DeFacto, globalleşme atağında dünyanın önde gelen finans kuruluşlarından biri olan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile güçlerini birleştirdi.
EBRD, 1,1 milyar TL’lik yatırımla şirketin azınlık hisselerini aldı. Markanın, yurt dışı cirosunu önümüzdeki 5 yılda yüzde 70’e çıkarması hedefleniyor. Yatırımı değerlendiren DeFacto CEO’su İhsan Ateş, “Bu yatırım DeFacto’ya ve büyüme potansiyelimize duyulan güvenin en somut göstergelerinden biridir. Bu ortaklığın gücüyle büyük mesafe kat ettiğimiz yurt dışı büyümemizin ivmesini daha da hızlandıracak, 2027 yılında 180 ülkede olacağız” dedi.
5 kıtada 93 ülkede faaliyet gösteren global moda markası DeFacto’nun 1,1 milyar TL’lik yatırımla azınlık hisselerini alan ve Avrupa Birliği, Avrupa Yatırım Bankası ve 64 ülkenin ortaklığı ile kurulan Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), şirketin globalleşme atağında sürdürülebilir kalkınma vizyonuyla markaya değer katacak. Yatırıma ilişkin imza töreni markanın Levent’teki merkez binasında DeFacto CEO’su İhsan Ateş, DeFacto CFO'su Emre Adilce, EBRD Türkiye Genel Müdürü Arvid Tuerkner, EBRD Türkiye Başkan Vekili Hande Işlak’ın katılımıyla gerçekleşti.
EBRD ile yaptıkları ortaklığın sadece DeFacto için değil perakende sektörü için de oldukça önemli bir adım olduğunu vurgulayan DeFacto CEO’su İhsan Ateş, “Orta ve Doğu Avrupa, Orta Asya ve Güney ve Doğu Akdeniz’de faaliyet gösteren EBRD, sağlam finansal yapısı ve sürdürülebilirliği odağına yerleştiren kurumlarla iş ortaklığı yapıyor. Bu ortaklık DeFacto’nun uzun yıllardır globalleşme yolunda gösterdiği başarının en somut göstergelerinden biridir” diye konuştu.
“YURT DIŞI PAZARLARDAN ELDE ETTİĞİMİZ CİROYU YÜZDE 70’E ÇIKARACAĞIZ”
Aldıkları güçle yurt dışı büyümesinin ivmesini daha da hızlandıracaklarını ifade eden Ateş, bu başarıda bugüne kadar katkı sağlayan tüm DeFacto çalışanları ve iş ortaklarına teşekkür etti. 2022 yılında bir önceki yıla göre iki kattan fazla büyüdüklerini, yatırımlara hız kesmeden devam ettiklerini belirten İhsan Ateş, “Hem ülkemizde hem de yurt dışında satış gelirlerimizi katladık. Yeni ülkelere giriş yapıp, mağaza sayımızı sürekli artırdık. Global ölçekteki bu başarımız Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’yla (EBRD) yollarımızı kesiştirdi ve buradan gelecek kaynakla farklı pazarlara yatırım yaparak yurt dışı pazarlardan elde ettiğimiz ciroyu yüzde 70’e çıkaracağız. Avrupa’da elde ettiğimiz başarıyı daha da artırıp büyümemizi sürdüreceğiz” açıklamasını yaptı.
“CUMHURİYETİMİZİN 100’ÜNCÜ YILINDA 100 ÜLKEYE DEFACTO MARKASINI TAŞIYACAĞIZ”
2022 yılında 11 yeni ülkeye girdiklerini söyleyen Ateş, “Türkmenistan, Kamerun ve Kongo’da ilk mağazamızı açtık. Pazar yerleri iş birliklerimizle Endonezya, Şili, Hindistan, İrlanda, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Litvanya ve Güney Afrika ülkelerinde satışa başladık. 2023 yılında Dubai, Suudi Arabistan, Libya, Cezayir, Angola, Ruanda ve Mauritius Adası’na mağaza açacağız. Güney Amerika’da tüm kıtada önemli iş birlikteliklerine imza attık. Meksika ile başlayan yolculuğumuzu, Arjantin, Brezilya ve Şili’ye taşıdık. 2023’ün ortasına kadar Güney Amerika kıtasında olgunluk seviyemizi artıracağız ve Kolombiya, Peru bu yıl yeni odak ülkelerimiz olacak. Yepyeni bir kıtaya 2023 yılının ilk çeyreğinde gireceğiz. Avustralya operasyonumuza kıtanın en önemli online satış kanalları ile başlıyoruz. Kurulduğumuz ilk günden bu yana, ülkemizin gururu olan global bir marka yaratma gayesiyle çalıştık. Bu vizyonla, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında 100 ülkeye DeFacto markasını taşıyacağız ve 100 yeni mağaza açacağız” ifadelerini kullandı.
BM SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA HEDEFLERİ DOĞRULTUSUNDA İLERLİYORUZ
Markanın finansalları, operasyonel gücü ve çevik organizasyonel yapısıyla her dönem yatırımcıların dikkatini çektiğini belirten Ateş, “Yatırımcı konusunda her zaman titiz davrandık. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın sürdürülebilirlik, kapsayıcılık ve çeşitlilik iş modeline gösterdiği hassasiyet, DeFacto’nun da DNA’sını oluşturan en önemli parçalar. Kuruluş felsefesi ve değerleri; ekosisteme saygılı üretim, dünyayı ve doğal kaynakları koruma, insana değer katma ve toplumsal meseleler karşısında duyarlı ve şeffaf bir duruşa dayalı. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ni baz alan bir sürdürülebilirlik anlayışına sahibiz. Global Compact’ı sektörümüzde ilk olarak imzalayan iki markadan biri konumundayız. Better Cotton Initiative’e üyeyiz. Çalışanlarımızın yaklaşık yüzde 60’ı kadınlardan oluşuyor ve 2015‘ten bu yana ‘Mutlu Kadın Hareketi’ ile de toplumsal cinsiyet eşitliğine yatırım yapıyoruz. Yine bu kapsamda BM Kadını Güçlendirme İlkeleri’nin (WEPs) imzacısıyız. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin sağlanmasına katkıda bulunan, kadın istihdamını artırmaya ve kadınların hayallerinin gerçekleşmesinde etkin rol oynayan ‘Kumaştan Hayaller’ projemizle, BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri doğrultusunda sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Global bir marka olarak dünyanın dört bir yanındaki müşterilerimize dokunurken, tüm iş süreçlerimizde gezegenin geleceğini düşünerek hassasiyetle yaklaşıyoruz. Benimsediğimiz değerlerle gündemimizin en önemli diğer maddesi ise çevreye duyarlı ve sürdürülebilir üretim yapmak. Üretim ve üretim süreçlerine yönelik AR-GE çalışmalarımızı da 2050 yılında ‘iklim pozitif’ marka olacak şekilde planladık. 2030’a kadar koleksiyonlarımızın yüzde 90’ının sürdürülebilir olmasını sağlayacak inovasyonlar geliştiriyoruz. Hem yapacağımız yatırımlar hem de kapsayıcılık, çeşitlilik ve sürdürülebilirlik temelli iş yapış modelimizle dünyada adından söz ettiren bir marka olacağız” dedi.
IŞLAK: BU YATIRIMA DESTEK VERMEKTEN MUTLULUK DUYUYORUZ
EBRD Türkiye Başkan Vekili Hande Işlak konuyla ilgili olarak “EBRD, Türkiye’deki sermaye piyasalarının daha dayanıklı ve küresel hale gelmesi, çeşitliliğin artırılması için gerçekleşecek çabaları desteklemeye devam ediyor. DeFacto ile ortaklığımızın bu konuda önemli bir adım olacağına inanıyorum. DeFacto hem sektör hem de ülke için ilham verici bir örnek olma potansiyeli taşıyor ve EBRD olarak, bu yolculukta şirketin hem eşitlik hem kapsayıcılık politikalarını güçlendirecek bu yatırıma destek vermekten mutluluk duyuyoruz. Bugüne kadar Türkiye’de 17 milyar Euro’ya yakın yatırım yaptı. Türkiye bizim için çok önemli bir operasyon ülkesi böyle olmaya da devam edecek. Türkiye’de çok büyük bir potansiyel görüyoruz. Ancak piyasa koşullarındaki zorlukların farkındayız. Bu zorluklara karşı özel sektörü daha da dayanıklı hale getirmek için yatırım yapmaya yeşil ve kapsayıcı projelere öncelik vermeye, Türkiye ekonomisine bu yönde destek sağlamaya devam edeceğiz” diye konuştu.