Derviş Zaim'in son projesi olan Tavuri belgeseli, Amerika'nın prestijli belgesel ve kurmaca dışı film festivallerinden biri olarak kabul gören True-False Film Festivali'nde 2 ve 5 Mart tarihlerinde gösterildi. Tavuri'nin gösterimleri Amerikalı seyirciler tarafından yoğun ilgi ile karşılandı. Festivale katılan filmin yönetmeni Derviş Zaim gösteriler sonrasında seyircilerin sorularını yanıtladı. Amerika Birleşik Devletleri'nin Missouri eyaletinde bulunan Columbia kentindeki gösterimlerde filmin gördüğü ilgiden memnun kalan Zaim salonlarda yapılan söyleşilerde Türkiyedeki depreme de değindi ve "aklımız ve kalbimiz depremin etkilediği insanlarla beraber" cümlelerini kullandı.
Kurmaca harici sinema pratiğinin geliştirilmesi, altının çizilmesi ve yaygınlaştırılması amacını taşıyan festivalin 20'ncisi bu yıl 2-5 Mart tarihleri arasında uluslararası 33 belgeselin katılımı ile gerçekleştirildi. True-False Festivali'nde gerçekliğin temsil edilmesinde farklı ihtimalleri deneyen vizyoner sinemasal örneklerin sergilenmesi amaçlanıyor. Yarışma bölümü bulunmayan True-False Film Festivali, her yıl başta sinemacı ve müzisyenler olmak üzere farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getirmesi ve her gösterim öncesi sinema salonlarında birer mini konser düzenlenmesi ile de tanınıyor.
Bu yılki festivalde kentteki çeşitli iç ve dış mekanlar birlikte kullanılarak müzisyen ve sinemacılarla kentte dönüştürücü bir yaratıcı enerji oluşturulması amaçlandı. True False bu niteliği ile benzer festivallerden farklılaşan bir yapı gösteriyor.
Tavuri belgeseli, Derviş Zaim'in daha önce gerçekleştirdiği filmlerinden konu, tür ve yaklaşım olarak ayrılıyor. Zaim, yapıtında suç olgusuna ve suçluların dünyasına göz atıyor ve Tavuri (Şeytan) lakaplı efsane dolandırıcı Mustafa Serttaş'ı konu ediniyor. Çekimlere 2014 yılında başlanmış. Mustafa Serttaş'ın, Kıbrıs ve Londra'da vefatına kadar takip edilmesiyle hayatının son bölümünün belgeselde tespit edilmesi mümkün olmuş. Tavuri belgeseli, bir taraftan toplum, kötülük, suç, ceza süreçleri üzerine sorular sorarken, diğer taraftan kurmaca dışı sinemanın sınırları üzerine düşünmeyi amaçlıyor.