KAHRAMANMARAŞ merkezli depremin vurduğu Adıyaman’da, apartman enkazında eşi ve 12 yaşındaki oğlu ile kalan, 4 saat sonra çevredekilerce kurtarılan emekli öğretmen Ebubekir Aküzüm (73), yaşadıklarını anlattı.
Binanın kağıt gibi yerle bir olduğunu belirten Aküzüm, “Şiddetli sarsıntının ardından ben, çocuğumun kolunu tutmuşum. Çocuğu korumaya çalıştım. Yukarıdaki katlar üzerimize yıkılınca olduğumuz yerde yüzükoyun kapanıp, kaldık” dedi.
Adıyaman’da yaşayan emekli öğretmen Ebubekir Aküzüm, Kahramanmaraş merkezli depreme, oturdukları apartmanın 2’nci katındaki evlerinde, Eşi Nevziye (51) ve oğlu Deniz Mahir (12) Aküzüm ile yakalandı. Aküzüm, eşi ve çocuğuyla 4 saat sonra çevredekiler tarafından enkaz altından çıkarılarak hastanede tedaviye alındı. Aküzüm’ün serçe parmağında kırık, el ve kolunda ise zedelenmeler olduğu belirlendi. Ailesiyle beraber Adıyaman’dan Batman’a gelerek tedavisine devam eden Aküzüm, taburcu olduktan sonra eşinin akrabasının evine geçti. Enkaz altında sağ kol ve omzunda oluşan ödemlerden dolayı 3 kez ameliyat geçiren, Milli Eğitim Müdürlüğü’nde ilkokul müfettişi olarak görevli Nevziye Aküzüm’ün ise hastanede tedavisi sürüyor.
‘YERDE YÜZÜKOYUN KAPANIP KALDIK’
Enkaz altında 4 saat kaldıktan sonra kurtarıldıklarını belirten Ebubekir Aküzüm, “Çocuk benim yanımda yatıyordu. Oğlum, küçük daha 12 yaşında. Depremi hissetmemizle beraber hemen uyandım. Kolundan tuttum. Oğlum 'Koş, kalk çabuk, deprem oluyor' dedim. Hanım da öbür odada, çocuğun olduğu odada yatıyordu. O da oradan koşarak geldi. Yatak odası kapısı vardı. Ancak ne ben kapıya uzanabildim ne de hanım kapıya kadar gelebildi. O arada, tam o şiddetli sarsıntının anında ben çocuğumun kolunu tutmuşum. Çocuğu korumaya çalıştım. Yukarıdaki katlar üzerimize yıkılınca olduğumuz yerde yüzükoyun kapanıp, kaldık. Bina kağıt gibi yerle bir oldu. Binamız Adıyaman merkez Cumhuriyet Mahallesi numara 3'te, 2'nci kattaydı. Orası yıkıldı. Biz enkazda kaldık. Vatandaşlar tarafından kurtarıldık. 07.30 ile 08.00 arası gibi bizi önce beni çünkü çocuk benim altımdaydı sonra da çocuğu çıkardılar. Oradan sağ olsun vatandaşın biri, ben sizi götüreyim hastaneye, dedi. Aldılar bizi, hastaneye götürdüler” diye konuştu.
‘KIPIRDAYACAK YERİM YOKTU’
Batman’da özel hastanede tedavi olduktan sonra ailesiyle eşinin akrabasının evine geçen Ebubekir Aküzüm, genel sağlık durumlarının iyi olduğunu belirterek, "Depremde yaram oldu. Düştüğümüz yerde, benim altımda zannediyorum, bizim yatak odasının kapısının parçaları vardı. Onu fark ettim. Benim de oğlumun da sol kolunun altına bir sunta parçası gelmişti. Altında dimdik duruyor böyle. Öyle olunca üstten de ya tavan tablasıydı ya da duvardı ve üstümüze indi. Kafamı zaten hafif zor oynatabiliyorum. Kafamı oynatınca çocuk ‘Baba üstüme çökme ağırlığın var’ dedi. Ben de ‘Oğlum ben çökmüyorum üzerimde blok var’ dedim. Benim kıpırdayacak bir durumum yoktu. Altımda battaniye gibi bir şey var. Üstü harç, toz, sıvaydı. Nefes aldıkça boğazım kurumaya başladı. Nefes alamaz oldum. O gün akşam hastanede yattık. Ertesi gün de yine orada kaldık. Hastaneden çıktık. Batman'a geldik. Sabah da ambulans çağırdık ve özel hastanede 5 gün kaldık. 5 gün kaldıktan sonra taburcu olduk. Birkaç gündür de buradayız” dedi.