Germiyanoğlu Yakup Bey Salonu’nda iki bölüm olarak icra edilen etkinliğin ilk bölümünde Kütahya Mevlana Araştırma Kültür Sanat Derneği (KÜMAKSAD) Musıki Topluluğu tarafından Dernek Başkanı Rıza Tekin Uğurel’in yönetiminde Kütahyalı Pesendi Ali Dede Konseri icra edildi. Musasavvıf Pesendi Hacı Ali Dede’nin dört eseri ve Kütahya halk şairlerinden Arifi’nin bir eseri de ilk defa bestelenerek bu konserde dinleyicilere sunuldu.
Etkinliğin Türk Dili ve Edebiyatı Bölüm Başkanı Tunca Bülbül tarafından yönetilen panel bölümünde ilk olarak “Salih Özden Pesendi’nin Şiirlerinde” isimli sunum yapıldı. Sunumunda Pesendi’nin tarihi hayatı, şiirlerinden örnekler ve şiirlerinde en çok kullandığı temalara değinen Özden, Kütahya’nın önemli kültür şehirlerinden olduğunu belirterek genç kuşakların bunların farkında olmadığını söyledi. Özden’den sonra söz alan İsa Kahraman ise Pesendi’nin yaşayan torunlarıyla ilgili hatıralarını anlattı ve Pesendi’nin kullandığı yaklaşık 150 yıllık asasını ve tırnak hattıyla yazdığı bir şiirinin tablosunu katılımcılarla paylaştı.
Doç. Dr. Ayşe Nur Sır Dündar Pesendî’nin Menkıbeleri adlı sunumunda gerçekleştirdi. Mutasavvıf Pesendi’ye ait dördü yazılı dördü de kaynak kişilerden olmak üzere sekiz menkıbe belirlediğini kaydetti. “Kulluğa Kabul Eder misiniz?, İçi Boş da Ondan, Bundan Güzel Kebap Olur mu?” adlı menkıbelerini paylaşan Dündar, Pesendi’nin tasavvufi sohbetleriyle yaşadığı döneme, şehrine ve insanlara ışık tuttuğunu ifade etti.
“Kütahya yüzlerce şair yetiştirmiş bir yerdir”
Kütahya’nın yüzlerce şair yetiştirmiş bir yer olduğuna dikkat çeken konuşmacılardan Doç. Dr. Erdal Aday, Destan Söyleme Geleneği içinde “Pesendi’nin Yeri” isimli sunumunda Selçuklu’dan Germiyan’a, Osmanlı’dan cumhuriyete kadar yüzlerce şair yetiştiren Kütahya’da halk şiiri geleneği 18. asırdan 20. asrın ilk yarısına kadar zengin bir şekilde devam ettiğini ve aşık tarzı şiir geleneği ürünü olan destan üretimlerinin Kütahya’da yaygın olduğunu vurgulayarak, Pesendi’nin Ortakçı Destanı adlı eseri hakkında bilgiler verdi.
Doç. Dr. Aday,” Pesendi destanında şair, Kütahyalının gözüyle köylünün kurnazlık yaparak şehirliden istifade ettiği fikrini işlemektedir. Pesendi köyü ve köylüyü uzaktan görüp işitmiş bir şair değildir. O halkın aydını olmuş bir fikir adamıdır. Doğruluk ve dürüstlük kavramlarının ortadan kalktığı bir dönemi anlatan bu destan asrın önemli problemlerine dikkati çekmektedir. Bu destan o kadar çok sevilmiştir ki, 1946 yılında Trabzon Halkevi Dergisi İnan’ın 23, 24 ve 25. sayılarında ‘Ortakçılık Bir Memleket Meselesi’ adıyla yayınlanmıştır” dedi.
Konuşmaların ardından DPÜ İslami İlimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Çelik, Kütahya Bilim Sanat Kültür ve Tanıtım Federasyonu (KÜTAF) Başkanı Kerim Vural katılımcılara programa verdikleri katkıdan dolayı teşekkür ederek Üniversitenin Taç Kapısı’nı sembolize eden birer anahtar, teşekkür belgeleri ve plaket sundular.