ANTALYA'da falezlerdeki bazı binalara sonradan yapılan eklentilerin demirle kayalıklara sabitlenmeye çalışıldığı, çatlama nedeniyle yarık oluşan kayanın üzerindeki evin bir bölümünde kayma olduğu ve balkonun çatladığı görüldü.
İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, "Falezlerin bazı bölümlerinde kayma, çatlama mevcut. İnsanlar falezin üzerindeki yapıların riskli olduğu yönünde endişeye kapılıyor" dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan binalarda ruhsatlandırma, yapı denetimi ve işçilikteki aksaklıkların fark edilmesinin ardından farklı illerde yaşayan kişiler de oturdukları binanın depreme dayanıklılığını sorgulamaya başladı. Bu süreçte; Antalya'da falezler üzerinde yer alan yapıların dayanıklılığı merak konusu oldu. Yapı stokunun araştırılıp, riskli yapıların güçlendirilmesi veya yıkılması için çalışmalara başlanan kentte, falezler üzerinde denize yakın binalardan bazıları görünümü ile endişe uyandırdı.
YARIK KAYA ÜZERİNE BİNA
Kaleiçi ve Yat Limanı civarında bazı binalarda sonradan yapılan eklentilerin falezi aşan kısımlarının demirlerle kayalıklara sabitlenmeye çalışıldığı görüldü. Cumhuriyet Caddesi'ndeki Kadınyarı Kanyonu'nda falezde kayanın çatladığı ve yarılma meydana geldiği alanın üstünde binaların bulunması dikkati çekti. Kayanın üstündeki binada çatlaklar oluştuğu fark edildi. Falezdeki mağaraya da günübirlik tur teknelerinin turistleri ziyarete getirdiği gözlendi. Falezler üzerinde uzun yıllar önce yapılan çok katlı binalar ile sonradan gerçekleştirilen eklentiler görüntü kirliliğinin yanı sıra, depreme dayanıklılığı hakkında soru işareti oluşturdu.
'ACİL DEĞERLENDİRİLMELİ'
İnşaat Mühendisleri Odası Antalya Şubesi Başkanı Mehmet Soner Akdoğan, falezler üzerindeki yapıların acil şekilde değerlendirilmesi, yapı envanteri çalışması yapılması, deprem durumlarının belirlenmesi ve riskli olanların derhal boşaltılması gerektiğini söyledi. Detaylı çalışma yapılması gerektiğine dikkat çeken Akdoğan, "Mühendis, teknik uzman, veri olmadan konuşamaz. Proje, zemin durumu, yapının mevcut hali değerlendirilmeli. Değerlendirmeler sonucunda yapılarla ilgili karar alınmalı. İlgili idareler kaçak bölümler hakkında gerekeni yapmalı, gerekirse de yıkılmalı. Eklenti bölümlerin kaçak olduğu, imar ve ruhsat durumuyla yapılmadığı belli. Bu bölümlerde geçmişte 'imar barışı' varsa belgesi iptal edilmeli. Yoksa kaçak bölümlerin yıkılması gerekir. Risk tespiti yapılmadan 'yapılar riskli boşaltılmalı' demek; mühendislik ve teknik yaklaşımdan çok uzak. Antalya Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde deprem master planı yapılıyor. Bu bölgede önceliklendirme yapılır, mühendislik çalışmasının ardından yapılarla ilgili ciddi durum söz konusuysa; binaların boşaltılması gerekir" dedi.
'BİNALAR BÖYLE Mİ GÜÇLENDİRİLDİ' ALGISI
Depremden sonra yapıların güvenliğine ilişkin tereddüt oluştuğunu anlatan Akdoğan, şunları söyledi:
"Antalya'da falez bölgesinde ciddi yapılaşma söz konusu. Falezlerin bazı bölümlerinde kayma, çatlama mevcut. İnsanlar falezin üzerindeki yapıların riskli olduğu yönünde endişeye kapılıyor. Bu yapıların net durumunu bilmiyoruz. Ancak falezlerin üzerinde sonradan yapılmış ilave, eklenti yapılar var. Bunlar kaçak olarak eklenmiş, muhtemelen imar barışından faydalanmış bölümler var. Bu bölümleri görenlerde, falezlerde küçük kutu profil, uydurma çelik konstrüksiyon üzerinde binalar taşınıyormuş gibi algı var. Yapının küçük kutu profil üzerinde mühendislik hizmeti alınmadan ilave konstrüksiyonlar ile ayakta kalması ya da güçlendirilmesi mümkün değil. Falezlerdeki çarpık kentleşme ve yapıları görenler, 'Binalar böyle mi güçlendirildi, bunlarla mı ayakta kalıyor?' algısına kapılıyor. Bu yapılar, mühendislik hizmeti alınmadan, sonradan kaçak yapılmış bölümler."