Corona virüs pandemisiyle birlikte daha yüksek sesle dile getirilmeye başlanan dört günlük çalışma haftası konusu dünyadaki birçok ülke tarafından benimsenmeye başladı.
Çalışanların aynı maaşı, iş verenlerin de değişmeyen çalışma saatiyle aynı verimi aldıkları sistem olarak birçok ülke tarafından uygulamaya konan dört günlük çalışma haftası gün geçtikçe yayılacak gibi görünüyor.
Çalışan üretkenliğinin ve iş-yaşam dengesinin geleceği olarak görülen dört günlük çalışma haftasının savunucuları, uygulandığında çalışan memnuniyetinin ve üretkenliğin de arttığını öne sürerken, Avrupa'daki işçi sendikaları hükümetlere dört günlük çalışma haftasını uygulamaya çağırıyor.
Geçtiğimiz ay, Belçikalı çalışanlar, dört günlük çalışma hastasına maaş kaybı olmadan geçmeye hak kazandı.
Ülkede çalışanlar haftada dört veya beş gün çalışıp çalışmayacaklarına kendileri karar verebilecekken, çalışma saatlerinde herhangi bir azalma olmayacak.
Belçika Başbakanı Alexander de Croo, anlaşmanın Belçika'nın katılığıyla bilinen işgücü piyasasını daha esnek hale getirmeye yardımcı olacağını ve insanların aile hayatlarını kariyerleriyle birleştirmelerini kolaylaştıracağını umduğunu söyledi.
Croo, yeni modelin daha dinamik bir ekonomi yaratması gerektiğini de sözlerine eklerken, "Amaç, insanlara ve şirketlere çalışma saatlerini düzenleme konusunda daha fazla özgürlük vermektir" dedi.
İngiltere’de Ocak ayında başlatılan altı aylık bir pilot program, daha kısa çalışma saatlerinin işletmelerin üretkenliği ve çalışanlarının refahı üzerindeki etkisinin yanı sıra çevre ve cinsiyet eşitliği üzerindeki etkisini incelemeye başladı.
Önümüzdeki Haziran ayında ise 30 şirketin başvurarak dört günlük çalışma haftasına geçeceği ülkede, çalışanlara günde 9,5 saate kadar mesai seçenekleri sunularak dört günlük çalışma haftasını seçmeleri sağlanacak.
Bu süre, bir işyeri sendika sözleşmesi ile 10 saatlik bir iş gününe daha da uzatılabilecekken, programın direktörü Joe Ryle, “Benzer programlar ABD ve İrlanda'da başlayacak. Ayrıca Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’da da daha değişik planlar yapılacak” dedi.
İskoçya, dört günlük çalışma haftası denemesine 2023'te başlayacağını duyururken, Galler de plan aşamasında olduğunu aktardı.
İskoçya’daki plana göre işçilerin çalışma saatleri yüzde 20 azaltılacak ve maaşlarında herhangi bir düşüş yaşanmayacak.
Hükümet, İskoç düşünce kuruluşu tarafından İskoçya'daki Kamu Politikası Araştırma Enstitüsü (IPPR) tarafından yürütülen ve fikre yanıt veren insanların yüzde 80'inin girişimden oldukça olumlu olduğunu gösteren yakın tarihli bir ankete işaret ederken, katılan kişilerin sağlıklarını ve mutluluklarını büyük ölçüde artıracağını söyledi.
İskoçya, İzlanda’nın yaptığı ve başarıyla sonuçlanan dört günlük çalışma haftası örneğini göz önüne aldığını belirtirken, Galler de, Gelecek Nesillerden Sorumlu Komisyon Üyesi Sophie Howe, hükümeti en azından kamu sektöründe benzer bir dört günlük çalışma haftası denemesi uygulamaya çağırdı.
2015 ile 2019 arasında İzlanda, orantılı bir ücret kesintisi çağrısında bulunmadan haftada 35 ila 36 saatlik bir çalışma haftasının dünyanın en büyük pilot uygulamasını yürüttü.
Test aşamasına yaklaşık 2 bin 500 kişi katılırken, araştırmacılar ve İzlandalı sendikalar testin başarıyla sonuçlandığını duyurdu.
Çalışma aynı zamanda İzlanda'da önemli bir değişikliğe yol açarken, ülkedeki çalışan nüfusun yüzde 90’ının halihazırda dört gün çalıştığı aktarıldı.
Araştırmacılar, dört günlük çalışma haftasının çalışan stresini ve tükenmişliği azalttığını ve yaşam-iş dengesinde bir iyileşmeye neden olduğunu bulduklarını vurguladı.
İsveç'te, 2015 yılında ücret değişikliği olmadan dört günlük çalışma haftası denemesi yapıldı.
Teklif, ücret kaybı olmaksızın sekiz saatlik işgünleri yerine altı saatlik işgünlerini denemekti, ancak söz konusu planın mali yönünün şirketlere ağır geldiği sonucu çıkarıldı.
Sağlık personeli üzerinde yapılan dört günlük çalışma haftası denemesi ise başarıyla sonuçlanırken, sanayi sektöründeki denemelerde de verimli sonuçlar ortaya çıktı.
Almanya, Avrupa'daki en kısa ortalama çalışma haftalarından birine ev sahipliği yapıyor.
Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) göre ülkedeki çalışanlar haftada ortalama 34,2 saat çalışırken, geçen yıl, ülkenin en büyük sendikası olan IG Metall, işlerin korunmasına ve işten çıkarmaların önlenmesine yardımcı olacağını savunarak daha kısa çalışma haftaları çağrısında bulundu.
Bir ankete göre, Almanya'da çalışanların yüzde 71'i haftada dört gün çalışma seçeneğine sahip olmak isterken, işverenlerin de üçte ikisi dört günlük çalışma haftasını desteklediklerini söyledi.
İşverenlerin yüzde 46’sı, kendi işyeri ortamında haftada dört gün çalışma denemesini "mümkün" gördüklerini söylerken, ülkedeki küçük şirketler denemelere başladı.
Dünyanın en büyük ekonomilerinden Japony’da, hükümetinin 2021'de ülke çapında daha iyi bir iş-yaşam dengesi elde etme planını açıklamasının ardından, büyük şirketler dört günlük çalışma haftasına geçti.
2019'da teknoloji devi Microsoft, çalışanlarına bir ay boyunca üç günlük hafta sonları sunarak modeli denerken, söz konusu durumun üretkenliği yüzde 40 artırdığını ve daha verimli çalışmayla sonuçlandığını duyurdu.
İspanya, dört günlük çalışma haftası denemelerine başlarken, 200 küçük ve orta ölçekli şirketin yaklaşık 6 bin çalışanı, hafta sonlarını tam ücretle bir gün uzatabilecek.
Deneme aşamasının en az bir yıl sürmesi beklenirken, söz konusu çalışma şartının ne zaman başlayacağı ise açıklanmadı.
Yapılan yeni bir ankete göre ABD'li işçilerin yüzde 92'si daha uzun saatler çalışmak anlamına gelse bile kısaltılmış çalışma haftasını tercih edeceklerini belirtiyor.
ABD’de dört çalışandan üçünün, aynı miktarda işi dört günde tamamlayabileceklerini söylerken, Kanada'da yapılan araştırmaya göre işverenlerin yüzde 41'i Covid-19 pandemisinin ardından alternatif hibrit programlar ve yeni çalışma tarzları planlıyor.
Kanada'da ofis çalışanı olan bin işverenle yapılan anket, 500'den fazla çalışanı olan büyük şirketlerin yüzde 51'inin "muhtemelen 4 günlük çalışma haftası uygulayacağını" ortaya koydu.
Bununla birlikte ülkede, 100-500 çalışanı olan orta ölçekli kuruluşların yüzde 63'ü, daha kısa bir çalışma haftası uygulamaya hazır olduklarını aktardı.