Bu yıl 9’uncusu düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası’na Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof.Dr. İsmail Demir ve Baykar Savunma Genel Müdürü Haluk Bayraktar da katıldı.
Prof. Dr. Demir, insana olan yatırımın önemine dikkat çekerek, "Sanayimizde bir şeyi taklit etmek benzerini yapmak alışkanlığı vardı. Bu çok şükür değişiyor. Eğer bir şeyin aynısını yapıyorsak adımdır ama bizi birkaç adım geride yürütür. İleri gitmenin tek yolu daha iyisini yapmanın tek yolu daha iyisini düşünmek, daha başka yöntemler denemek, daha başka metotlarla işe ulaşmaktır" dedi. Haluk Bayraktar ise, "Kızılelma, Türkiye’yi bir üst lige taşıyacak; ses hızına yakın ve üstüne çıkabilecek varyantlarda olan çok kritik seviyede önemli, stratejik bir proje" diye konuştu.
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Ticaret Bakanlığı'nın katkılarıyla düzenlenen Türkiye İnovasyon Haftası, Haliç Kongre Merkezi'nde bugün başladı. ‘İnovasyonun Yeni Yüzyılı’ temasıyla bu yıl 9’uncu kez düzenlenen ve inovasyona yön veren paydaşları bir araya getiren etkinlik, panellerle devam etti. Etkinlikte, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir ve Baykar Savunma Genel Müdürü Haluk Bayraktar da yer aldı. Bayraktar katılımcılara Baykar’ın hikayesini, T3 Vakfı’nın faaliyetlerini ve milli teknoloji hamlesinden bahsetti. Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir de, savunma sanayiinde insana güvenmenin önemine dikkat çekti.
"BİR ŞEY İNSAN YAPISIYSA BİZ DAHA İYİSİNİ YAPARIZ"
Etkinlikte konuşan Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, "Biz bütün ortamlarda bir şey insan yapısıysa biz daha iyisini yaparız diyoruz. Türkiye Savunma Sanayi gelişimini gördük. Daha iyisi yapıldı mı, yapıldı. Savunma sanayi bir örnek teşkil ediyor. Eğer ülke olarak teknolojide, ekosistemde, çoğu alanlarda iyi değilsek, savunma sanayi tek başına yapmamız mümkün değil, bir dizi sistem var. Bunların yönetim, kumanda, elektronik sistemleri bunları oluşturan sektörümüz yoksa bir yere varamazsınız. Dışarı bağımlı kalırsınız. Bu süreçte yürürken, insan faktörü en önemlisi. İnovasyonu yapacak olan insan. İnsana güvenir, yol verir, yapabilir dersek bu anlamda göreceğiz ki kritik kitleler oluşacak ve buradan ne cevherler çıkacak" dedi.
"SANAYİMİZDE BİR ŞEYİ TAKLİT ETME ALIŞKANLIĞI VARDI; BU DEĞİŞİYOR"
Prof. Demir, "Sanayimizde bir şeyi taklit etmek benzerini yapmak alışkanlığı vardı. Bu çok şükür değişiyor. Eğer bir şeyin aynısını yapıyorsak adımdır ama bizi birkaç adım geride yürütür. İleri gitmenin tek yolu daha iyisini yapmanın tek yolu daha iyisini düşünmek, daha başka yöntemler denemek, daha başka metotlarla işe ulaşmaktır. SİHA gemisi kavramı hiçbir yerde konuşulmuş, gündeme gelmiş bir mesele değildi. Bugün bir SİHA gemisinden konuşuyoruz ve belki daha ilerisinden konuşacağız. Bu yolculuk devam edecek. Bu yolculuk insanımıza güvenmekle, gençlerimize güvenmekle, denemekle, yapmakla devam edecek" ifadelerini kullandı.
"KATMA DEĞERİMİZİ ARTIRMAK İSTİYORSAK BUNUN TEK YOLU BİLİME GÜVENMEK"
Prof. Dr. Demir, "Biz ihracatta kilo başı katma değerimizi artırmak istiyorsak, eğer ülkemiz teknolojide, bilimde, ürünlerde, önder olmak istiyorsa bunun tek yolu bilime güvenmek, çok çalışmak, katma değer sağlayacak yöntem ve metotlarla işin üstüne gitmek. Büyük hayaller kurarız. Kızılelma büyük bir hayaldir. Hayale ulaşmak için durduğumuz yerde oturmayız, sürekli çalışırız. Hem kendi milletimizin umudunu hem de mazlum, mağdur, bir dizi ülkenin umudunu taşıyan, geleceğe götüren bir misyonu yüklenmiş olduğumuzun farkında olarak kolları sıvayalım" dedi.
BAYRAKTAR: BAŞARI ÖRNEKLERİ BU KONUDA GÖSTERİLEN İRADENİN ETKİSİYLE OLUYOR
Baykar Savunma Genel Müdürü Haluk Bayraktar, "Son 20 yılda savunma sanayii yükselen bir yıldız sektör oldu. 90’lı yıllarda bu ülke bugün harcadığından gayri safi milli hasılası üzerinden yüzde olarak baktığınızda oransal olarak o zamanlar yüzde 4’ünü ayırıyordu, şimdi yüzde 2’si, 2 buçuğunu ayırıyor. Yüzde 4’ünü ayırırken hiçbir vatandaşımızın bilgisi dahilinde değildi, böylesine güzel milli açılımlar yoktu. Onun çok daha az bedelini aktararak bugün onlarca sayısız teknoloji, ülkemizin güçlü ve bağımsız geleceğine taşıyacak adımlara imza atılmış oldu. Burada mihenk taşları var. Bir tanesi, 2004 yılında, bu ülkede binlerce tank, onlarca insansız hava aracı, gemisi yurt dışından alım projelerinin gündeme geldiği bir savunma sanayi icra kurulunda, o dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde o icra kurulunda bu projelerin iptal edilerek tamamen milli ve özgün üretim modelinin benimsenmesi kararı. Basit gibi gözüken, bir toplantıda ele alınan karar. Ondan 20 yıl sonrasında bu ülkede her açıdan etkileyecek çok önemli sonuçlara sebebiyet veren bir karar. Bugün başarı örnekleri varsa bundan 15-20 yıl önce bu alanda alınan stratejik kararlar ve bu konuda gösterilen iradenin etkisiyle bunlar oluyor" dedi. Bayraktar, Bayraktar Akıncı’nın da bugün sınır içi ve sınır ötesinde operasyonlarda hizmet ettiğini aktardı.
"KIZILELMA TÜRKİYE’Yİ BİR ÜST LİGE TAŞIYACAK PROJE"
Bayraktar, "Bizi bağımsız ve güçlü şekilde yol almamızı sağlayacak olan böyle teknolojilerdir. İsmi de kendi gibi manidar. Tarihimizde olduğu gibi hiçbir zaman ulaşılamayacak bir hedef olarak tanımladığımız Kızılelma olarak verilmiş durumda. Kızılelma, Türkiye’yi bir üst lige taşıyacak; ses hızına yakın ve üstüne çıkabilecek varyantlarda olan çok kritik seviyede önemli, stratejik bir proje" dedi.
"TB2’LERİ UKRAYNA’YA HİBE ETTİK "
Bayraktar TB2’lerin de çok önemli başarılara imza attığına dikkat çeken Bayraktar, "Artık tüm dünya bunu konuşuyor. Bugün Libya bağımsız, tek başına bir ülkeyse Türkiye’nin ortaya koyduğu irade ve Bayraktar TB2’lerin de teknolojik olarak verdiği katkıyla tek parça bir ülke halinde. Bugün Karabağ tekrar özgürlüğüne kavuştuysa, Azerbaycan’a yardım edemediğimiz bir Türkiye’den bugün geliştirdiğimiz teknolojiyle onlara destek vererek Karabağ’ın özgürleşmesine katkı sunan bir Türkiye’ye ulaştık. Rusya’nın zulmü altında direnen Ukrayna’da yine onların özgürlük ve bağımsızlık mücadelesine destek veren bir Bayraktar TB2. Baykar olarak Bayraktar TB2’leri Ukrayna’ya hibe ettik" ifadelerini kullandı.