İklim değişikliğiyle birlikte doğal afetlerin sayısı her geçen gün artarken, dünya genelinde yaşanan felaketler insanların yaşam alanlarına zarar veriyor.
Geleneksel evlerin bu felaketlerde hasar alma olasılığının daha yüksek olduğunu ve deprem korkusunun insanları çelik konstrüksiyonlu evlere yönelttiğini söyleyen Protas Çelik Yapı Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Kaptanoğlu, çelik konstrüksiyonlu evlerin depremlerden yüzde 85 daha az etkilendiğini belirtti.
Birleşmiş Milletler’in yayımladığı rapora göre, doğal afetler de dahil olmak üzere, dünyada son 20 yılda her sene orta ve büyük ölçekli 350 ila 500 felaket yaşandı. Araştırmalara göre 2022’nin yalnızca ilk yarısında bile sel, deprem ve fırtına kaynaklı felaketler 65 milyar dolar zarara neden olurken, insanlar birincil yaşam alanları olan evlerini korumak için yeni arayışlara giriyor. Ülkemizde de sıklıkla görülen depremlerden ve yangından endişe edenler, çözümü çelik konstrüksiyonlu evlerde buluyor.
Kırsal alanlar başta olmak üzere kentlerde de klasik yöntemlerle inşa edilen evlerin felaketlere karşı yüksek risk grubunda yer aldığını belirten Protas Çelik Yapı Sistemleri Yönetim Kurulu Başkanı Oğuzhan Kaptanoğlu, konuyu şu sözlerle değerlendirdi:
“Her yıl dünyada binlerce felaket yaşanıyor ve bunlar insanların birincil yaşam alanları olan evlerde ya hasar bırakıyor ya da yaşanmaz hale getiriyor. Bunun nedeni karşı konulamaz büyüklükteki olayların yaşanması olabilirken, yaygın şekilde kullanılan betonarme, ahşap ve taş binaların dayanıklılığının yetersiz kalması da kritik bir etken olarak karşımıza çıkıyor. Çünkü bu yapılar, dış etkenlerin oluşturacağı duvar çatlakları, çatı sızıntısı, göçme gibi hasarlara oldukça elverişli. Oysa hafif niteliklere sahip çelik ev sistemleri, kişilere hem güvenli hem de kaliteli ve ekonomik yaşam alanları sunuyor.”
“ÇELİK KONSTRÜKSİYONLU EVLER YÜZDE 85 DAHA AZ DEPREM ETKİSİNE SAHİP”
Çelik evlerin, geleneksel yöntemlerle inşa edilen evlere kıyasla daha avantajlı olduğuna dikkat çeken Kaptanoğlu, “Çelik evler, rüzgar, deprem, kar, yangın gibi dış faktörlere meydan okuyor. Örneğin çelik evler, geleneksel yapılara göre %60 daha hafif yapısıyla, depremlerin etkisini yüzde 85 daha az hissettiriyor. Yalnızca bununla da sınırlı kalmıyor. Geleneksel evlerin yapımı aylar hatta yıllar sürerken, çelik konstrüksiyonlar atölyede montajlanıyor. Bu sayede ev sahibinin zamandan ve maliyetten tasarruf etmesine kapı aralıyor. Çatı ve temelde bulunan ısı yalıtım sistemiyle farklı hava koşullarının etkisini de en aza indiriyor. Biz de 14 yıla dayanan tecrübemizin yanı sıra, müşterilerimizin güven ve konforunu ilke edinen misyonumuzla ekonomik, çevresel ve sosyal sorumluluklar odağında sürdürülebilir evler inşa ediyoruz” dedi.
TEK KATLI YAPILARI 45, DUBLEKS YAPILARI 60 GÜNDE TESLİM EDİYORLAR
Şu ana kadar tasarladıkları 272 projenin 126’sını teslim ettiklerinin altını çizen Protas Çelik Yapı Sistemleri Yönetim Kurulu üyesi Fatih Gebel ise iş modellerini şu sözlerle paylaştı:
“İnşaat sektöründe çelik konstrüksiyon tekniğinin insan sağlığı ve yaşamı açısından önemli olduğunu düşünüyoruz. Yapılarımızın karbon ayak izi geleneksel yapı sistemlerine nazaran yüzde 80 daha az. Kullandığımız malzemelerin birçoğu ‘leed’ sertifikasına sahip. Ayrıca mimari konfor esasları diye adlandırdığımız ısı, ses ve su yalıtımı değerlerimiz ilgili yönetmeliklerce istenilen değerlerin çok üzerinde. İş süreçlerimize tüm enerjimizi, inancımızı ve ilkelerimizi katarak müşterilerimize en hızlı şekilde hizmet veriyoruz. Tek katlı yapılarda 45 günde, dubleks yapılarda ise 60 günde anahtar teslim yapıyoruz. Evler, müşterimizin talebi doğrultusunda yapı denetim, belediye ve odalar için ruhsat ve onay almaya hazır oluyor.”