimizin yardımı, sonra milletimizin desteği ve elbette sizlerin de gayretiyle daha evvel hayal dahi edilemeyen nice reformu, nice hak ve özgürlükler hamlesini tek tek hayata geçirdik” şeklinde konuştu.
Vatandaşına tepeden bakan değil, hizmetkar olan bir anlayışı benimsediklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Tüm bunları da elitlerin faşist, baskıcı, yasakçı tavrına rağmen başardık. Anayasa Mahkemesi'nin kapısında nöbet tutanlara rağmen başörtüsü meselesini çözüme kavuşturduk. Projelerimizi iptal ettirmek için Danıştay'ın önünden ayrılmayanlara rağmen ülkemize sayısız eser ve hizmet kazandırdık. Faiz lobilerinin sözcülüğünü yapan mandacı ekonomistlere rağmen Türkiye'yi her yıl ortalama yüzde 5,5 oranında büyüttük. Dikkat ederseniz şu anda faiz lobileri çökmeye başladı. Ve artık faizde tek haneli rakama doğru iniyoruz. Özel sektör bankaları da faizlerini düşürmeye başladılar. Terörle mücadeleden, savunma sanayine, dış ticaretten sosyal yardımlara kadar her alanda ülkemize eşsiz başarılar, zaferler, rekorlar kazandırdık. 20 yıldır kararlılıkla sürdürdüğümüz reform irademiz sayesinde Türkiye Cumhuriyet tarihinin en büyük demokratik dönüşümünü ekonomik atılımını bizimle yaşadı. İnşallah bundan sonra çok daha büyük atılımları yine sizlerle birlikte hayata geçireceğiz. Dünya ve onunla birlikte Türkiye değiştikçe elbette milletimizin talep ve beklentileri de farklı hale gelmektedir. Hükümet olarak reform irademizi güçlü bir şekilde sürdürüyoruz. Şu iki hususun altını çizerek özellikle ifade etmek isterim. Türkiye'de vatandaşa hizmet noktasında bakanlıkları ve belediyeleriyle kimse bizim elimize su dökemez. Milletimizin talep ettiği yeni reformları hayata geçirme hususunda da amacınız siyasi şov yapmak değil de yasakların Türkiye'sini gerçek manada tarihe gömmekse, bunun yolu bellidir. İçeriği mayınlarla, tuzaklarla, sinsiliklerle dolu yasa teklifleriyle milletin ve milletvekillerinin vaktini çalmayın. Olmadık bahane ve şartlar öne sürerek ipe un sermekten vazgeçin. Şayet gerçekten dürüstseniz kanun teklifleriyle oyalanmak yerine bu işi anayasa değişikliğiyle kalıcı bir çözüme kavuşturalım."
'GÜÇLÜ BİR AİLEDE, LGBT DİYE BİRŞEY OLABİLİR Mİ? OLAMAZ'
"Başörtüsü özgürlüğünü, anayasal güvenceye alırken aynı zamanda toplumun temel direği olan aile kurumunu daha da güçlendirelim" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Güçlü aile güçlü millet demektir. Eğer aile zayıfsa millet, o da zayıftır. İşte şu anda Türkiye genelinde görüyorsunuz. LGBT diyorlar. Güçlü bir ailede LGBT diye bir şey olabilir mi? Olamaz. Bunu kimlerle nasıl iş tuttuğunu zaten biliyorsunuz. Hangi siyasi partiler bunlarla iş tutuyor? Bunları da biliyorsunuz. Ama AK Parti'nin böyle bir derdi yok. Biz de güçlü aile lazım. Milli iradenin temsilcileri sıfatıyla milletimizi sapkın ve sapık akımların saldırılarından beraberce koruyalım. Böylece farklı siyasi partiler olarak 2023 seçimleri öncesinde tarihi bir uzlaşmaya hep beraber imza atalım. Evet; biz daha önceki tüm çağrılarımız gibi bunda da samimiyiz. Tüm milletvekillerimizle sözümüzün sonuna kadar arkasındayız. Aynı dürüst tavrı muhalefet partilerinin de göstermesini bekliyoruz. Bölgemizde gerilimlerin tırmandığı toplumsal fay hatlarının hareketlendiği hassas bir dönemde milli meselelerde siyaset kurumunun bu tarz geniş tabanlı mutabakatlara ihtiyacı olduğunu görüyoruz. Önceki gün meclisimize sunduğumuz Alevi Bektaşi kardeşlerimizin talepleriyle ilgili kanun teklifimizi de milli birlik ve kardeşlik hamlelerimizin en son örneği olarak görüyoruz. Teklifte yer alan reformların birkaç marjinal haricinde vatandaşlarımız tarafından hüsnü kabulle karşılanması bizim için çok kıymetlidir. Türkiye artık en sancılı konuları bile büyük bir olgunluk içinde konuşacak, tartışacak, hukuki zeminde çözebilecek bir iklime kavuşmuştur. İnşallah önümüzdeki dönemde Türkiye'de birlik, beraberlik ve kardeşlik zeminini daha da güçlendirecek yeni adımlar atmayı sürdüreceğiz. Tevhidi bir, kitabı bir, kıblesi bir, peygamberi bir, ezanı bir olan milletimizin bölünmesine kutuplaştırılmasına kimlik ve köken üzerinden birbirine düşürülmesine kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. Aynı şekilde ülkemizi hem küresel ekonomik krizin etkilerinden koruyacak hem de hedeflerine süratle ilerlemesini sağlayacak ekonomi programımızı da beraberce başarıya ulaştıracağız. Daha düne kadar uyguladığımız program için bize demediğini bırakmayanların, hatta kendi akıllarınca dalga geçenlerin bugün aynı noktaya gelmeye başlamalarını biz tebessümle takip ediyoruz. Türkiye yüzyılını inşa ederken hem 20 yıllık demokrasi ve kalkınma kazanımlarımıza sahip çıkacak hem de ülkemizi dünyanın birinci liginin ilk sıralarına çıkarma hedefimizden taviz vermeyeceğiz. Bugüne kadarki her mücadelemiz gibi bunu da birlikte başaracağız” dedi.