CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, dünya deprem tarihinde bile eşine az rastlanır büyüklükteki iki afetin üst üste yaşanması sonucu ağır bir tablo ile karşılaşıldığını belirterek, "Kaybedecek tek bir dakikamız bile olmadığının bilinciyle hasar tespiti biten her yerde derhal inşaat çalışmalarına geçeceğiz.Mevcut duruma göre mart başı itibariyle 30 bin konutun inşasına hemen başlayabiliyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AFAD merkezindeki kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu. Erdoğan, "Ülkemiz 6 Şubat günü yaşadığımız 2 büyük depremle, tarihinde eşi benzeri görülmemiş genişlikte bir alanda ve şiddette sarsıldı. Cumhuriyet tarihinin 1939 Erzincan depreminden sonraki en büyük, yine aynı gün 2 afetini ardı ardına yaşadık. Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7.7 büyüklüğündeki deprem, 6 Şubat saat 04.17'de, yine Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesi merkezli 7.6 büyüklüğündeki depremde aynı gün 13.24'te meydana geldi. Artçı sarsıntıları sayısı 3 bin 170'i bulan bu depremler yaklaşık 13 milyon 500 bin vatandaşımızın yaşadığı Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman, Gaziantep, Malatya, Osmaniye, Kilis, Adana, Şanlıurfa ve Diyarbakır illerimizde ağır yıkımlara yol açarken yakın çevredeki kimi illerde de küçük çaplı hasarlara sebebiyet verdi. Depremin kırılan fay uzunluğuna bağlı olarak yıkım etkisi takriben 500 kilometrelik, hissedilen etkisi ise bin kilometreden fazla bir alana yayıldı. Dünyadaki pek çok ülkenin toprak bütünlüğünden daha geniş bir alanda yaşanan felaketin tarihteki diğer büyük depremlere göre 7 kilometre gibi yüzeye yakın bir yerde gerçekleşmesi çarpan etkisiyle yıkımı artırdı" ifadelerini kullandı.
HAYATINI KAYBEDENLERİN SAYISI 35 BİN 418 OLDU
Erdoğan, bölgede ardı ardına yaşanan 2 büyük depremin en güçlü atom bombalarının yüzlercesine denk büyüklükte bir enerji ortaya çıkardığını ifade ederek, "Dünyadaki büyük depremlerin çoğu okyanuslarda gerçekleşip karaları etkilerken Kahramanmaraş depremleri doğrudan yerleşim yerlerimizin altında yaşandı. Nitekim dünyadaki uzmanların tamamının da ittifakıyla Kahramanmaraş depremleri büyüklüğü, yıkıcılığı ve ardı ardına yaşanmasıyla istisnai bir tabiat olayı olarak değerlendiriliyor. Ülkemiz topraklarında güneye doğru 3 metrelik bir kaymaya yol açan böylesine büyük bir deprem ciddi can kayıplarını da beraberinde getirdi. Depremde hayatını kaybeden 35 bin 418 vatandaşımızın her birine ayrı ayrı cenabı Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize başsağlığı diliyorum. Yıkıntıların arasından kurtulan veya arama- kurtarma ekipleri tarafından kurtarılan 105 bin 505 yaralımıza Rabbim'den acil şifalar niyaz ediyorum. Yaralılarımızdan 13 bin 208'i halen hastanelerimizde tedavi altındadır. Dünya deprem tarihinde bile eşine az rastlanır büyüklükteki 2 afetin üst üste yaşanması maalesef karşımızdaki tabloyu daha da ağırlaştırdı" diye konuştu.
'DEVLET VE MİLLET OLARAK SEFERBER OLDUK'
Erdoğan, Kahramanmaraş merkezli yaşanan ilk depremde hasar gören binaların bir kısmının 2’nci depremde tamamen çöktüğünü belirterek şöyle devam etti:
"Enkaz haline gelen 19 bini aşkın binadan 15 bininin müdahalesi tamamlandı. Şu ana kadar deprem bölgesindeki yaklaşık 369 bin binadaki 1 milyon 850 bin ev ve iş yeri Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ekipleri tarafından incelendi. İlk belirlemelere göre deprem bölgesinde 47 bin binadaki 211 bin konutun yıkılmış, acil yıkılacak ve ağır hasarlı olduğu tespit edildi. 1 hafta içinde bitirilecek hasar tespit çalışmaları tamamlandığında kesin sayılar ortaya çıkacaktır. Deprem bölgesindeki hasarın büyüklüğü yanında çetin kış şartları, ulaşım ve enerji başta olmak üzere altyapıda yaşanan yıkımlar işimizi çok zorlaştırdı. Tüm bu sıkıntılar ilk etapta hem arama-kurtarma hem yardım çalışmalarında ciddi aksamalara neden oldu. Buna rağmen bölgedeki şehirlerimizin ayakta kalan kapasiteleri ile yakın şehirlerden başlayarak ülkemizin tamamındaki kamu imkanlarını hemen harekete geçirdik. Afet bölgesinin genişliğine, yıkımın büyüklüğüne ve kış mevsiminin yol açtığı engellemelere rağmen şartları sonuna kadar zorladık. En kısa sürede ve etkinlikte depremin vurduğu şehirlerimize ulaşmak için devlet ve millet olarak seferber olduk."
'250 BİN KAMU GÖREVLİMİZ DEPREM BÖLGESİNDEKİ ÇALIŞMALARDA YER ALIYOR'
Erdoğan, böylesine büyük bir felaketin dünyanın hangi ülkesinde yaşanırsa yaşansın görülebilecek aksaklıkların Türkiye'de de yaşandığını dile getirerek, "Ama milletimizin şundan şüphesi olmasın. Devletimiz bakanlıklarıyla, kurumlarıyla, belediyeleriyle, sivil toplumuyla, uluslararası yardım kuruluşluyla velhasıl tüm imkanlarıyla deprem bölgesine bir an önce ulaşmak ve çalışmalara başlamak için canla başla mücadele etmiştir. Milletimiz de tüm fertleriyle depremzedelerin imdadına yetişmek veya onlara yardım toplayıp göndermek için harekete geçmiştir. Depremden sağ salim kurtulan kamu görevlilerimiz ile vatandaşımızın hemen başlattığı çalışmalara saatler geçtikçe diğer yerlerden gelen ekiplerimiz de katıldı. İlk saatlerin ve günlerin zorlukları aşıldıkça yürütülen çalışmalar daha sistematik, daha etkili hale gelmeye başladı. AFAD merkezi ile illerimiz arasındaki yakın koordinasyonla depremin etkilediği yerleşim yerlerine ulaşıldı. Bölge genelindeki çalışmalar arama- kurtarmadan yardım malzemelerinin dağıtımına, enkaz kaldırmadan sağlık ve güvenlik hizmetlerine kadar bütün süreçleriyle düzene sokuldu. Türkiye'nin diğer 71 vilayetinden gelenlerle birlikte yaklaşık 250 bin kamu görevlimiz deprem bölgesindeki çalışmalarda yer alıyor" diye konuştu.
'BÖLGEDE GÖREVLİ PROFESYONEL KADRO SAYISI 35 BİNİ AŞTI'
Erdoğan, kamu personelinin yanı sıra sivil toplum kuruluşları ve uluslararası yardım ekipleriyle beraber doğrudan arama- kurtarma çalışmalarına iştirak eden profesyonel kadro sayısının 35 bini aştığına işaret ederek, "Sahada görevlendirilen iş makinesi sayısı 12 bin 235'e, uçak sayısı 76'ya, helikopter sayısı 121'e, gemi sayısı 26'ya, insansız hava aracı sayısı 45'e ulaştı. Depremin üzerinden geçen uzun saatlerin ardından bile arama- kurtarma ekiplerimizin yıkıntıların altından canlı vatandaşlarımızı çıkartabiliyor olması bu kara tablo içindeki en önemli teselli kaynağımızdır. Çeşitli kurumlarımıza ait 320 seyyar mutfak bölgede her gün sıcak yemek dağıtıyor. Sadece Kızılay'ımızın dağıttığı adeti 20 milyonu, ekmek adeti 22 milyonu, su adeti 15 buçuk milyon adeti buldu. Depremin hemen ardından yaptığımız uluslararası yardım çağrısına 100 ülkeden cevap aldık. Bunlardan 84'ü toplamda 10 bin 943 arama- kurtarma personeli ile sahadaki çalışmalara bilfiil katıldı. 4 ülkenin ekibi çalışmalarını tamamlayıp geri döndü. 5 ülke de ekip göndereceklerini temsilciliklerimize bildirdi. Bu rakamın dünyadaki toplam arama- kurtarma kapasitesinin çok önemli bir bölümüne tekabül ettiğinin altını çizmek isterim" dedi.
'AFETTE YIKILAN BİNALARIN YÜZDE 98'İ 1999 YILI ÖNCESİ İNŞA EDİLENLER'
Erdoğan, depremin yıktığı veya oturulamaz hale getirdiği her evi, her işyerini yeniden yapıp hak sahiplerine teslim edeceklerini belirterek, "TOKİ, ülke genelinde inşa ettiği 1 milyon 180 binanın kalitesi ve güvenliği ile bu depremden alnın akıyla çıkmış bir kurumumuzdur. Ayrıca kentsel dönüşümünü sağladığımız 3 milyon 300 bin konutta ülkemizin yapı deprem güvenliğine önemli katkıda bulunmuştur. Böylece 24 milyon insanımızı huzurla oturacakları konutlara kavuşturduk. Son afette yıkılan tüm binaların yüzde 98'inin 1999 yılı öncesi inşa edilenler olması bize bina standardı ve denetimi konusunda kat ettiğimiz ilerlemeyi göstermekle birlikte işi daha sıkı tutmamız gerektiğini de hatırlatıyor. Bu çerçevede bilimsel verilerin ışığında bölgede yeni inşa edilecek konutlar ve şehirlerle ilgili hazırlıklara Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız ile TOKİ'miz tarafından başlanmıştır. Kaybedecek tek bir dakikamız bile olmadığının bilinciyle hasar tespiti biten her yerde derhal inşaat çalışmalarına geçeceğiz. Mevcut duruma göre mart başı itibariyle 30 bin konutun inşasına hemen başlayabiliyoruz. Kademeli olarak birkaç ay içerisinde fay hatlarının uzağında inşa edeceğimiz tüm konutların yapımına geçilmiş olacaktır. Amacımız 1 yıl içinde deprem bölgesinin tamamındaki konut ihtiyacını çözecek sayıda kaliteli ve güvenli yapının inşasını tamamlamaktır" diye konuştu