Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Donanma Komutanlığı’nda düzenlenen Selmanreis Denizaltısı’na ilk kaynağın yapılması, Hızırreis Denizaltısı‘nın havuza çekme töreninde tüm dünyaya önemli mesajlar verdi. ’Bizler, eskilerin tabiri ile feleğin çemberinden geçmiş bir milletiz’ ifadesini kullanan Recep Tayyip Erdoğan, "Tarihimizin hiçbir döneminde, emeksiz, zahmetsiz, bedel ödemeden bir imkana sahip olmadık. Üzerinde yaşadığımız vatan toprakları dahil, her kazanımımız için çok zorlu mücadeleler yürüttük. Malazgirt’ten başlayıp, Çanakkale’ye ve milli mücadeleye kadar, tarihin her döneminde istiklalimize ve istikbalimize yönelik tüm saldırıları, canımız, kanımız ile zafere ulaştırdık. Son 40 yıldır bölücü teröre karşı sürdürdüğümüz bu mücadelede, binlerce vatan evladını, ömürlerinin baharında toprağa verdik. Dost bildiğimiz ülkelerin ihanetlerine, özellikle müttefik ilişkilerinin olduğu devletlerin ayak oyunlarına rağmen bunu başardık" dedi.
“Ülkemizdeki hava savunma sistemleri sökülüp götürüldü”
Kıbrıs Barış Harekatı sebebiyle, ülkemize uygulanan haksız, hukuksuz yaptırımları asla unutmadıklarını ifade eden Erdoğan, "İnsanımızın canına, malına, hürriyetine kast eden teröristlere yönelik meşru sınır ötesi harekâtları sebebiyle hedefe konulduk. DEAŞ ile sahada göğüs göğüse mücadele ettiğimiz dönemlerde bile akla hayale girmeyecek ithamların, iftiraların muhatabı olduk. DEAŞ’ın sınır illerimizi hedef alan roket saldırıları ve terör eylemleri ile boğuştuğumuz günlerde, adeta yangından mal kaçırırcasına, ülkemizdeki hava savunma sistemleri sökülüp götürüldü. Bize parayla verilmeyen silahlar, DEAŞ ile mücadele kılıfı altında, eli kanlı terör örgütlerine, bedelsiz olarak, 10 binlerce tır ile aktarıldı. Terörizm ve düzensiz göç ile mücadelenin en ön safında yer alan Türkiye güney sınırı boyunca, bir terör koridoru marifetiyle kuşatılmak istedi” diye konuştu.
“Vatandaşlarımıza vize konusunda olmadık engeller çıkaran bu devletler, demokrasi ve halk düşmanlarını, sorgusuz, sualsiz bağırlarına bastı”
15 Temmuz gecesine değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Demokrasimize kast eden, 251 evladımızı şehit eden FETÖ’cü alçaklar, komşularımızdan başlayarak, bir çok Avrupa ülkesi tarafından korundu, kollandı, himaye edildi. Vatandaşlarımıza vize konusunda olmadık engeller çıkaran bu devletler, demokrasi ve halk düşmanlarını, sorgusuz, sualsiz bağırlarına bastı. Suriye’de binlerce masumu katleden terör elebaşıları kırmızı halılar serilerek karşılandı. Batılı liderler tarafından başkanlık saraylarında ağırlandı. Bizle görüşmelerinde sürekli adaletten, demokratik değerlerden dem vuranlar, eli kanlı katilleri baş tacı etmekten utanmadılar” şeklinde konuştu.
“Temel güvenlik hassasiyetlerinin gözetilmediği bir genişleme politikasının ne bize ne de NATO’ya hiçbir hayrının dokunmayacağına inanıyoruz”
Ukrayna’daki başarıları sebebiyle, SİHA adına şarkılar yazıldığını ifade eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Karabağ savaşında masumları katleden, ölüm makinaları olarak yaftalandı. Bugün Türkiye’nin NATO’nun güvenliğine yaptığı katkılardan övgüyle bahsedenler, daha düne kadar Libya’da ve Suriye’de attığımız adımlar dolayısı ile ülkemizi acımasızca eleştiriyorlardı. Yakın tarihimizden başlayarak, geriye doğru fikri takip yaptığımızda karşımıza çıkan manzara şudur; Türkiye ne savunma ihtiyaçlılarının giderilmesinde, ne meşru sınır ötesi harekatlarında, ne de 40 yıllık terörle mücadelesinde müttefiklerinden beklediği desteği görmemiştir. Destek ve katkı bir yana ülkemiz çoğu zaman gizli açık yaptırımlara, ambargolara, tehdit, baskı şantajlara maruz bırakılmıştır. Çifte standart, bu süreçte çok iyi bildiğimiz sık sık tecrübe ettiğimiz, iliklerimize kadar yaşadığımız muhataplarımızın da, her fırsatta yüzüne vurduğumuz bir vaka olmuştur. Bölgemizde meydana gelen kritik hadiselere rağmen, özellikle güvenlik ve savunma konularında aynı tutumun ısrarla sürdürüldüğünü görüyoruz. NATO’da ve üyesi olduğumuz diğer uluslararası kuruluşlarda oynadığımız hayati rol apaçık ortada iken, kimi müttefiklerimiz ile hala yaptırımların kaldırılmasını konuşuyor, özellikle İsveç’in şu anda bize karşı yaptırım uygulamasını hiçbir şekilde bir kenara koyamayız. Bunların makul bir izahı yoktur. İttifak dayanışmasının en üst düzeyde tutulmasının gerek dönemde, ipe un serme politikasından vazgeçilmeli, terörle mücadelede destek ve yaptırımlar başta olmak üzere Türkiye’nin haklı beklentileri karşılanmalıdır. NATO için için bedel ödeyen özellikli bir ülke olarak, milli güvenliğimize dair hususlarda ucu açık, diplomatik ifadelerden ziyade somut adımlar görmek istiyoruz. Temel güvenlik hassasiyetlerinin gözetilmediği bir genişleme politikasının ne bize ne de NATO’ya hiçbir hayrının dokunmayacağına inanıyoruz” dedi.