Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından Konya’ya gelen depremzedeler için yürütülen yardım çalışmalarında, dünyanın dört bir yanından gelen üniversite öğrencileri gönüllü olarak görev alıyor.
Farklı ülkelerden eğitimlerini tamamlamak üzere Konya’ya gelen üniversite öğrencileri Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından ara verilen eğitimleri sonrası ülkelerine dönmek yerine depremzedeler için Selçuklu ilçesi Kılıçaslan Mahallesinde bulunan Büyük Bayram Ortaokulu bahçesindeki spor salonunda başlatılan yardım çalışmalarına katılıyor. Deprem bölgesinden Konya’ya gelerek ev kiralayan depremzedeler, ev eşyalarını ise başlatılan çalışma ile karşılıyor. 600’ün üzerinde yapılan başvurunun 500’ü karşılanarak ailelere eşyaları teslim edildi. Zaman zaman eşyaların yetersiz kaldığı çalışmada, depremzede ailelerin bilgileri alınarak randevu oluşturuluyor.
"Dünyanın farklı ülkelerinden öğrenciler gönüllü olarak çalışıyor"
Depremzedelere ev eşyası desteği sağlanan çalışmanın koordinatörü Murat Arslan, “Burada deprem bölgesinden gelen kardeşlerimiz Konya’da evler tutuyorlar. Her şeyleri enkaz altında kaldı. Konyalı yardımseverlerimiz buraya eşya bağışı yapıyorlar. İkinci el ve sıfır kullanılabilir durumdaki her türlü eşyayı bağışlıyorlar. Depremzedelerimizin kaydını alıyoruz. Daha sonra buradan onların ev ihtiyacı olan temel eşya ihtiyaçlarını karşılamaya yardımcı olmak için gayret ediyoruz. Şu ana kadar 500 aileyi geçti yardım ettiğimiz ve 600’ün üzerinde başvuru oldu. Diğerler depremzedelerimize de randevu veriyoruz. Randevu geldikçe destek olmaya devam ediyoruz. Görevli arkadaşlarımız arasında hem AFAD gönüllüsü hem de aynı zamanda Konya’mızda okuyan 6 bin 500 uluslararası dünyanın her eğitim görmeye gelen öğrencilerimiz var. Depremin olduğu ilk günden itibaren öğrencilerimiz de yardım faaliyetlerine gönüllü olarak yer alıyorlar. Bugün de bu salonda da dünyanın farklı ülkelerinden öğrenciler gönüllü olarak çalışıyor” dedi.
Hatay’da büyük 2 depreme yakalanan ve daha sonra Konya’ya gelen Tahsin Güler, “Depremde evler yıkıldı. Koskoca bir şehir, tarihiyle beraber yerle bir oldu. Artık bundan sonrasına bakacağız. Hayat yine de bizim için inşallah. Kaymakamlığa gittik, kaymakamlık buraya yönlendirdi. İşte şimdi geldik, bakacağız. İhtiyaçlarımız istikametinde bir şeyler almaya çalışacağız” ifadelerini kullandı.
“Türkiye’den sonra bu acıyı en fazla hisseden ülke Azerbaycan’dır”
Azerbaycan’dan Türkiye’ye eğitimini tamamlamak için gelen Selçuk Üniversitesi Tarih Bölümü Doktora Öğrencisi Senan Kazımoğlu, “Tamamen gönüllü olarak buradayım. Depremin ilk gününden beri çeşitli yerlerde destek olmak için çalıştım ve bu süreçte gönülsüz geçtiği bir gün olmadı. Tamamen gönüllü olarak katılıyorum. Çünkü Azerbaycan Türkiye ile kardeş elbette ki biz hepimiz Müslümanız. Belki de Türkiye’den sonra bu acıyı en fazla hisseden ülke Azerbaycan’dır. Hani bir millet iki devlet diyorlar ya, biz bu tür acı durumlarda bir millet bir devlet oluyoruz. Şu an Türkiye’nin bütün acıları, burada yaşananları biz kendi ülkemiz olarak, kendi vatanımız olarak aynı hisleriyle çekiyoruz. O yüzden buraya gelerek yaşanan acıları unutabiliyorum. Çünkü evde olduğum zaman sürekli televizyon kanallarında bu olayı görüyorsun ve bu acıyı tekrar tekrar hissediyorsun” şeklinde konuştu.
“Bu kriz döneminde bizim de sıramız geldi”
10 yıl önce Suriye’den gelen ve Necmettin Erbakan Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık 3. Sınıf Öğrencisi Şahi Süleyman, “12 yıl önce Türkiye bize kucağına açtı, kapılarını açtı. Bu sefer de bu afet durumunda, bu kriz döneminde bizim de sıramız geldi. Türkiye bizim için ikinci ülkemiz oldu. Biz de gereken yardımı yapmaya çalışıyoruz. İlk günden beri de buradayım. Gönüllü olarak görev almaktayım. Türkiye bizim ikinci ülkemiz olduğu için ülkemiz olarak görüyoruz ve Türkiye için elimizden ne geliyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. İnşallah da faydalı oluyoruzdur” şeklinde konuştu.
Somali’den Türkiye’ye eğitimi için gelen Hafsa İbrahim ise, “Deprem olduğu için çok üzgünüm. O yüzden ben burada gönüllü olarak çalışıyorum. Ben burada hem insanlara yardımcı olmak için hem de o bölgeden gelen depremzedelere bir faydam olsun istiyorum” dedi.
“Türkiye’nin bu acısı bizi üzdü, canımızı acıttı”
Necmettin Erbakan Üniversitesinde doktora yapan Kırgizistanlı Nurgazi Kırgızbaev, “Şu anda deprem bölgesinden gelen depremzedelere elimizden geldiğince yardım etmeye çalışıyoruz. Burada toplanan yardımları ilk günden beri, elimizden geldiği kadar buraya gelip yardım etmeye çalışıyoruz. Kırgızistan’dan da şu anda Kahramanmaraş’a, Hatay’a yardımlar gönderildi. Deprem bölgesinde Türkiye’de okuyan arkadaşlarım yardım ediyorlar. Yani Türkiye’nin bu acısı bizi üzdü, canımızı acıttı. Onun için elimizden ne geliyorsa yapmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
“Bizim görevimizde şu an burada yardım etmek”
KTO Karatay Üniversitesi Hemşirelik Bölümü 2. Sınıf Öğrencisi Cherifa Jako ise, “Depremin ilk olduğu günden beri burada gönüllü olarak çalışıyorum. Ben Türkiye’ye geldiğimden beri kendimi hiç gurbette hissetmedim. Demek ki buradaki insanlık, birbirine yardımcılık, insan sevenleri gördüm bize hiç gurbette olduğumuzu yansıtmadılar. Bizim görevimizde şu an burada yardım etmek. Şimdi birlik olma zamanı. Ben burada gönüllü olarak çalışıyorum” diye konuştu.