Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Medresetü’n Nüvvâb’ın 100. Yıl Sempozyumu’na katıldı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Bulgaristan’ın Şumnu kentinde düzenlenen Medresetü’n Nüvvâb’ın 100. Yıl Sempozyumu’nun açılış programına katıldı.

Yayınlanma: 08:11 28-11-2022
Güncellenme: 08:11 28-11-2022
Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Medresetü’n Nüvvâb’ın 100. Yıl Sempozyumu’na katıldı

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Bulgaristan’daki temaslarına devam ediyor. Erbaş, Şumnu kentinde “Milletlerarası İlmi Toplantı: Asırlık İlim ve İrfan Ocağı: Nüvvâb” başlığıyla düzenlenen Medresetü’n Nüvvâb’ın 100. Yıl Sempozyumu’nun açılış programına katıldı. Şumnu Tiyatro Salonu’nda düzenlenen sempozyumun açılışında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın gönderdiği mesaj okundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, “Aziz kardeşlerim, kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle, muhabbetle selamlıyorum. Nazik davetiniz için teşekkür ediyor, asırlık ilim ve irfan ocağı Nüvvâb Mektebi Sempozyumu’nun başarılı geçmesini, hayırlara vesile olmasını diliyorum. Değerli fikirleriyle sempozyuma katkı veren, içeriğini zenginleştiren tüm hocalarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bulgaristan’daki Türk ve Müslüman toplumun ihtiyaç duyduğu münevverlerin ve din hizmetlerini yürütecek hocaların yetişmesi için 1922 yılında açılan Nüvvab Mektebi’nin 100’üncü kuruluş yılını idrak ediyoruz” dedi.

“Bu ilim ve irfan ocağında müdürlük ve muallimlik yapan, buradan yetişerek başta Bulgaristan olmak üzere Balkanlar’da ve ülkemizde topluma ilmi, hikmeti ve erdemi öğreten güzel insanların hepsini hayırla anıyorum” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gönül ve ilim erbabından dar-ı bekaya irtihal edenlere Rabbimden rahmet ve mağfiret niyaz ediyorum. Nüvvâb Mektebinin şahsımın eğitim hayatında da özel bir yeri vardır. İstanbul İmam Hatip Okulunda Kur’an-ı Kerim hocamız olan Hafız Müzekka Gürbüz Nüvvâb Mektebinde eğitim aldıktan sonra Türkiye’ye göç edip imanlı, ahlaklı nesillerin yetişmesine vesile olmuş hakiki bir gönül insanıdır. Açıldığı günden beri nice değerli şahsiyetin yetiştiği Nüvvâb Mektebinin bugün imam hatip lisesi olarak varlığını sürdürmesinden büyük memnuniyet duyuyorum. Bu düşüncelerle sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçenleri tekrar tebrik ediyor, bütün katılımcılara selam ve muhabbetlerimi iletiyorum, kalın sağlıcakla” dedi.

“Müslümanlar 10 asır boyunca insanlığın ufkunu aydınlattı”
Sempozyumda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş ise, İslam medeniyetinin bir ilim medeniyeti olduğunu belirterek, Kur’an-ı Kerim’de, akletme, tefekkür, tedebbür ve tezekkürü vurgulayan, tabiatı araştırmaya, evreni tefekküre yönelten ve yaratılışa dikkati çeken pek çok ayet-i kerime olduğunu söyledi. Müslümanların 7. yüzyıldan itibaren yaklaşık 10 asırlık zaman zarfında, bilimin bütün alanlarında insanlığın ufkunu aydınlattığını ifade eden Erbaş, “Müslümanlar ilmin bizatihi kendisini büyük bir değer ve imkan kabul ederek kısa süre içerisinde din, matematik, tıp, felsefe, fizik, kimya, astronomi gibi ilmin bütün dallarında büyük bir müktesebat oluşturmuşlar, binlerce eser telif etmişler ve buluşlar gerçekleştirmişlerdir” dedi.

Erbaş, İslam medeniyetinde çağını iyi tanıyan, bugünü imar ve geleceği inşa edecek nesillere ve bu nesli yetiştirecek, ufuk, müfredat ve müesseselere ihtiyaç olduğunu belirtti.

“İnsan kendini bilmezse Rabbini de bilmez”
İslam’da bilginin nihai amacının insanın kendini ve Rabbini bilmesi olduğunu dile getiren Erbaş, “Bilginin ahlakla irtibatı yok sayılamayacağı gibi sorumlulukla ilişkisi de görmezden gelinemez. Ahlaksız bilgi zararlıdır. O yüzden Peygamber Efendimizin (s.a.s.) en çok yaptığı dualardan birisi, ‘Allah’ım senden faydalı ilim isteriz. Faydasız ilimden sana sığınırım ya Rabbi’ diye dua etmiştir’” dedi.

“Eleştirel düşünceden kaçan toplumlar kısır döngüye hapsolurlar”
Günümüzün en büyük sorunlarından birisi olarak nitelediği radikalizmin sorgulayan insanlara tahammül edemediğini ifade eden Erbaş, “Eleştiren insana radikalizm tahammül edemez. Çünkü o ne derse o olacaktır. Ona kimse itiraz etmeyecektir. İslami ilimde böyle bir anlayış yok. Hep tartışma ortamı oluşmuştur. Eleştirel düşünceden kaçan birey ve toplumlar kendilerini tekrar etme sürecine girerek bir kısır döngüye hapsolurlar” dedi.

İslam’ın, insanın dünya ve ahiret huzurunu temin eden ilahi bir nizam olduğunu belirten Erbaş, “Bütün insanlar için can, mal, akıl, nesil ve din özgürlüğünü temin eden barış ve merhamet dinidir. Allah’ın son ve evrensel mesajı Kur’an-ı Kerim, dünyada huzur ve barışın en büyük teminatı olarak adaleti, temel hak ve hürriyetlerin dokunulmazlığını, çevre ve toplumla ilişkilerde şefkat ve merhameti emretmektedir” dedi.

Erbaş, Nüvvab medreseleri geleneği, Sofya İslam Enstitüsünün varlığı, İmam hatip liseleri ve din eğitimi veren müesseselerinin herkes için hayati bir öneme sahip olduğuna dikkati çekerek, “İslam düşüncesinin temel ilkeleri ve dinamikleri ışığında çağın ihtiyaçlarına göre bilginin yeniden üretilmesi, varlık tasavvurundan sanata, evren tasavvurundan ahlaka kadar her alanda İslam’ın perspektifini en açık ve güçlü şekilde, evrensel düzeyde ortaya koyacak çalışmalar yapılması bakımından vazgeçilemez bir değere sahiptir. Dolayısıyla bu müesseseleri her açıdan en güçlü ve donanımlı hale getirmenin gayreti içerisinde olmalıyız” dedi.

Konuşmaların ardından Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Şumnu Tiyatro Salonu’nun fuaye alanında sergilenen 100. Yıl Nüvvâb adlı belgesel sergisini gezerek, sergi hakkında yetkililerden bilgi aldı.

Kaynak: İHA
Editör: Onurcan Kurtay - onurcankurtay@ulkedenhaberler.com.tr

Yorum Yazın (Üye olmadan da yorum yazabilirsiniz)
0 Yorumlar
Bizi Takip Edin

ÇOK OKUNANLAR

GÖZDEN KAÇMASIN